Günün devamı çok sıkıcı ve daraltıcıydı. Bir an önce okuldan çıkmak istiyordum. Biraz uyumak için kafamı sıraya koydum. Off uykum gelmiyor. Hayal kur Eslem. Yok olmuyor bir gram uykum gelmiyor anasını. Hadi dersi dinlemeye çalışayım diye düşünüp kafamı tahtaya doğru çevirdim. Hocayı dinlemeye çalıştım."skfuewofnxkerosnwofasdcn"
Söylediklerinden anlamaya çalıştıklarım bunlardan ibaretti. Tam delirmeye başlamışken zil çaldı. Kahramanım benim. Bizimkilerle beraber sınıftan çıkarken,
"Oğlum şu zil sesini o kadar çok seviyorum ki, evladım olsa o kadar severim. Öyle bir şey yani." dedim.
"Kesinlikle katılıyorum." diye sözümü tasdikledi Gökhan.
Onunla da kanka takılıyorduk. Şuanlık sorun yok gibi. Yani o çabalıyordu, ben çabalıyordum yuvarlanıp gidiyorduk. Çıkışa doğru ilerlerken biri beni çağırdı. Sese doğru döndüğümde Deniz'i görmeyi beklemiyordum. Bana el sallayarak gülümsedi ve olduğumuz yere doğru yaklaşmaya başladı. Bizin grubun gerildiğini hissettiğimde,
"Hadi siz gidin ben arkanızdan yetişirim." dedim. Etraf kızışacak diye ödüm kopuyordu.
"Hayır anlamıyorum, ne boka çağırıyor bu piç!?" dedi Gökhan.
"Tamam abi sakin, hadi Eslem biz yavaşça gidiyoruz." diyerek Gökhan'ı çekiştirerek götürdü Cihan.
İç çekerek Deniz'e doğru yürümeye başladım. Deniz ile arkadaş olmak istiyordum. Fakat bizim grup bu düşünceye çok karşıydı ve her hareketleriyle belli etmekten kaçınmıyorlardı.
"Naber?" dedi Deniz.
"İyi senden?"
"İyi. Baksana sana bir şey söyleyeceğim."
"Dinliyorum."
Elini ensesine götürdü, sanki söyleyeceği şey onu zorluyor gibiydi.
"Bugün bir planın var mı? Beraber bir şeyler yapalım mı diyecektim."
"Hmm bir planım yok. Olabilir neden olmasın."
"O zaman saat 5'te seni alayım."
"Olur tamam."
"Evin adresini ben sana mesaj olarak atarım."
Acaba beni nereden almayı planlıyordu. Tamam anlamında kafasını salladı ve koşarak yanımdan uzaklaştı. Utangaç jojuk nasıl da tatlı yirim ya.
Hızlı adımlarla bizimkilere yetiştim. Deniz'le konuşurken ne kalbim hızlı atıyor ne de heyecanlanıyordum. İşte bu çok tuhaftı. Çünkü o karşı konulamayacak kadar yakışıklı, karizma, popiler ve zeki biriydi. Ama bir iticilik vardı. Ne bileyim bir iticilik seziyordum onda. Ama bu arkadaşlığımıza engel olacak bir durum değildi. Şuan düşünmem gereken şey bu olayı bizimkilere nasıl söyleyecek olduğumdu. Hadi hayırlısı diyerek yanlarına vardığımda direk konuya daldım.
"Deniz biraz takılalım mı dedi. Ben de tamam dedim. Biraz takılacağız öyle."
Bir anda hepsinin gözü bana döndü. Ben de sevimlice sırıtmaya çalıştım. Fakat ornitorenke benzediğim aşikar bir gerçekti.
"Aa ne güzel. Bizim de planımız yoktu zaten evlere dağılıyorduk. Görüşürüz canım." diyerek bana destek çıkan Toprak'tı tabiki. Gözlerinden 'çabuk kaç olay çıkmasın' adlı bir bakış geçiyordu.
"Aynen öyle kendine iyi bak tatlım görüşürüz." dedi Zeynep yeniden arka çıkarak.
Böylece diğerlerine laf düşmemişti. Ben de onlara minettar bir şekilde baktım ve onlara el sallayarak eve doğru yol aldım. Toprak, teyzesinin evine gideceği için benimle gelmemişti. Eve girince direk odama çıktım. Ne giyeceğimi hazırladım. Tabi bu iş baya zamanımı aldı.
Telefonum çaldığında nerede olduğunu anlamaya çalışıyordum. Nerede lan bu telefon? Çantamın içine baktım yok. Ceplerime baktım yok. Sesin nereden geldiğini anlamaya çalışıyordum ki ses kesildi. Hay ağzına tükürdüğüm. Sinirden saçlarımı yolmak üzereyken telefon yeniden çaldı. Ve bilin bakalım telefonum nerden çıktı. Kıyafet seçerken beğenmediğim kıyafetleri fırlattığım yığının içinden. Müthiş. Arayan Toprak'tı.
"Eslem?"
"Buyrun benim."
"Lan Deniz'le randevuyu kaptın pis sürtük seni."
"Saçmalama oğlum, öylesine gezeceğiz sadece. Durumu abartmaya gerek yok."
"Eminim öyledir. Ne giyiyorsun? Bak düzgün bir şey giy. İlk randevun bu senin."
"Lan yok randevu felan. Tövbe ya."
"Sen her ne kadar kabul etmesen de, grubun hepsi bunu o şekilde anladı. Cihan, Gökhan'ı sakinleştirmek için götünü yırttı. Berk ise Gökhan'ın düşüncelerine katıldığını söyledi. Deniz'in adi bir şerefsiz olduğunu söyledi. Zeynep Berk'i sakinleştirmeye çalıştı."
"Ohaa vay anasını. Peki sen bu durumda ne yaptın?"
"Ben Derin'le mesajlaşıyordum. Hiç birisini duymamış gibi yaptım."
"Aferin, tam sana yakışır bir davranış sergilemişsin."
"Ne demek canısı her zamanki halim. Neyse seni tutmayayım ben. Sana iyi randevular."
"Oğlum randevu de-. Toprak? Aloo? Salak yaa yüzüme kapattı."
Telefonun ekranına baktığımda bir mesaj olduğunu gördüm.
Kimden: Denizz
"Eslem kusura bakma şu gezme işini ertelesek olur mu acaba? Çok üzülerek söylüyorum bir işim çıktı da."Kime: Denizz
"Önemli değil. "Tüh yaa, o kadarda hazırlanmıştım. Boşuna gitmesin bari diye tek başıma turlamak amacıyla dışarı çıktım. Biraz ilerledikten sonra telefonumun melodisi kulaklarımı çınlattı. Bugün de telefonum susmadı hiç. Arayanın Zeynep olduğunu görünce merakla telefonu açtım.
"Efendim?"
"Alo Eslem, çabuk okulun arkasındaki boş araziye gel. Gökhan'la Deniz kavga ediyor."
![](https://img.wattpad.com/cover/28752024-288-k230563.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kobay Gördüm Sanki
HumorRüya veya gerçek...Bu iki kavramı aynı anda yaşayan, hayatı kendi kuralları doğrultusunda tamamlayan, hem düşünce hem de espri efendisi olan, aynı zamanda kobay adayı Eslem'in hikayesine hoşgeldiniz. Lütfen kemerlerinizi bağlayın serüven başlıyor.. ...