Multimedyayı açın aşkolar ❤️🔥
Küvetin içine döktüğü gül esansının kokusu burnuna dolarken kendini biraz daha geriye yasladı Nare Çelebi. Sıcak suya girince başının ağrısı biraz olsun hafiflemişti. Fakat bazı yerlerinde hala ufak tefek sızlamalar vardı.
Suyun üzerinden aldığı köpüğü vücudunda gezdirirken eli kolundaki kabuk bağlayan kesiğe takıldı. Bunun ne zaman olduğunu bile fark etmemişti. Gemide bayıldığı ve Gediz'in onu taşıdığını hatırlayıp şaşkınca vücuduna baktı genç kadın.
Kollarındaki ve bacaklarındaki çirkin morluklara. Gerçekten orası tam bir cehennemdi...Yüzünü buruşturup hızla vücudunun tamamını suyun içine soktu.
Görmemesi onun için daha iyi olurdu."Nasıl bir girdabın içindeyim ben?"
Ellerini yüzüne dayayıp biraz daha sıcak suyun keyfini çıkarmak istedi.
Düşünmesine engel olamıyordu. Yıllardır arkasında olan adam, Akın'ı ekibe geri alarak az kalsın ölümüne sebep oluyordu. En önemlisi de Melek'i bir daha göremeyecek olmasına.Öfkeyle küvetin içinden kalktı genç kadın. Etrafa sıçrattığı sular umurunda bile değildi. Tek istediği şey o yaşlı bunağa bu olanların hesabını sormaktı.
Hızla askıdaki havluyu kendine sarıp banyodan çıktı.
Sinan onlar için pek bilindik olmayan ama rahat ve şık bir otel ayarlamıştı. Kimlikleri ise tamamen sahteydi. Bunca olay yaşanmışken istenmedik kişilerle hiçbiri karşılaşmak istemezdi. Özellikle Osman böyle buyurmuştu.
Daha üzerindeki havluyu atmadan yeni telefonundan gelen bildirim ile kulaklığını takıp dinlemeye başladı.
"Nare bu geceyi orada geçirmeniz gerek. Kimse sizi rahatsız edemez. Ayrıca cihaz için birileriyle görüştük. Akşam yemeğinde aşağıdaki restoranda ol. Görüşeceğin kişinin adı Kerem Timur."
Nare duyduklarına sinir olurken kulaklığı kulağından çıkarıp öfkeyle Sinan'ı aradı.
Bir kaç çalıştan sonra açınca kendini artık tutamayarak bağırmaya başladı genç kadın."Sinan sen benimle dalga mı geçiyorsun?!"
Sinan onun bağırmasıyla telefonu kulağından istemsizce uzaklaştırdı.
Bu kadar desibele katlanamazdı.
Yüzünü ekşiterek cevapladı genç kadını."İşte bu yüzden sesli mesaj atıyorum! Şimdi anladın mı?"
Sinan'ın sitem ederek konuşmasına aynı öfkeyle karşılık verdi Nare."Cihazı suya düşürdüğümü ve çalışıp çalışmadığını bilmediğimizi bilmiyor musunuz!?"
Sinan onun kurduğu cümleyi anlamaya çalışırken bir yandan da bir diğer telefonuna gelen aramaya bakmaya çalışıyordu.
Arayan Güven Çelebi'ydi ama şu an hiç müsait değildi. Onu sessize alıp hızla Nare'ye cevap vermeye çalıştı."Sorun değil. Bir kaza olduğunu ve cihazın suya düştüğünü biliyorlar. Buna rağmen görüşmeyi kabul ettiler. Ayrıca onu fazla elinizde tutamazsınız çok tehlikeli bir şey o." Sona doğru sesini kısarak söylediği şeyden iyice huylanmıştı Nare. Tek ayağını yere vurup odada bir kaç tur attı. Olaylar ona çelişkili gelmeye başlamıştı.
"İyi de Sinan madem ki bunu satacaktık ne diye bunca zahmete girdik. Az kalsın ölüyorduk!"
"Alıcılar iki kat teklif sundu."
Nare tek kaşını kaldırarak aynada kendine baktı. Daha fazla direnmeyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçış Yok Mu?
Action"Sen her yerden böyle çıkacak mısın Işıklı?" Dedi kısık bir tonda, dudakları genç adamın boynuna sürterken. Gediz içinde hareketlenen kan hücrelerini belli etmemeye çalışarak sırıttı. Karşısındaki kadından böyle bir hamle beklemiyordu. Hemde böyle b...