Yemek hanenin düzeni bu gün çok dağınıktı. Bazıları yarıştan önce hazırlanmak için yemek yemeden çıkmışlardı. Bazıları ise orda aç kalıcam fikriyle ne bulduysa yiyip sohbet ediyorlardı.
"Beş dakika sonra herkesi sayım alanına bekliyorum!"
Binanın iç ses sisteminden gelen anonsu dinledik bir kulaktan. Nazlı işaret ederek pastayı motorların oraya çıkarttı. Erkeklerin bir kısmı silah alanına gitmişlerdi erkenden. Bu yüzden pastanın görünme riski düşmüştü. Yemeği yiyip hemen hazırlanmaya koyuldum. Bu yarış benim için önemliydi. Diğer alanlardan gelen kızlarla yarışacaktım.
Açıkçası biraz heycanlıydım. Onca çabama rağmen olacaklar için çıkacak sonuçtan dolayı heycanlıydım. Yenmek veya yenilmek arasındaki ince çizgide boğuluyordum. Bazen korkularım geliyordu aklıma. Ailem çocukluğum abim... Barış'ın dediği birşey vardı hep. Seni öldürmediler belki abin de yaşıyordur. Düşünüyorum düşünüyorum Benim diğer kıyafetlerim hep benimleydi. Aynı şeyi benim üzerimde de yapsalar kaçırılırken giydiğim kıyafetleri alırlardı diyorum. Onun yaşadığına inanmamı istiyor hep. Konuların içinde boğulurken buluyorum kendimi. Bir umut diyorum bir umut. Belki bu dört duvar artık bizi içinde kabul etmeyecek! Bir umut...
Sayım alanından sonra motorlara geçtik .
Ben Nazlı ile gidicektim . Çünkü motorumun bakımı için Barış ve Samet gideceğimiz alana götürmüştü. Hava çok güzeldi. Ne çok sıcak ne çok soğuk bir havaydı. Güneş gizlice dünyamızı ısıtıyormuş gibi saklanmıştı sanki.Kapıdan içeri peş peşe girerken buradaki gürültü çok sinir bozucuydu. Aşırı kalabalık bu ortamda Barışları görmek çok zordu. Nazlı pastayı hızlıca mutfağa götürdü. Buket antreman yapan kızların arasında yumruklarını kum torbasına geçiriyordu. Bazı kızlar birbirleri arasında düello yapıyordu. Siyah tepeden saçlarını bağlamış bir kız yumruğu düello yaptığı kızın suratına çok fena geçirmişti. Daha sonra o kız düştüğü yerden kalktı ve peşine başka bir kız girdi. Bu seferde o kızın her darbesini engelleyip kızın yüzüne yumruğu geçirmişti. Gelen üçüncü kızada aynısını uyguladı . Bu üç kız hep yüzünden aldığı darbe ile kendilerini yerde buluyorlardı. Başlarında duran adamın seslenmesi ile o kızın yarışmaya katılabileceğini söyledi. Diğerleri aralarında kızı çekiştiriyordu.
"Bu bir çeşit alan içindeki kişileri deneme turu. Hangisi daha güçlü ise o sahaya çıkar. Diğer kızlar o andan itibaren şanslarını kaybeder."
Kaç dakikadır kızları izlediğimi hatırlamıyordum bu ses beni ürküterek tekrardan ortama geri döndürdü.
"Toplam kaç alan var Bora ?"
"On beş ama aslında on iki diyebiliriz. Çünkü 3 tanesi küçük çocuklar için yani buraya getirildiğimiz yerler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3 İLERİ 1 GERİ
Teen FictionSaklambaç:Kimine göre gayet eğlenceli kimine göre sıkıcı bir geleneksel oyun. Peki bana göremi? En son 4 yaşındayken çok iyi hatırlıyorum."22,23,24,25 Seni bulmaya geliyorum abi bu sefer benden kaçamayaksın!" Bahçede ağaçların arkasına iyice bakarak...