Yeni umutlar ışıldadığında yalnızca adım atmak gerekir ve sonra tüm yol önüne dizilir.
🕊️
Esma, burnuna dolan yumurta kokusuyla gözlerini araladı. Mutfaktan gelen sesleri duyduğunda kaşlarını çattı. Gözleri yanı başındaki saate kaydığında saatin daha sekiz olduğunu gördü. Bu saatte Musab kalkmış olabilir miydi? Sabah namazından sonra kerahat çıkasıya kadar otururlardı ama sonrasında biraz da olsa uyurlardı.
Üzerindeki örtüyü açıp ayağa kalktı. Odadaki banyoya gidip işlerini hallettikten sonra üzerine günlük bir elbise geçirip odaya geçti. Odada kimseyi göremeyince mutfağa yöneldi ve kapı pervazında durdu.
Doğru mu görüyordu? Musab, büyük bir keyifle kahvaltı hazırlıyordu. Dünden sonra böyle bir şeyi beklememişti.
Bir süre daha onu izledi. Musab, ocağın başında çayın demlenmesini kontrol ettikten sonra birde ocaktaki yumurtaya baktı. Tam kıvamında olduğunu anladığında ocağı kapatıp eline aldı ve yumurtayı özenle tabağa koydu.
Tabağa koyduğu yumurtayı masaya koymak için arkasını döndüğünde onu izleyen Esma ile karşılaştı ve genişçe gülümsedi.
"Hayırlı sabahlar, can şenliğim."
Öyle sıcak bakıyordu ki Esma dudaklarını araladı ama bir şey diyemedi. Şaşkındı. Kaşları havaya kalkarken hayretle sordu.
"H-hayırlı sabahlar."
Musab, ağzına bir zeytin atıp çayları koymak için arkasını döndü.
"Hadi geç bende çayları koyayım."
Esma, onu dinleyip masaya geçerken aralık olan dudaklarını ancak kapatabilmişti. Düşündüğü şey olabilir miydi?
Musab, çayları da masaya koyup sandalyeye geçti.
Esma, hâlâ daha onu izlerken o yemeğe başlamıştı bile.
Esma eline çatalı aldı ama bir şey yemedi. Musab, kısa bir süre sonra ona parıldayan bakışları ile baktığında konuşmaya başladı.
"Güneş aydı Esma."
Esma, Musab'ın bir şeyler ima ettiğini biliyordu.
"Nerede?"
Musab, işaret parmağı ile kafasını gösterdi.
"Zihnimde."
Esma, gülümsemeye başlarken duyduklarının doğru olup olmadığını çözmeye çalıştı.
"N-Nasıl? Ne zaman? Hatırlıyor musun yani her şeyi ?"
Arka arkaya sıraladığı sorular Musab'ı güldürürken başını olumlu bir şekilde salladı.
"Evet, hemde detaylarına kadar."
Esma sevinçle yerinden kalkıp Musab'a sarıldı. Öyle çok kahkaha atıyordu ki Musab kucağındaki kızın kahkahasına hayran hayran bakıyor hemde gülüyordu.
Kahkahaları son bulan Esma, bir anlık kendini Musab'ın kucağına bıraktığını farketti. Yüzlerinin arasında santimler varken yutkunmadan edemedi.
Musab genişçe sırıtırken fısıltıyla konuştu.
"Kahvaltı kısmını atlayıp özlemimizi mi gidersek?"
Esma, gülmemek için zor dururken utançla başını yere eğdi. Musab, bu hareketle onu kendine çekerken kucağına alıp odanın yolunu tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kavanoz Aşk
Teen FictionTüm kavanozlar dolmaya layıktır. En çokta sevgi ile.. "Cennete girecek olan topluluklardan öyleleri vardır ki kalpleri kuş kalbi gibidir." (Müslim, Cennet, 27; Ahmed b. Hanbel, II, 331.) ❤️ "Sinirlenme küçük hem senin adın çok güzel. Ama şöyle yapa...