BÖLÜM 18/ BAŞ BAŞA-2

12.9K 394 47
                                    

Dediğim gibi önceki bölümün 2.kısmıdır. Keyifli okumalar...

17.Bölümden Hatırlatma

Eve vardıklarında vakit kaybetmeden her şeyi koridora taşımışlardı.

"Ne sipariş edelim? Benim canım çok hamburger çekti. Yer miyiz hamburger?" diye bir çocuk edasıyla sorunca Avjin tebessüm etmek yerine kıkırdadı.

"Yeriz." dediğinde Miran'da yüzündeki kocaman tebessüm ile siparişi verdi.

18.BÖLÜM

"Baş Başa-2"

"Siparişler gelene kadar şu çalışma masasını kuralım. Ne dersin?"

"Olur kuralım. Ama öncesinde üzerimizi değiştirsek? Böyle rahat edemeyiz."

"Haklısın. Ben değiştirip geleyim o zaman."

Odaya gidip üzerini değiştirdikten sonra ikisi de koridora geldiğinde Miran Avjin'in odasına yöneldi. Arkasından gelen Avjin'e bakarak konuştu.

"Girebilir miyim? Müsait mi?"

"Tabii ki."

Odaya girip baktıktan sonra "Bu oda küçük. Kitaplık ve çalışma masası konulunca daracık olur bu oda. Yukarıdaki odaya taşıyalım mı odayı? Orası daha geniş. Rahat edersin." dediğinde Avjin ilk başta itiraz edecek olsa da vazgeçti. Neden itiraz etsindi ki? Orası da oda burası da oda yani.

"Olur bana uyar." dedikten sonra koridordaki raf parçalarını yukarıdaki odaya taşıdılar. Miran yukarıda kurulumu yaparken Avjin de aşağıdan su ve bez getirerek kurulumu biten çalışma masasını temizledi. O bunu yaparken kapı çalmıştı.

"Ben gidip bakayım. Sende ellerini yıka da gel." diyerek aşağıya indi Miran. Avjin de etrafa biraz daha çeki düzen vererek aşağıya indi. Miran televizyonu açmış Avjin'i bekliyordu.

"Ne içeceğini bilemediğim için sana da kola söyledim. İçmezsen hemen marketten başka bir şey alır gelirim."

"Sorun yok, içerim." dediğinde bilmem kaçıncı kez tebessümüydü bu, Miran'a bahşettiği.

İkili televizyon izleyerek yemeklerini yedikten sonra tekrar yukarıya çıkarak yarım kalan işi hallettiler. Kurulum bittikten sonra kitapları ve alınan diğer eşyaları da yukarı çıkardılar. İkisi birlikte yerleştirdikten sonra ikisinin de yüzünde tebessüm vardı.

"Saat dokuzu geçmiş. Fazlasıyla yoruldun."

"Kıyafetlerim de taşınacak ama basit iş. Yarın hallederim. Ben teşekkür ederim tekrardan tüm her şey için." diye sözünü tamamlarken kollarını Miran'ın boynuna sarmıştı. Geri çekilirken de yanağına varla yok arasında öpücük kondurdu.

Tamamen geri çekildiğinde yüzü yanıyordu. Kendisine ne olduğunu anlayamıyordu. Tamamen iç güdüsel davranıyordu.

Miran ise tepki vermeden duruyordu. Şaşkındı. Dün akşamdan sonra bu sarılma ve varla yok arasındaki bu öpücük bünyesine fazla gelmişti. Dudakları tenine değmişti. Sanki yanağı alev topuydu şu an. Avjin'in sesiyle kendisine geldi.

"Ben çay koyayım. Yorgunluğa iyi gelir." dediğinde ardına bakmadan çıktı odadan. Miran ise çoktan gülümsemeye başlamıştı. Bir de utanıp kaçınca daha da hoşuna gidiyordu. Demek ki dün akşam onu ürkütmemişti. Buna sevinmişti. Çok fazla odada kalmadan aşağıya indi. Avjin'in salonda olmadığını görünce mutfağa yöneldi.

Avjin'in kendisini fark etmediğini anlayınca içinde arkasından sarılma isteği oldu fakat bunu yapmadı. Yapamadı. Usulca yaklaşıp ilk önce kendi varlığını gösterdi. Sonra konuştu.

DİLHÛN (Berdel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin