XXIII - Lütfen Böyle Kalalım

725 77 15
                                    



Her güzel şeyin bir sonu var dediler. Peki, bu yaşadıklarımızda bir gün sona erecek mi?


"Beraber film izleyelim mi?" Jungkook elindeki mandalinayı masaya bırakıp heyecanla konuşmuştu. Bende onun bu çocuk ruhlu haline gülerek bıraktığı mandalinayı elime alıp onu cevapladım "Olabilir" Elimdeki mandalinayı soyarken onun yanındaki koltuğa oturup birkaç saniye Jungkook'a göz gezdirdim. Sanki benden nefret eden Jungkook yok olmuştu ve bana hâlâ az da olsa umut veren, hâlâ aşık olan, sürekli gülen Jungkook gelmişti. Hemde tam zamanında gelmişti. Ben umudumu kesmeden önce elinde tuttuğu umutlar ile kapımı çalmıştı. Reddedemeyeceğim kadar sıcak davranışları arasında o kadar çok şımarmıştım ki... onun çocukça davranışları yanında aslında benimde pek bir farkım yoktu ondan.

"Hmm, ne izlesek?" Bakışlarını bana çevirdiği anda elimde tuttuğum mandalinadan bir parça koparıp ağzına sokuşturdum. O da beni reddetmeyerek mandalinayı aldıktan sonra yutup tekrar konuştu "Hâlâ eskisi gibi animasyon mu istersin yoksa artık bir yetişkin oldun mu?" Şakayla karışık sorusuna karşın bende ağzıma bir mandalina atıp onu cevapladım "Eğer çok istersen sana açabiliriz. Mesela maşa ile koca ayı, hm?" Cümlemden sonra kıkırdadığımda, kafası ile beni onaylayarak ince dudaklarını araladı "Tamam hemen açıyorum" cümlesinden sonra yüzümü şaşkın ifadem doldururken ayağa kalkmasına izin vermeden sol elimle kolunu tutup konuştum "Hey, sadece şakaydı!"

"Bence izleyebiliriz." Tekrar ayağa kalktığında bu sefer onu durdurmama izin vermedi. Cidden sadece bir şaka yapmıştım... "Jungkook, normal bir dizi yada film açabiliriz" cümlemle beraber bana doğru dönüp düşünür gibi yaptı. Ardından gözlerini tekrar gözlerimle buluşturup konuştu "Tom ve Jerry'e ne dersin?" Cidden bunu düşündüğüne inanamayarak seslice bir "hah" nidası döküldü ağzımdan ve ardından onu cevapladım "Eğer animasyon izleyeceksek bu maşa ile koca ayı olmalı!" Ağzıma tekrar bir mandalina attığımda Jungkook konuştu "Peki, bu seferlik senin dediğin olsun ama diğer bir film gecemizde benim dediğim olacak"

Ne yani, bir daha mı beraber film izleyecektik? Tanrım... bunun düşüncesi bile keyfimin yerine gelmesine hayli hayli yardımcı oluyorken onunla gerçekten böyle anlar yaşayacağım gerçeği kalbimi hızlıca çarptırıyordu.

Onu onaylayarak ayağa kalktım "Ben birkaç mandalina daha getireyim, sende aç bakalım" beni onaylayarak televizyon kumandasını eline aldı ve bende hızlı adımlarla mutfağa yönelip birkaç mandalina ve muz yıkadım. Eskisi gibi hissediyordum. Burası şu an buram buram 2013'teki Jungkook'un evinde onunla üniversiteye hazırlandığımız anları hatırlatıyordu bana...

Ve o anları hatırlamak ilk defa canımı acıtmamıştı. İlk defa o anları düşünürken gülümseyebilmiştim içten bir şekilde. Çünkü Jungkook yanımdaydı ve umarım bu durum hep böyle devam ederdi...

Mutfaktan çıkıp elimde muz, mandalina ve elma bulunan meyve kasesiyle beraber salona girdiğimde Jungkook çoktan koltuğa oturmuştu ve benim gelmemi bekliyordu. Bende onu daha fazla bekletmeyerek onun sağ çaprazındaki tekli koltuğu biraz onun yanına çekip oturdum. Ardından meyve tabağını masaya koyup beni izleyen Jungkook'a bakamadan elindeki kumandayı alıp filmi başlattım. Şu an beni izleyen Jungkook'a bakmak nedense çok zor gelmişti...

O da gözlerini benden çekerek televizyona odaklandığında derin bir nefes verip elime bir muz aldım. Şu an yanımda Jungkook olduğu için deli gibi dans edip çığlıklar atmak istiyordu içim. Nedensizce yanıma gelip benimle film izlediği için heyecandan içim içimi yiyordu. İçim böyle olsa da dışıma hiç heyecanımı yansıtmadığımı düşünüyordum. Ne de olsa iyi bir oyuncuydum.

livre d'égoïsmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin