my love - kkh ✓

^ on dört ^

Minji

Sabah alarm çaldı ve hemen uyanıp Mingyu ile Yurin mallarını uyandırdım. Kalkıp kahvaltı yaptık ve Yurin' in giyinmesini bekledik.

Düz beyaz kot pantalonu ile Mavi üstünde beyaz ile Eyfel Kulesi olan tişörtünü giydi. Mavi ojeleri, beyaz ayakkabıları ile mükemmel bir kombin olmuştu. Eh kim hazırladı yani, nasıl kötü olsun ki?

Bir şeyler yiyip çıktık ve şirkete gittik. Yurin 'in adını seslendiler ve gidip performansını sergiledi. Geldikten sonra eve gidip güzelce uyumak ve dinlenmek istediğini söyledi ve eve geçti. Biz de Mingyu ile bir kafeye gidip oturmaya karar verdik.

Kafeye geldik ve cam kenarı bir masaya oturduk. Gelen garsona menüden bahsetmesini rica ettik ve çift menülerini söylemeye başladı.

"Pardon neden çift menülerini sayıyorsunuz?" diye sordum ve garson afallamış gözüküyordu. "Oh çok özür dilerim sizi yakın görünce, ayrıca yakışıyorsunuz da, çift sandım sizi." Mingyu sorun değil dedi ve garson kadın normal bizi ilgilendiren menüyü saymaya başladı.

Ancak ben kadını dinleyemiyordum çünkü aklım doluydu. 'Yakışıyorsunuz' derken? Ne yani yakışıyor muyduk? Mingyu sen ne istiyorsun diye sorunca kendime geldim ve sen ne alırsan ondan alacağım, bir lavaboya gideceğim diyip kalktım.

Lavaboya gelince kendime gelmek maksatı ile elimi yüzümü yıkadım ve geri döndüm. Mingyu normaldi ama ben neden böyle bir garip hissediyordum? Kadının dediği hem iyi ve güzel hissettirmişti, ama çok da garip hissettiriyordu.

Biraz oturup muhabbet ettikten sonra kalkmaya karar verdik ve bir klasik yaşandı... Ayağım sandalyeye takıldı ve Mingyu 'nun üstüne doğru düştüm. Yere yapışmakdaı tabi ama fazla yakındık. Hemen toparlandım ve kafeden çıktık.

Sahil yolunda biraz yürüdük ve Mingyu beni eve bırakmayı teklif etti. Gayet normal bir teklifi ve kabul ettim, ama karşıdan bir kamyon bize doğru hızla geliyordu arabadayken.

"Mingyu, dikkat et!"