Bu bölüm sevgili okuyucum Arzu'ya ithafen. Hepinize iyi okumalar.. :)Cihan'a yaptığım büyük ısrarlar sonucu beni kahvaltıya çıkarmıştı.
"Bak Eslem kimseye söylemiyorsun. Daha öyle kesin bir şey yok. Kız duyarsa kötü olur. Takılıyoruz sadece."
Evet birazda tehditle kendimi kahvaltıya çıkartmış olabilirim. Dün akşam Cihan'ı telefonda biriyle konuşurken yakaladım. Bir nazik konuşuyor anlatamam. Böyle tatlı tatlı gülüyor falan. Kimdi o diye sıkıştırdım ama pek faydası olmadı. Sonra telefonu elindeyken dikkatini dağıtıp telefonunu aldım. Baktım kızla mesajlaşıyormuş. Tabi Cihan durur mu telefonu geri almak için elinden geleni yapıyor. Ben hemen mutfağa kaçtım o da peşimden geldi. Whatsapptan ses kaydını açtım. Saçma sapan şeyler demeye başladım. Cihan önce sinirliydi sonra yalvarmaya başladı. Ben de beni kahvaltıya çıkarırsan göndermem dedim. O da kabul etti. Şimdi de buradayız işte.
"Sen ne yere bakan yürek yakanmışsın be Cihan'ım. Kaşla göz arası bulmuşsun kendine birisini. Hiçbirimizin haberi de yok. Cık cık cık, çok üzdün beni. Bunu bizimkilere anlatmazsam içimdeki bu büyük yükle yaşayamam."
Göz devirerek sinirlendiğini belli etti. Ben ise pişmiş kelle gibi sırıtıyordum.
"Ne istiyorsun lan yine? Ne şantajcı pislik bir insanmışsın sen."
"Aa Cihan üzüyorsun bak beni. Öyle pislik falan yakışmıyor hiç. Sadece bir haftalık Antep fıstıklı çikolata masraflarımı sen karşılayacaksın. Belki çikolata yiyip mutlu olursam bizimkilere anlatmam."
"Tamam Allah'ın cezası tamam."
"Ha birde okulda her gün bir tost ısmarlarsın artık."
Söylediğim şey üzerine gözlerini büyüttü.
"Abarttın ama sen de. Senin operatörün bimcell mi kızım bu ne fakirlik? Bütün masraflarını bana kakaladın."
Gülmekten kendime gelemeyen ben zar zor cevap verebildim.
"Tamam lan bir şaka yapalım dedik. Kahvaltıyı ısmarla yeter. Aramızda sır merak etme. Ama bundan sonra bana da anlatmazsan küserim."
"Üzerimden bir yük kalkmış anlatamam. Senin bir haftalık Antep fıstıklı çikolata masrafını düşünmekten bu gece uyuyamazdım herhalde."
Karşılıklı gülmemizin ardından siparişlerimizi verdik ve beklemeye başladık.
Cihan sessizliği bozarak,
"Bana laga luga yapıp kendisi işler çeviren birileri var."
Dedi ve kaş göz yapmaya başladı.
"Ne diyorsun anlamadım."
"Salak ayağına yatma Selim'i diyorum işte."
İsmini duyunca hızlanan kalbime mi sövsem, Cihan'a bu konuyu açtığı için mi sövsem bilemedim.
"Aramızda tam anlamıyla bir şey yok. Yani bilmiyorum. Aslında, of öyle işte."
Kahkaha atmaya başlayan Cihan'a şaşkınlıkla baktım.
"Bu taraftan gerçekten baya eğlenceliymiş. Kapana sıkıştın sen de, ne diyeceğini bilemedin falan. Çok komik."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kobay Gördüm Sanki
HumorRüya veya gerçek...Bu iki kavramı aynı anda yaşayan, hayatı kendi kuralları doğrultusunda tamamlayan, hem düşünce hem de espri efendisi olan, aynı zamanda kobay adayı Eslem'in hikayesine hoşgeldiniz. Lütfen kemerlerinizi bağlayın serüven başlıyor.. ...