𝕄𝕦𝕤𝕖 -𝕍𝕞𝕚𝕟-

Oyun

İyi okumalar.

🔮🔮🔮

Taehyung ayağa kalkarken takım elbisesini düzeltti. "Her şey hazır mı?"

"Evet, dün bazı testler yaptım. Müşteri için mükemmel." Yoongi başını kaldırmadan cevapladı. Hala dizüstü bilgisayarına sabitlenmiş kalemini çiğnedi.

Yoongi, sınıfta dikkatini vermeyen ve her zaman iyi notlar alan o çocuk gibiydi. İşine gerçekten çok fazla çaba göstermedi, sadece.. bu işte iyiydi.

Dualite kelimesini tanımlamak için kullanacağınız mükemmel türden bir insandı. Ya bir kapüşonlu ve kot pantolon giyerek işe gelirdi ya da bir prens gibi giyinirdi.

"Güzel, bugün satışı kapatmak için gerekli düzenlemeleri yapacağım." Taehyung belgelerini gözden geçirirken birkaç dakika sessiz kaldılar. Bir iç çektikten sonra sonunda pes etti ve yaptığı şeyi bıraktı. "Onu nasıl aldın?"

"Birini tanıyan birini tanıyorum." Yoongi gözlerini ekrandan ayırarak gülümsedi. Ayağa kalktı ve Taehyung'a doğru yürüdü. "İşte. Bana çok şey borçlusun."

Arkasında sadece bir barkod ve önde dört harf olan mor bir kart çıkardığını söyledi.(Medya da ki gibi düşünebilirsiniz.)

"Amaç ne?"

"Sen beni kim sanıyorsun?"

Gözleri her ayrıntıyı incelerken Taehyung şüpheci görünüyordu.

Yoongi arkasını dönüp masasına yöneldi.

"Bugün dönüyor muyuz?"

"Hayır, halletmem gereken bazı şeyler var. Ama sen git."Taehyung başını salladı.

"Bize kahve getireceğim." dedi parmaklarını saçlarının arasından geçirip ofisten çıktı. Asansöre bindi ve telefonunu karıştırmaya başladı. Asansörün durduğunu fark edip kapılarını açtığında, henüz bir parçası olmadığı gizemli yer hakkında bazı bilgiler bulmaya çalıştı, ancak başarılı olamadı. Kim girecekse yer açmak için köşeye çekildi.

"Hey bebek."

Kafasını sinir bozucu sese kaldırdı ve tekrar aşağı baktı.

"Bu kadar kaba olmana gerek yok, Taehyungie" dedi kız, Taehyung'un yakasını tutarken, "Merhaba demeyecek misin?" dedi yaklaştıkça gülümsedi.

"Çek elini, Soo-Jung." dedi ellerini elbiselerinden çekerken.

"Ama bebeğim...beni neden aramadın?" diye somurttu. "Benim için bir sebep yok ve bana öyle deme." onun varlığına açıkça sinirlenmişti. 

Ding!

Hedefine ulaşmıştı ve o ses o anda kulaklarına müzik gibi geliyordu.

"Beni rahatsız etmeyi bırak, Soo-Jung" dedi ordan ayrılırken.

🔮🔮🔮

Gıcık kız 😒😒

Diğer bölümde görüşürüz.

👋👋👋