3 İLERİ 1 GERİ

13.Bölüm (Stress)

Gün bitimi ortalığı toplayıp odalara geçiyorduk. Erkek ve Bayan yatakhaneleri ayni koridordaydı. Ayak üstü birşeyler konuşarak kapının önüne geldiğimizde Samet ve Nazlı da bize eşlik etmişti.

"Kızlar biriniz bana yardım edin bu şimdi bu sinirle beni parçalayacak!"

"Ben parçoolaamomm eyer yapoyosamm! Haketmişsindir."

Buket sarhoş sarhoş yürümeye çalışırken gülmeden edemedik. Gidip Bora'dan Buketi alırken

"Sen sarılıı seenn ciddeenn köörsün! Şimdi inkar etmö!"

"Buket iyi değilsin sabah hatirlamayacaksin bile."

"Beeen sözümü bi-tiir-medim! Biz o kadar ! O kadar uğraştık şu yeşil gözluyu gör diyee! Sen körsün kızım kör!"

Kıkırdayarak Barış'a baktığımda utançdan yerin dibine girmişti.
Buket'i biraz daha kavrayıp

"Hadi bakalım biz senin üzerini değiştirelim. Leş gibi kokuyosun Buket"

"Kokarım Sanane Nazlı hıığhh! Beni alan almış satan satmış dimi Bora!"

"Evet güzelim hadi sen git uyu yarın konuşuruz."

"Sözmüüüğ?"

"Söz."

Nazlıyla içeri aldığımızda üzerini degistirmemize izin vermedi. Hatta kendi yatağına bizi otutturup benim dizlerime başını koydu. Gözlerini yumup mırıldanmaya başladı.

"Söz verdi tutar değilmi sarılı?"

"Hı hı tutar."

"Ama herkes tutmuyor sözünü. Tutsalardı bizi bulurlardı burda!"

Nedemek istercesine Nazlı ya baktığımda "sonra anlatırım" gibisinden fısıldayarak cevap verdi. Daha sonra Buket sızmış iken üzerini örtüp , pijamalarımı giyip kendimi uykuya bıraktım.

                       ...
Sabah herkes zorla uyanmış. Yorgunluktan ölüyorduk resmen. Pijamalarımla gözümü ovuşturarak dışarı çıktığımda

"Birileri hala uyanamamış. Günaydın!"

"Ya hayır ilk günden beni pijamalarla görmen hiç hoş değil"

O gülerken saç tokamı almak için dolabımın kapağını açtım. Açtım açmasına ama dolabın içi çikolata doluydu yanlış numarayı mı açtım diye tekrar baktığımda mırıldanmıştım.

"Yoo 24 numara. Biri şakamı yapıyor?"

Arkamı döndüğümde sırıtan bir Barış vardı. Ellerimi belime koyarak

"Barış ne gerek vardı?"

"Sigaradan artan parayla işte herneyse."

O öyle diyince merakla onun dolabını gözümle aradım.

"52,53 hah 56 burasıydı."

Dolabı açmaya çalıştığımda kilitliydi. Kaşlarımı çatıp yüzümü buruşturduğumda anahtar ile kapağı açtı. İçi tahmin ettiğim gibi sigarayla doluydu. Yüzümü buruşturup kapağı kapattığımda giyinme odasına gitmek için yanından geçtim.

"Rahat şeyler giy. Bu gün farklı planımız var. Yemek hanede bekliyor olucam"

Üzerime spor siyah bir takım giyip saçlarımı at kuyruğu yapıp odadan çıktım. Kahverengi saçlı bir kız bana bakarak guldugunde tek kaşımi kaldirarak "hayırdır?" gibi bir bakış attım. O da bana ayaklarimi gösterdi.