( Okurken bol bol yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın lütfen. Yazım yanlışlarım varsa şimdiden özür dilerim elimden geldiğince dikkatli yazmaya çalışıyorum. İyi okumalar...)
" Salak yemin ediyorum gerizekalı bu çocuk. İnsan, güzel bir akşam yemeği düzenler, masayı muhteşem yemeklerle donatır, iyi bir şarkı ayarlar ve kıza evlenme teklifi edeceği zaman o güzel şarkı çalmaya başlar... O şarkı sözleri varya kızın kalbine dokunur, tenini okşar-"" Ah, tamam Rosê! Kapatalım bu konuyu, hatırladıkça kafayı yiyesim geliyor."
Evet gerçektende kafayı yiyesim geliyordu. Sevdiğine bol kanlı bir evlenme teklifi etmeyende ne bileyim... Mutlu olup sevinç çığlıkları atacağıma, onun boynuna kollarımı dolayıp kokusunu o sevinç çığlıkları eşliğinde çekeceğime, eski bir fabrikada kanlar ve tehditlerle korkudan kollarında ölecektim. Ne kadar güzel bir anı oldu ama(!).
İç çekerek Rosê'ye bakmaya devam ettim. Sinsice gülümseyerek bana baktığını fark edince kaşlarımı 'ne var' dercesine çattım.
" Ne yani? Sana bu yaptıklarının hesabını ona sormayı düşünmüyor musun?"
" Düşünüyorumda... Düşündüklerimi yapamayacak kadar da üşeniyorum." dedim sıkıntılı bir nefes vererek.
Rosê yanaklarını şişirip nefesini sesli bir şekilde verdi. " Lisa, ben seni cidden anlamıyorum. Sen ve Jungkook tencere kapak gibi şıp diye uydunuz birbirinize."
Telefonumun sol bacağımın üzerinde titrediğini hissedince dikkatimi Rosê'den çekip telefona yönelttim. Elime alıp gelen mesaja baktım.
Odunkook'tan 5 mesaj
Lisam, güzelim? (16:40)
Nasılsın? (16:40)
Bana attığın tokadın hâlâ izi duruyor. (16:41)
Elin çok ağır be Lisam! (16:41)
Evinde unnielerin yoksa yanına geliyim mi <3 (16:41)
(16:43) Evde Rosê ile birlikteyim.
(16:44) Ayrıca o tokadı hak ettin!
(16:44) Benden böyle mi özür diliyorsun Kook?
Güzelim, bir tanem. (16:45)
Özür dilleyeceğim tabiki! (16:46)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Police [ LİSKOOK ]
AcakKAN VE ŞİDDET İÇERİR! Bir kaç sohbetten sonra üzerimize yoğun bir sessizlik çökmüştü. Ne o, ne de ben konuşuyorduk. Bana attığı tuhaf bakışlar yüzünden sebepsizce kendimi suçlu hissettim. Sanki bir şey soracak gibi bir ifadesi vardı; ama sormak ile...