𝕄𝕦𝕤𝕖 -𝕍𝕞𝕚𝕟-

🌍Sen benim dünyamsın.. 🌍

Final 🥺🥺

Son kez İyi okumalar.

***

Namjoon, Jin'i beklerken bir enkaz halindeydi, bir şeyleri batırmaktan o kadar korkuyordu ki.

Öte yandan Jin o kadar sakindi ki, sanki tüm hayatı boyunca bu güne hazırlanıyormuş gibiydi. Zaman buradaydı. Jin, gözlerini ruh eşinden ayırmadan koridorda yavaşça yürüdü. Hiçbir başarı elde edemeden gözyaşlarını saklamaya çalışan sevgilisine baktı. Birbirlerinin önünde durdular, yüzlerindeki en büyük gülümseme her şeyi anlatıyordu. 

Hoseok, Yoongi'ye "Çok mutlu görünüyorlar." dedi.

"Seokjin.." Namjoon önündeki çocuğa gülümseyerek söyledi. "Seninle ilk tanıştığımda, nazik bir gülümsemeyle güzel bir çocuk gördüm. Ve zamanla çok daha fazlasını görmem gerekiyor. Sadece dışarıdan değil, kalbinde de güzelsin." dedi. Jin'in parmağına yüzük takarken.

"Kibar, düşünceli, komik ve safsın ve sana o kadar aşığım ki tarif bile edilemez..." Jin gülümserken derin bir nefes aldı.. aşıklarının güzel sözlerine ağlayacak gibi oldu ama içinde tutmaya çalıştı.

''Namjoon... sen aptalsın. Sakarsın, dokunduğun her şeyi kırıyorsun, şakalarıma gülüyorsun yani berbat bir mizah anlayışın var...Bazen çocuk gibi davranıyorsun ve inatçı olabiliyorsun.''

"Ah." Taehyung güldü, parmaklarını Jimin'inkilerle iç içe geçirdi.

Jin bu sefer yüzüğü Namjoon'un parmağına kaydırdı. "Ve altın gibi bir kalbin var. Kendini düşünmeden önce her zaman başkaları için endişeleniyorsun. Sevdiğin insanlar için yapmayacağın şey yok biliyorum benim için de yapmayacağın şey yok.. ve tek istediğim sensin, tek ihtiyacım sensin.. ve hayatımda olabilecek en iyi şey senin olma şansına sahip olmaktı.. Seni seviyorum."

İlk öpücüklerini paylaşmadan önce birbirlerine sevgiyle baktılar.. eş olarak..

***

"Güzeldi." Jimin yavaşça dans ederken Taehyung'un kulağına fısıldadı, siyah saçlı çocuk onu yakın tutuyordu.

"Bizimki daha iyi olacak." Jimin'in yüzünün kızarmasına neden olarak cevap verdi. "Aptal olmayı bırak.. Çok sevimli görünmüyorlar mı?" Birbirlerine kıkırdamadan duramayan yeni evlilere döndüler...evet, Namjoon tökezledi. Taehyung kıkırdadı. "Şaka yapmıyorum ama."

Jimin ona nazikçe gülümsedi. "..burada kalmamız mı gerekiyor?"

"Hadi gidelim." Taehyung elini tuttu ve diğerlerini bıraktılar.

Otel odasına girdiler, dilleri tutkuyla dans ederken elleri birbirine yapıştı, bir öpücük paylaştılar.

Birbirlerini o kadar çok istiyorlardı ki.. Ama şehvet değildi. O anın sıcaklığı değildi. Birbirlerinin cennet parçasıydılar ve başka hiçbir şeye ihtiyaçları yoktu.

"Bekle.. bir saniye bekle." Taehyung mırıldandı. "Sorun ne?" Jimin başını eğdi.

"Sana bir şey aldım." Taehyung çantasına ulaşmak için döndü ve bir şeyler aramaya başladı. "uh.."

"Burdaaa!" Doldurulmuş bir tek boynuzlu atı neredeyse kafasına değecek kadar yakın tutarken Jimin'e baktı.

"Ciddi misin?"

"Hey onları ne kadar sevdiğini biliyorum." Taehyung kıkırdadı.

"Ve içine bir şeyler koyabilirsin.. bu onları güvende tutar. Şuna bir bak." Taehyung, Jimin'e verirken gururla güldü.