1999-BursaKış, tüm sertliği ile geçmesine rağmen Esma bu mevsimi çok ayrı seviyordu. Dünyanın beyaza bürünmesi onda hayranlık uyandırıyordu.
Her kar yağdığında pencereye koşup mutlaka dışarıyı izlerdi. Tane tane yere düşen karların birbirine değmeden düştüklerini öğrendiğinde şaşkınlığını bir kaç gün atamamış ve belli bir süre babasına tekrar tekrar sormuştu. O zamanlar 6 yaşlarındaydı. Bunu şimdi yeniden pencereyi izlerken hatırlayınca gülümsedi.
Esma, düşüncelere dalmışken arkasından bir koku geldiğini hissetti. Bu güzel bir kokuydu hemde kışları en çok sevdiği kokulardan biri. Annesi elinde bir bardak sahlep ile geliyordu. Esmanın sevinçle aydınlanan yüzünü gördüğünde kızının başını okşadı Sevde Hanım. Kendisi de kendine bir bardak sahlep alıp cam kenarındaki diğer tekli koltuğa geçti.
Sahlepinden bir yudum alan Esma beğenilerini hemen sundu annesine.
"Mmm.. Nasıl da güzel olmuş annem ellerine sağlık."
"Afiyet olsun birtanem."
Esma, pencereye bakıp konuşmaya devam etti.
"Dünya yeniden kirlerinden temizleniyor anne."
"Öyle kızım."
"Kar ve yağmurlar yağmasa ne yapardık kim bilir.." dedi düşünceli haliyle Esma.
Annesi kızının bu tefekkür eder halini çok seviyordu. Kızı, küçüklüğünden beri doğayla iç içe büyümüş ve merak ettiği her şeyi sorup araştırır ve etrafındaki bir çok olayı düşünürdü.
Anne kız sahleplerini içerken Esma pencereden birini gördü.
Musab ve babası dışarı çıkmış kardan adam yapmak için karları bir araya topluyorlardı. Haftasonu için çok güzel bir etkinlikti. Esma, hevesle annesine döndü.
"Anne bende dışarı çıkabilir miyim? Musab abi ve babası kardan adam yapıyor."
Annesi gözleri ışıldayarak bakan kızına olumluca kafa salladı.
"Tamam ama sıkı giyin olur mu? Eldiven ve atkını mutlaka takıyorsun."
Esma, atkı sözüyle yüzünü buruşturdu.
"Ama anne atkı beni boğuyor hiç sevmiyorum onu takmayı biliyorsun."
"O zaman dışarıya çıkmakta yok."
Annesi itiraz kabul etmeyen bir şekilde durunca Esma mecburen atkı takmayı kabul etti.
Adeta moğollara dönen Esmanın yalnızca gözleri gözüküyor ve iki yandan örgü saçları salınıyordu beline kadar.
Dışarı çıkıp Musabların yanına gittiğinde hevesle yaklaştı onlara.
"Kolay gelsin bende size yardım edebilir miyim kardan adam yapmada?"
Musab'ın babası Selim bey cevap verdi.
"Tabiki kızım gel bizde gövdesini yapacaktık şimdi."
Esmayı gördüğünden beri gülmemek için zor duran Musab ise fırsatını bulmuşcasına babasına cevap verdi.
"Baba bence biz uğraşmayalım kardan adam yapmaya baksana burda kardan bir Esma var."
Musab'ın takılmasına karşılık gözlerini deviren Esma hemen cevap verdi.
"Çok komik." Ve ardından eline küçük bir kar topu yapıp Musaba attı.
Kar topu Musab'ın tam yüzüne gelirken Esma keyifle güldü.
Musab, kaşlarını çatarak yüzündeki karları temizledi.
"Sanki kar benden daha güzel duruyor sende."
Esma hâlâ gülmeye devam ediyordu.
Selim bey de Esmaya katılıp gülmeye başlayınca Musab hemen iki eline kar topu yapıp birini babasına birini de Esmaya fırlattı.
Esma çığlık atıp hızla kaçmaya çalışırken kar topları arka arkaya geliyordu.
Arka arkası kesilmeyen bir kar topu savaşı ortaya çıkınca mahallede siper yerleri aramaya başladı her biri. Ama Musab çok hızlı koşuyordu bu yüzden Esmaya isabet eden kar topları daha çoktu.
Kar topu savaşından sonra üçüde sonunda karların üzerine uzandığında ilk konuşan Esma oldu.
"Ben çok doydum ya."
Ne dediğini anlamayan Musab kaşlarını çattı.
"Nasıl?"
"Yemediğim kar kalmadı."
Esmanın cevabına üçüde güldüğünde daha fazla yerde yatmayıp kalkmaya karar verdiler.
Selim bey, çocukların yüzleri kızarmış hallerini görünce korkuyla baktı.
"Çocuklar, anneleriniz beni mahvedecek. Şu pancara dönmüş halimiz düzelmeden eve girmek yok anlaştık mı?"
Musab ile Esma birbirine bakıp gerçekten de kıpkırmızı olduklarını görünce gülmeye başladılar.
"Anlaştık Selim amca."
"Tamam baba sen merak etme."
Saçı dağılmış Esma önüne gelen saçları düzeltip üzerini silkeledi. Aynı silkilenme işlemlerini Musab ve babası da yaptı. Ardından yüzleri biraz daha kendine gelince eve girmeye karar verdiler.
Esma, yüzünü işaret edip:
"Selim amca, bence şimdi iyiyiz."dedi.
"Öyle öyle şimdi daha iyiyiz geçebiliriz çocuklar."
"Tamam, iyi akşamlar Selim amca."
"İyi akşamlar kızım."
"Görüşürüz Esma."
"Görüşürüz Musab."
~
Küçük Esma ve Musab'ı nasıl buluyorsunuz?
Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin selâmetle ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kavanoz Aşk
Fiksi RemajaTüm kavanozlar dolmaya layıktır. En çokta sevgi ile.. "Cennete girecek olan topluluklardan öyleleri vardır ki kalpleri kuş kalbi gibidir." (Müslim, Cennet, 27; Ahmed b. Hanbel, II, 331.) ❤️ "Sinirlenme küçük hem senin adın çok güzel. Ama şöyle yapa...