VI - Hayallerini Kaybetmek

1.1K 99 8
                                    


Bölümü 'kesit bölümü' olarak adlandırabiliriz. Jungkook ile Lalisa'nın geçmişteki anılarından bahsedeceğiz...

Her şeyi kendimiz mahvettik sevgilim.


- 2013 Mayıs -

Günün ilk teneffüsüne giren öğrenciler, sabahın erken saatleri olmasının verdiği rahatsızlık ile bahçede dolaşıyorlardı.

Sarı saçlarının gözlerine değmesini engellemek için kullandığı bandanayı düzelten Taehyung, iki bankta karşılıklı oturduğu arkadaş grubu ile şakalaşıp, güne çoktan güzel başlamıştı bile.

Kare gülümsemesi ile herkese güzel bir manzara sunduğunun farkında bile değildi.

Taehyung'un gülüşlerine nazaran daha somurtkan yürüyen Jeongguk'un ise yine tek derdi o çocuktu...

Kafasında kendi kendine kurduğu şeyler ile Taehyung'a henüz ilk günden beri kin besleyen Jeon, sevgilisi ile o çocuğun arkadaş olması üzerine ağlayacak raddeye gelmişti.

Tek başına adımlarını bahçede gezdirirken, voleybol turnuvaları için henüz 1 yıl önceden hazırlık yapan sevgilisini düşünüyordu.

Tabii, aynı zamanda da nefret dolduğu Taehyung'u düşünmeyi ihmal etmiyordu.

Atletizm dalında bir çok yarışmacı olduğu halde tek isteği Taehyung'u geçmekti. Elbette kazanmayı istiyordu, ancak kazanmak için onu da geçmeliydi.

Okulda adı en çok bilinen iki atletizmciydi onlar... ortada görünmez bir rekabet vardı ve bu ikili bunun çok iyi farkındalardı.

Adımlarını onun grubunun önünden geçerken yavaşlatmış ve irislerini Taehyung'da gezdirmişti. Onun gülüşünden nefret eden tek kişi o olabilirdi bu okulda.

Dudağını kıvırarak adımlarını geri çevirmiş ve hızlı adımlarla koşu sahasına ilerlemeye başlamıştı. Eğer ondan önce çalışmaya başlarsa, kazanma ihtimali yükselebilirdi.

Yıllardır yaptığı sporu bir meslek haline getirmek için çok çalışıyordu Jeongguk. İleride sevdiği işi yapmak için bu turnuvayı kazanmalıydı...

Eğer kaybederse, hayatı kararırdı. Çünkü onun gelecekteki mesleği, atletizm yarışçısı olmaktı...

Lalisa ile beraber sevdiği mesleklere sahip, mutlu iki insan olmak adına kurduğu hayalleri düşünüp heyecanlanıyordu.

Jeongguk, hayalperest bir insandı. Dünya'daki çoğu insanın yaptığı gibi çok hayal kurardı...

- 2013 Ağustos -

Tepedeki kızgın güneş, gölgesini ayaklarının dibine bir koyuluk olarak düşürüyor, hızlı adımları ise ayak bileklerinin acı içinde sızlamasını sağlıyordu.

Üstü başı ter içinde kalmış, boynundan ve yüzünden süzülen damlalar kırmızı zemin ile bir bütün olmuştu.

Jeongguk, her öğle teneffüsünde yemek yemeğe gitmek yerine koşmayı seçip, bitkin düşene kadar sadece antrenman yapıyordu. Bu turnuvayı kesinlikle kazanması gerekiyordu...

Lalisa, elindeki havlu ile onun peşinden koşturup, dakika başı su içmesi için ona bağırıyordu.

Kahverengi saçları güneşin sıcak yüzünden dolayı bir tel hareket etmezken, saçlarını su ile ıslatıp başına güneş geçmesini engelleyen Lalisa, aynı işlemi Jeongguk'a yapmak için bekliyordu.

livre d'égoïsmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin