Abilerim-SEKİZ

9.9K 428 31
                                    

Eve geldiğimizde hemen odama girip duş  aldım. Başım çok feci ağrıyordu ve uykum vardı. Hemen yatağa girip yattım.

Birinin beni dürtmesiyle uyandım. "Kızım kalksana saat kaç oldu?" Gözlerimi açıp ona baktım. Ateş kulakları ağzına varana kadar sırıtıyordu. "Ya bu saatte uyandırılmaz ama!" Dedim ve odadan gülüşmeler geldi.  Kafamı kaldırıp baktım. Yine neredeyse hepsi buradaydı. Seni çok seviyorlar!

Elimle onları gösterip konuştum. "Siz niye beni umursuyorsunuz? Gidin bakın işinize işte." Kafamı hepsinde tek tek gezdirdim. Doktor olan Akın konuştu. "Çünkü sen bizim biricik kız kardeşimizsin. Bilmem anlatabildim mi?"

Hah! Ya ben bunlara dalarım. Aman aman ne diyor bu salak kız yine? Alayla gülümsedim ve konuştum. "Daha dün hırsızdım. Ne ara hırsızlar kardeş olmuş?" Hepsi suspus oldu.

Sonra kapıdan biri girdi heyecanla. "Ooo benim sister uyanmış." Hemen gelip yanağımı öptü ve sarıldı. Ben de karşılık verdim. "Ama senin sister devam edicek haberin olsun." Deyip yorganı kafama çektim.

Ve biri en sinir olduğum şeyi yaptı. Hızla yorganı çekti. Şimdi tek başımdan açsa neyse. Ama tüm yorganı çekti. "Ya siz bela mısınız? Hangi halsiyetsiz..." Sonra elinde yorganla bana şok bir şekilde bakan Ali denen katili gördüm. Kanım dondu. Bu şimdi benim anamdan emdiğim sütü çıkarırdı. Ay ne koktu ya buralar? Sanırım biri sıçtı!

Çok komik ya. Sonra Ateş'ten bir kahkaha geldi. Ali ona sert sert bakınca sustu. Ali denen herifin yüzüne bakmayı kestim. Keşke yorganı Akın ya da Ateş çekseydi.

"Demek halsiyetsiz ha? Ha bir de bencil var. Güzel güzel. Zaten dün gece olanlardan sonra bu daha güzel oldu."  Ya hani hatırlamıyordu? Yüzünde sinirli bir ifade vardı. Kafamı ona çevirmiştim artık.

"Eee şey... Ben seni Ateş sandım... Ondan oldu. Kusura bakma... Neyse benim işim vardı gideyim." Sesim beklediğimden de kısık çıkmıştı. Bu çocuk beni korkutuyordu.

"Nereye gitmesi canım. Daha seninle işlerimiz var." Alayla söylediği cümlelerden sonra yüzüne alayla baktım. Canın mıyım?

Elimi kurtarmaya çalıştım ama fayda etmedi. Kafamı Poyraz'a çevirdim. Ellerini havaya kaldırıp ben bilmem dedi. Şimdi celladıma kavuşacaktım.

Ben işimiz var derken bana ne yapacağını merak ederken birinin telefonu çaldı. Mert telefonunu alıp odadan çıktı. Kaçmaya çalıştım ama Ali iki elimden sıkı alıp birden beni sinirlendiren ve şaşırtan bir şey yaptı.

Bir elini belime diğerine dizlerimin altına götürüp beni kucağına aldı. Sanırım nutkum tutuldu. N'oluyor Zeyno?

"Hey! Ne yapıyorsun sen ya? Abi! Poyraz abi yardım et. Beni balkondan aşağıya atacak." Dememle Ali de dahil odadaki herkesin kahkahasını işittim. Ben hala ne olduğunu anlamamıştım. Ama sesimi de çıkarmıyordum. Banyoda beni indirdi ve kapıya çıkıp onlara konuştu.

"Siz aşağı inin ben onu getiririm." İlk başta biraz itiraz etselerde sonra kabul ettiler. Acaba kafamı suya daldırıp çıkartıcak?

Ben Ali bana ne yapacak diye düşünürken yanıma geldi. Ve suyu açtı. Acaba nasıl işgence edicekti?

Kafamı biraz eğdi nazikçe ve suyu ellerine alıp adam gibi işgencesiz yüzümü yıkadı. Hayret şoktayım. Sonra havluyu alıp yüzümü kuruladı ve beni oradan çıkardı. Sonra giyinme odasına gitti. Bu sefer ne yapacak acaba ya?

Odadan elinde bir elbiseyle çıktı. Elbise ne alakaydı? "Sen ne yapmaya çalışıyorsun? Ama seni böyle affedeceğimi düşüyors-"

"Bu sana yakışır." Deyip elbiseyi üstüme tuttu. Sonra beni arkama çevirdi. "Ne yapıyorsun?" Yine devam etti. Ve saçlarımı toplamaya başladı. Ne! Oha yani.

SİRİUS { DÜZENLENECEK }Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin