Abilerim-YİRMİ BİR

3.5K 245 42
                                    

"Anne bakar mısın bi kere?" Ama annem bakmıyordu. Dün gece teyzemler annemlerle kavga etmişti. Olayı bilmiyordum ama çok kötü bir andı.

Annem odasına çekilmiş çıkmıyordu. Okula gidicektim annemden 50 lira almam gerekiyordu. Almam gereken bir kitap vardı.

Annemin kapısına tekrar vurdum. "Anne?"
Ses gelmeyince tekrar vurdum. "Anne geliyorum bak." Deyip kapıyı açtım. Gördüğüm görüntüyle istemsizce geri geri gidip düştüm. Ağzımdan dökülen çığlığa engel olamadım.

Annem ağzında köpüklerle film sahnelerini aratmayan bir şekilde yatıyordu. Yerdeki haplar tek bir şeyin belirtisiydi.

Ne zaman başladığını anlamadığım gözyaşlarım hıçkırıklara dönüşüyordu. Hemen ayağa kalkıp yavaş adımlarla anneme yürüdüm. Elif'i yeni kaybettim bir kişiyi daha kaybedemezdim. Kaybetme düşüncesiyle derin bir çığlık attım.

"Anne!" Elimle yavaş yavaş dürttüm annemi. Filmlerdeki o sahne oldu. Annemin eli boşluğa düştü. Bir çığlık daha attım. Ellerim titriyordu. Boğazımdaki yumru yüzünden sesim çok kötü çıkıyordu. Düşünemiyordum. Aklıma bir şey gelmiyordu.

Titrek elimi annemin boynuna doğru götürdüm. Atıyor mu atmıyor mu anlamıyordum. "Allah'ım lütfen. Yalvarırım bir şey olmasın. Allah'ım yalvarırım. Lütfen lütfen lütfen lütfen..." Diye kendi kendime fısıldarken kalbinin attığını anladım. Parmaklarımın ucundaki nabzı beni o kadar mutlu etmişti ki. "Teşekkür ederim teşekkür ederim." Hızlı hızlı konuşmam yaptığım stresten kaynaklıydı.

Gelen fikirle içeri koşup telefonumu aldım.

"ALO! Annem bayıldı. Hap kullanmış. S-sanırım intihar etmiş. LÜTFEN ÇABUK GELİN. Kavşağın altındaki bina. Karanfil sokak. Elif Apartman. 3. kat lütfen çabuk gelin. LÜTFEN!" Titrek ama hızlı adımlarla annemin odasına gittim. Ağlamam daha da şiddetlendi. Nefes alamıyordum sanki.

Bugün doğum günümdü bide. 14 yaşıma giricektim. Doğum günüm annemin ölüm günü olmamalıydı. Annem nasıl yapmıştı böyle bir şey. Bilmiyor muydu arkasından geleceğimi.

Sol tarafıma çöken ağrıyla yere çöktüm. Bir elim kalbimde bir elim annemin nabzına doğru ilerliyordu. Kalbinin attığını tekrar anladığımda derin bir nefes aldım. Burnumu çektim. Annemin boşluğa düşmüş elini kaldırdım. Sehbanın üzerindeki suyu alıp annemin boynuna sürdüm biraz.

Ayağa kalktım. Nerde kaldı bu ambulans.

"Ya gel artık Gel!" Sinirle bir çığlık daha attım. Annem gözümün önünde ölücekti.

Hemen annemin kolunun altına girip yavaş ve sarsak adımlarla banyoya götürdüm. "Anne aç gözlerini yalvarırım. ANNE! Annem aç gözünü lütfen." Ama açmıyordu. Kalbime çöreklenen acı büyürken annemi duvara yasladım. Nasıl taşıdım bilmiyorum ama canım yanıyordu. Ellerimi ıslatıp annemin yüzüne sürdüm yavaşça.

Uyanması için yüzünün her yerini ıslatmıştım ama uyanmıyordu.

Hıçkırıklarım artarken başımı annemin boynuna gömdüm. "Lütfen ben öleyim ona bişey olmasın. Annem lütfen sana bişey olmasın. YAA ANNE UYAN LÜTFEN UYAN!" Ani bağırmamla kendim bile korkmuştum. Başımı annemin boynundan kaldırıp yere çöktüm ki. Gelen küçük ses beni kendine getirdi.

"Ze-z" Şaşkınlıkla kaldırdım kafamı. "Şükürler olsun şükürler olsun. Anne? Anne iyi misin? Anne gözlerini kapatma tamam mı? Ambulansı aradım ben geliyor." Hemen annemi biraz doğrultup yüzünü yıkadım. Sanırım annemi kusturmam gerekiyordu.

SİRİUS { DÜZENLENECEK }Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin