13. Bölüm - Eline Düştüm

528 44 133
                                    

3k olmuşuz çok teşekkürler

Gediz'in adamları; Nicholai, Defne ve Mert üçlüsünü bir güzel bağlayıp siyah minibüsün arka koltuğuna oturtmuşlardı. Karşılarına da kendileri oturup Gediz'in gelmesini beklemeye başladılar. Akın ise göt korkusundan çoktan toz olmuştu bile.

"Ağağağa eline düştüm elinle ağağağa nasıl güzelsin öyle..."

Mert'in haykırarak söylediği şarkıyla herkes şaşkınca ona dönmüştü.

"Ee devamı yok mu?" Dedi Gediz'in pala bıyıklı kel adamı Mert'e ters ters bakarak. Bir eli de belinde silahını çıkarmaya hazırdı.

"Abii kaç yıl öncenin şarkısı devamını hatırlamıyorum vallahi." Dedi Mert pişkince. Defne ve Nicholai ise anlamayarak birbirlerine baktılar. Kel adam eliyle çenesini sıvazladı ve belindeki silahı hızla çıkarıp Mert'in alnına dayadı.

"Söyle lan devamını!" Diye öfkeyle kükreyince Defne korkuyla bir çığlık atmıştı. Mert de seslice yutkunup bir anda şarkıyı dökülüverdi.

"Ağağağa bana çektirme aşk ağağağa asılı kaldım sende!"

Adam iyice sinirlenip gözlerini umutsuzca devirdi ve sinir bozukluğuyla Mert'e bağırdı.

"Yanlış söylüyorsun aptal!"

Silahını hızla Mert'in bacağına doğrultup tek el ateş etti. Defne çığlıklar atarken Mert acıyla gözlerini kısmış inliyordu. Nicholai ise kendini tutamayarak bir küfür savurdu.

"Siktiğimin pala bıyıklısı!"

Adam bu kez silahı ona doğrultunca genç bir çocuk hızla adamın elindeki silahı kavrayıp aşağı indirdi.

"Aman Hüseyin abi ne yapıyorsun?! Patron adamları canlı istiyor!"

Hüseyin denen adam bıyıklarını tek eliyle düzeltip silahını beline soktu.

"Kusura bakmayın! Gergin bir gündü." Diyerek yakasını silkti ve hiçbir şey olmamış gibi dışarıyı izlemeye devam etti.

"Ahhhhh... onu fark ettik abi!" Dedi Mert sitemli ve hafif alaylı bir tavırla. Hüseyin de sinirle zırlayan Defne'ye döndü.

"Sen de ağlayıp durma kız!" Defne ise sesini bir anda kesip Mert'e döndü. Bacağının kanamasının durdurulması gerekiyordu. Yoksa kan kaybından ölür giderdi.

"Bir şey yapmayacak mısınız?! Onu vurdunuz?"

"Söylesene sen nasıl bir ajansın? Bir pembe ojelerin eksik! Kaptanın sana hiçbir şey öğretmedi mi?" Diğer genç çocuk alayla ona bakarken Defne ise hiç gecikmeden cevabını yapıştırdı.

"Hiç değilse kişisel bakımıma özen gösteriyorum. Kendinize bir bakın leş gibi kokuyorsunuz!"

Hüseyin afallayarak ona ters ters baktı ve kendini koklamaya başladı. O sırada da çok yakınlardan patronlarının sesi duyulmuştu.

"Oo bakıyorum da muhabbeti kurmuşsunuz gençler... ama biliyordum iyi anlaşacağınızı."

"Ne demezsin." Dedi Defne gözlerini devirerek. Gediz'in yanındaki yakalanan Nare'yi görünce de hayal kırıklığıyla yerinde tepindi.

"Kaptan nasıl yakalanırsın ya!" Dedi bıkkınca.

"Bu adam hep beni yaralıyken yakalıyor! Ayrıca siz neden yakalandınız?!" Diye cevapladı Nare de büyük bir öfkeyle.

Gediz ise ona sırıtıp Nare'yi daha da kendine çekti. Nare ise çenesini sıkarak ellerindeki ipi gevşetmeye çalışıyordu. Gediz bunun farkında olacak ki Nare'yi sımsıkı tutmaya başladı. Bu sırada Defne'ye de cevabını vermeyi ihmal etmemişti.

Kaçış Yok Mu?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin