2010-Bursa"O sensin." Ne demekti? Musab hocası kendisinden mi bahsetmişti.
Dersin ardından bütün gün bunu düşünmüştü Esma. Bir türlü de toparlayamamıştı kafasını.
Dalgın bir şekilde eve gittiğinde ilk önce bahçedeki kumruların yanına yürüdü.
Kuş evinin kapısını açıp Maşuku kucağına aldı. Narince tüylerini okşarken de bir yandan da kendi kendine konuşuyordu.
"Ahh yakışıklım ne yapıyorsun bakalım."
Maşuk, kafasını bir o yana bir bu yana çevirerek Esmaya baktı. Esma her konuştuğunda kumruların onu anladığını düşünürdü sadece onlarında değil tüm doğanın, tüm canlıların. Ona göre dilimizden dökülen ve dahi ellerimizle yaptığımız her şey bir yerlere tesir ediyordu. Aslında biz onlarla konuşuyorduk aynı zamanda.
Bu yüzden hiç bir zaman yalnız değildik.
Dost olarak Rabbin yeter diyen bir Yaratıcımız varken biz nasıl yalnız olabilirdik ki. Ahh birde Onunla (c.c.) olan iletişimimize dikkat etsek, Onun (c.c.) her daim bizi izlediğini bilerek hareket etsek.
Böyle düşündüğünde en çokta aklına tek bir kişi geliyordu.
Musab.
Ona bir zamanlar doğa ve tüm canlılarla muhabbet etmeyi en çokta o alıştırmıştı. Bir gün demişti eğer bir gün ben yanında olmazsam...
Aklına gelen anıyla Maşuğa bir kez daha sordu.
"Maşuk bir şey diyeyim mi ? Musab.. Hoca bana çok tanıdık geliyor. Sence O olabilir mi?"
Maşuğun tüylerini okşamaya devam ederken sormaya devam etti.
"Yüreğim hissederdi diyorum ve belki hissediyorum ama nasıl tanıyacağım Maşuk? Üstelik şuan ki hocamdan bahsediyorum."
Son söylediği cümleyle Maşuğu bir kez daha sevip yerine koydu.
"Ahh her neyse saçmalıyorum değil mi? Kesin saçmalıyorum. Sen bana takılma Maşuk."
Kuş evinin kapısını kapattı.
"Maşukiyye' ye sen iyi bak olur mu? Bir ayrılık daha kaldıramam."
Kızarmış yanaklarına dokundu. Hava oldukça soğuktu. Düşüncelerine çeki düzen vermesi gerektiğine karar verip başını iki yana salladı. Gerçekten de saçmalamıştı.
Daha fazla soğukta beklemeyip eve girdiğinde Onu izleyen bir çift gözden habersizdi.
Kara gözlü adam, tüm çocukluğunu heybesine alıp kapılarının önüne gelmişti.
Eskisi gibi... dedi adam.
Ve adam gidip yerini sanki küçük Musab aldı.
Bahçelerinin ardından babasıyla kuş evi yapımını izleyen Musab geliverdi bir anda. Esma ise kumruları sahiplenmiş bir edayla ona inatçı bir bakışla bakmaktaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kavanoz Aşk
Teen FictionTüm kavanozlar dolmaya layıktır. En çokta sevgi ile.. "Cennete girecek olan topluluklardan öyleleri vardır ki kalpleri kuş kalbi gibidir." (Müslim, Cennet, 27; Ahmed b. Hanbel, II, 331.) ❤️ "Sinirlenme küçük hem senin adın çok güzel. Ama şöyle yapa...