Sabah kalktığımda serseminde ötesindeydim. Artık gördüğüm rüyaların beynimi bu kadar işgal etmesine müsade etmemeliydim. Benimki de nasıl bir bilinç altı anlamış değilim. Yataktan kalkmaya çalışırken çarşafa takılıp yere kapaklandım. Bir bu eksikti. Düştüğüme gülemeyecek kadar kötü bir haldeydim.
Kahvaltı yapmak üzere aşağıya indiğimde Pınar Abla ve Fuat Abi de masadaydılar. Bugün pazar olduğundan diye düşündüm. Kahvaltımızı yaparken hiç kimsenin sesi çıkmıyordu. Sessizliği bozan Pınar Abla oldu.
"Canım bizim bir kaç işimiz var. Çıkacağız sen yemeğini ye. Masayı olduğu gibi bırak. Nurten Hanım akşama doğru gelir."
"Tamam. İyi eğlenceler."
Masada otururken evden çıkmalarını izledim. Bugün yapacak bir şeyim yoktu. En iyisi film izlemek diye düşündüm. Buzdolabından meyve suyu alırken kapı çaldı. Galiba bir şey unuttular dedim ve kapıyı açtım. Ama karşımda gördüğüm kişiyle şaşkınlıktan altıma işeyecektim.
"Selim!?"
Böyle bir şey nasıl olabilirdi? Şokun etkisinden çıkınca bunun rüya olduğu geldi aklıma. Doğru ya hep böyle oluyordu. Gerçekmiş gibi ama iyi de olsa kötü de olsa sonunda uyanacağım bir şey. Sadece rüyamda bilincim uyanmış olmalıydı.
"Merhaba," yine o tatlı gülümsemesi "içeri girmemde bir sakınca var mı?"
"Şimdilik yok. Ama niye geldiğine bağlı. Neyse sen geç de içeri."
Bir an ayakkabılarına bakınca Erman Kuzu misali 'ayaklarnan mı giriyoz' diyecek sandım.
"Rahatına bak. Şuraya oturabilirsin." diyerek koltuğu gösterdim. İçeri girdiğinde ben de peşinden gittim. İki kişilik koltuğa oturduğunda, ben de yanına oturdum.
"Evet, neden geldin? Evimi nereden buldun? Nasıl olur olmadık yerlerde karşıma çıkıyorsun?" Neden bu kadar tatlı gülüyorsun sorusunu kendime sakladım. Böyle bir şeyi bilmesine gerek yoktu.
"Nereden başlasam. Hah tamam buldum. Bak şimdi buraya sana her şeyi anlatmaya geldim. Beni iyi dinle. Öncelikle babamdan başlayayım."
"Oğlum baban ne alaka? Benimle ilgili olanı anlatsan daha iyi olacak sanki."
"Lütfen sözümü kesme. Babam ilk olarak birtakım insanlar seçti kendisine. Şirkette bir müdürmüş izlenimi veriyordu. Bir düzenek kurarak başladı. Bu düzeneği birkaç kişinin üzerinde denedi. Ve onlar.. Onlar öldüler. Bunu önemsemedi bile. Yeni bir düzenek kurdu. Bu sefer işe yaramıştı. İnsanlara rüyaları vasıtasıyla emir veriyordu. Herkese verilen emirler farklı. Bu emirlerle o insanlar diğer bir deyimle kobaylar onun kölesi haline geldiler. Çünkü rüyada verdiği emirleri yapmamak söz konusu değildi. Böylece o insanlar robota dönüştü diyebilirim sana. Gittikçe bunların sayısı arttı. Bu olanlara seyirci kalamazdım. Babama engel olmaya çalıştım. Ama bu makam o kadar gözünü boyamıştı ki beni dinlemedi bile. Bunu biliyordum o yüzden bir plan hazırladım. Babam görmeden ana bilgisayara girecektim. Kobayları eski haline döndürecektim. Ne yazık ki ana bilgisayar korumalıydı. Ben de engel olamayacağımı anladığımda farklı bir plan uyguladım. Babamla tartışıp evden çıktım. Arkamda bıraktığım annem ve kardeşim için geri gelecektim. Başka bir yere taşındım ve ben de bir laboratuvar kurdum. Babamın emir vereceği kişileri tespit edip daha erken davranarak onların rüyalarına ben girdim. Emri almalarını engelledim. 5 rüyadan sonra babamın etkisi kalkıyordu. Buna böyle devam ettim. Babam deliriyordu. Nasıl yaptığımı bilmediği için bana engel olamıyordu. Ama geçen gün bunu öğrendi ve artık kobay adaylarına ulaşamıyorum."
"Bir dakika bir dakika. Tamam her şeyi anlamaya çalışırım da babandaki amaç?"
"Bunu öğrenmek için hâlâ çabalıyorum."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kobay Gördüm Sanki
HumorRüya veya gerçek...Bu iki kavramı aynı anda yaşayan, hayatı kendi kuralları doğrultusunda tamamlayan, hem düşünce hem de espri efendisi olan, aynı zamanda kobay adayı Eslem'in hikayesine hoşgeldiniz. Lütfen kemerlerinizi bağlayın serüven başlıyor.. ...