Yaklaşık bir sene sonra pembe duvarları olan o çok sevdiğim odamın içinde oynarken ağlama , bağırma gibi tuaf tuaf sesler işittim.Normalde bu sesler benim oyunuma asla engel olmazdı ancak o kadar çok ses geldi ki dayanamayıp elimde kahverengi ayıcığım ile yola koyuldum. Evimiz 3 katlı sayamadığım kadar odası olan kocaman bahçesi olan bir villaydi. Odam ise ikinci katta merdivenin hemen karşı kısmına denk gelen kapıya açılıyordu.Tuaf olan ise onca ses olup kimsenin benim yanıma gelmemesiydi.İstemeyerekte olsa kapıyı açıp dışarıya bir göz attım. Aynı dört yaşımda gördüğüm adamlar gibi yine birkaç adam aşağıda kardeşim Eda'nın beşiğinin olduğu kısımda toplanmıştı. Adamlardan birinin elinde telefon birşeyler anlatmaya çalışıyordu diğer biri kardeşim Eda'yı kucağına almış.Ne bir dakika kucağınamı almış! Hayır hayır bu sefer olmaz izin veremem.Seni kurtaracağım! Nefes nefese koşmam ve adamın ayağına tekme atmam biraz hızlı olmuştu.Ve açıkçası birilerini güldürmüş hic bir ise yaramamıştı.Kaşlarımı çatıp
"Bırak kardeşimi"
diye çırpınışlarimda olmasa belki bu kadar gülmezlerdi. Telefonla konuşan adam eliyle işaret verdiği gibi neye uğradığımı şaşırdım. Adam resmen alay edermiş gibi beni tutup kalkmamam için elinden geleni ardına koymuyordu.
"Patron burdaki 1 yaşındaki çocuğu mu alalım yoksa ufaklığımı? Hı hı tamam. Tamam patron hallediyorum" Adam tiskindirici şekilde gülerek bana baktı
"Bak ufaklık o saçına takdığın kırmızı çilekli tokaların bile artık seni masum göstermeyecek üzgünüm.."
Sonra tekrardan bir kahkaha sesi arka taraftan gelen ağlama sesleri karışıp ortada korkunç bir ses karmaşası oldu. Adamın beni sırtlayıp kaldırmasıyla irkildim.Küçük ellerimi yumruk yapıp elimden geldiğince patakladim adam sanki çelik yelek giymiş gibiydi. Ne vurmalarim ne bağırışlarım etki ediyordu.Bahçeye çıktığımızda annemin babamın ağzı baglanmis yere zorla otutturulmus kafalarında birer adet p92 (ufak siyah bir tabanca) ile sessizce ölüme hazırlandırıyorlardı.
"Anneciğim ,babacığım üzülmenize gerek yok.Bakın!Ben Kahraman oldum"
Bu son sözlerimi söylerken fazla cesurdum. Başıma gelecekleri bilmeden bir arabaya zorla otutturulup gideceğimiz her nereyse yola çıktık.Annem bu gibi durumlarda yollari ezberlemem icin beni iyice tembihlemiş ti bende abim gibi yapmayıp annemi dinledim,yolları izlemeye koyuldum.
Arabanın durduğu yer fabrikaya benziyordu duvarları kocaman olan açık bir kapısı, icerisinde bir sürü lüx motor barindiran bir bahçesi vardı kapıdan çıkınca engebeli yol bahçe içindeyken her yer betondu.Adamlar kolumdan tutup zorla içeriye soktular. İçeri okula benziyordu yada bir çeşit barınmak için durulan bir yer. Yaşıtım ve benden baya büyük insanlar vardı hiçbirinde mutluluğa dair bir gülümseme yok iken onun haricinde acıma duygusuyla bakıyorlardı.Tuaf bir histi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3 İLERİ 1 GERİ
Novela JuvenilSaklambaç:Kimine göre gayet eğlenceli kimine göre sıkıcı bir geleneksel oyun. Peki bana göremi? En son 4 yaşındayken çok iyi hatırlıyorum."22,23,24,25 Seni bulmaya geliyorum abi bu sefer benden kaçamayaksın!" Bahçede ağaçların arkasına iyice bakarak...