24. Bölüm - Batan Geminin Malları

170 17 8
                                    

Bu hikayeyi hala okuyan var mı bilmiyorum ama varsa burada olmanıza sevindim ❤️

Nare hissettiği sert metalin acısından sesini çıkaramamıştı. Yüzüstü bir şekilde yere düşünce ağzından bir mırıldanma çıkmıştı.

"G-gediz.."

Gediz ise ayağının dibine düşen kızı es geçip arkasındaki adamın yüzüne yumruğu geçirmişti.

Fakat adam sadece sendeledi. Belli ki eğitimli biriydi.

O da Gediz'e karşı hamle yapacağı sırada Gediz hızla eğilip onun yumruğundan kurtuldu.
Adam memnuniyetsizce homurdandı.
Uzun ve çelimsiz ama çok hareketli biriydi.

Gediz'in iki hamlesinden de sıyrılıp ona doğru ilerledi. Sonra hızla takla attı ve kıza saplanan bıçağı çekip Gediz'e doğru yürüdü.

Bıçaktan süzülen Nare'nin kanlarına aldırmamaya çalıştı. Fakat kız şu an kan kaybediyordu.

Gediz bir kaç adım gerileyip adamın eline sertçe bir tekme geçirdi.

Eli savrulan adamın bıçağı denize uçuvermişti.
Daha da hırslanan adam Gediz'i demire doğru ittirdi.

Gediz sırtına giren küçük demir parçasıyla acıyla solumuştu. Dişlerini sıkıp acısına aldırmamaya çalıştı ve öfkeyle doğrulup adamın kafasını demir kenarlıklara geçirdi.

Başı kanayan adamın dengesi biraz olsun bozulmuştu ama pes etmek nedir asla bilmiyordu.

"Seni bu gemiden sağ bırakmam Işıklı!"

Gediz ona yandan bir şekilde gülümsedi.
"Teslim olmaya niyetim yok!" Dedi adını bilmediği kişiye.

•Gediz'den•

Bu aptal heriflerin tıpkı Nare gibi cihazın peşinde olduğuna adım kadar emindim.
Ne yazık ki onu benden başkası açamazdı.
Yani iki tarafta şansına küsmeli...

Nare en başında kendi elinde olan cihazı anlaşma sırasında bana kaptırmıştı.
Şimdi ise onu geri almaya çalışıyordu.

Bazen onu aydınlatsam mı diye düşünsem de ne olursa olsun benim tarafımda değildi.
Sinsi kız insana asla güven vermiyordu...

Ona, bütün boktan işlerini yaptırdıklarına kalıbımı basardım.
Peki neyin karşılığındaydı?

Belli ki Nare'nin de bu işten büyük bir çıkarı vardı.
Yoksa hayatını böyle tehlikeye atması anlamsız geliyordu. Hemde güzeller güzeli bir evladı varken...

Karşımdaki çirkin adamı yaralamayı başarmıştım ama dirençliydi.
Başından akan kanlara rağmen ayaklandı.

Yine de biraz olsun hareketi kısıtlanmıştı.
Ona iğrenerek baktığımı fark etmişti.
Bana doğru yürüdüğü sırada bende onun hamlelerini takip ediyordum.

Hareketlerini hızlandırıp aniden koşmaya başlamıştı. Hızla sağa çekilip onu arkasından denize ittim.

Yüzüme sıçrayan sular ondan kurtulduğumu belgeliyordu. Bağırışı kulağımı tırmalarken gittikçe geride kalmaya başlamıştı.

Memnun bir ifadeyle geriledim.

Nare yerde yüzüstü yatıyordu. Tam ona doğru gidecekken geminin sarsılmasıyla bende dengemi kaybedip kenara tutundum.

Kaçış Yok Mu?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin