10.Bölüm(Çaylak şansı)

16 4 0
                                    

Omzunun üzerine düşmüş,yerde acıdan bağırıyordu.O an aklım başımdan çıkmıştı ani bir refleks ile piste atlamıştım karşıya geçmek için. Bir kaç motorun geldigini farkedince koşarak karşıya geçmeye çalıştım. Motorlardan biri tam beni ezicek iken sağa kırarak ilerlerken bir kufur savurdu tınlamadım. Arkamdaki herkes bir bana bağırıyordu birde Barışın durumu için panik halindeydiler. Barışa yaklasan insanların arasından koşarak geçtim.

Yerde acıdan bağırarak omzunu tutuyordu o an başımdan kaynar su dökülmüş gibi panik halinde yere çöküp başını dizime aldım.

"Barış biliyorum çok acıyor ama bak söz veriyorum geçicek ben burdayım.Seni iyleştirecekler."

İstemsizce gözümden yaş aktı. Kendimi tutamıyordum o acıdan kıvranırken ben ona yardımcı olamıyordum.

"Ağlama lütfen"

Bu haldeyken bile beni düşünüyordu birileri bağırarak etrafımıza toplanmıştı

"Lütfen kenarı çekilin hanfendi işimizi yapamıyoruz lütfen dağılın etrafından"

Daha sonra bir eli omzumda hissettim

"Hadi Ece yapma böyle , hadi gel kenarı geçelim çabucak işlerini halletsinler"

Dediklerini tam duymuyordum. Gözlerim ağlamaktan buğulanmıştı net göremiyordum. Daha sonra omzuma dokunan elin beni kenarı doğru başka biriyle çektiğini hissettim. Engel olamadım. Barış'ı sedyeye alıp revire götürüyorlardı. Peşinden gitmek istesemde

"Bak sen böyle yaptıkça onuda üzüceksin toparlan olur böyle şeyler lütfen Ece"

kafamı çevirdiğimde Buket ve Nazlının ortasında olduğumu fark ettim

"Ben dayanamıyorum gözümün önünde canı yanarken..."

kendi sesimi bile zar zor duyuyordum omzumdan destek vererek beni içeride revirin yakınındaki  sandalyeye otutturdular. Nazlı bir bardak su uzattı sakinleşmem için biraz ağlamam durmuştu sadece gözlerimi yerden ayırmıyor öne doğru egilerek oturuyordum.Sıkıntıdan ellerimle uğraşıyordum. Bir süre sonra 2 adam geldi

"Siz ikiniz yukarı sen bizle geliyorsun"

Eliyle beni göstererek isaret etmişti.Buket ve Nazlı gözüyle isaret yaptıktan sonra yanımdan ayrıldı.

"Gelmeyeceğim"

Daha sonra kahkaha atmaya başladılar

"Daha dünkü bebeye bak ne bu havalar çay kahvede istermisiniz? Yürüsene kızım zorumu oynayalım illa?"

Ceketini hafif kaldirarak tabancayı gösterdi. Hiç tınlamadan ellerimle uğraşmaya devam ettim.

"Her turlu bu pislik yerde ölmeyecekmiyim zaten? Bırakın başımıda Barış düzelene kadar burda kalayım sonra işinizi halledersiniz!"

Sağdaki adam kolumu kavrayıp kaldiracak iken

"Bırakın çıkın burdan"

Arkadan gelen Niyaziyi gördüm. Adamlar aldıkları emri yerine getirmişti uzaklasmislardi. Bende bunu firsat bilip ayağa kalkıp yumruklarımı tek tek Niyazinin göğsüne indiriyordum.

"Sen ve Dedem bu lanet işleriniz yüzünden hepimiz bu haldeyiz.Senin o iğrenç sacma sapan işlerin yüzünden Barış o halde! Ne olurdu normal insan gibi yaşasanız zormuydu ha!"

Sinirlenip kollarımı kavradiginda duvara itti.

"Ee yetti be ! Normal insanlar gibi yaşayıp hergun ayni şeylerin peşinden kosucagima kendim için ordu kurmak daha güzel! Senin o özendigin hayatta insani parasiyla eziyorlar be! Hem sen kim oluyorsunda bu currete kalkışıyorsun haddini bil! "

3 İLERİ 1 GERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin