DİLHÛN (Berdel)

BÖLÜM 22/DÖNÜŞ

Keyifli okumalar...

21.Bölümden Hatırlatma

Siyah geceliğin içinde bembeyaz teni ile parlıyordu Avjin. Miran, nutku tutulmuş bir vaziyette gözlerini çekemiyordu ondan.

Avjin, onun bakışlarını üzerinde hissetmişti fakat kafasını kaldırıp bakamıyordu utancından. Kaldırıp bakarsa daha çok utanacağını biliyordu.

Miran'ın gözleri arsızca o bedende dolanıyordu. Sütyen olmadığını anladığı göğüslerine, kollarına, gerdanına, yürüğünde yırtmaçtan gözüken beyaz bacaklarına... Her yeriyle büyüleyiciydi ve Miran bu güzellik karşısında yutkunamıyordu.

Avjin yatağın yanına geldiğinde bir an Miran'a bakma gafletinde bulundu. Saniyelik birleşen gözlerle Avjin yerin dibine girmişti. O gözlerdeki anlamı anlayamamıştı ama içinde uyandırdığı his utancından ölmesine yetebilirdi. Oyalanmadan pikeyi kaldırıp yattı yatağa. Sırt üstü uzansa yatamazdı, arkasını dönse bel bitimine kadar dekolte vardı. Yukarı tükürse bıyık, aşağı yükürse sakaldı. Gözlerini sıkıca yumup arkasını döndü cesaretle.

Avjin'in arkasını dönmesiyle Miran'ın bakışları hemen ona çevrilmişti. Bir süre bembeyaz tenle bakıştıktan sonra dekolteyi idrak etmesiyle okkalı bir küfür savurdu içinden. Bu kadın kendisini sınadığının farkında mıydı acaba?

Düşünmemeye çalışarak hemen komodinin üstündeki ışığı ve ardından gözlerini kapattı. Her ne kadar çabalasa da gözlerini kapattığı anda iki-üç dakikada gerçekleşen durum gözlerinin önüne geliyordu. Sabır ve dayanma gücü dileyerek uyumaya çalıştı.

22.BÖLÜM
"Dönüş"

Mardin'e geleli tam bir ay geçmişti. Miran, Avjin'i mutlu etmek istediğinden bu tatili oldukça uzatmıştı. Planında iki hafta kalmak vardı fakat her fırsatta Avjin demese bile o gözlerindeki özlemi gördükçe uzattıkça uzatmıştı. Artık geri dönmeleri gerekiyordu. Çünkü şirketteki işler daha fazla bekleyemezdi.

Yatak odalarında yarı uzanır vaziyette gözleri lapalı dinleniyordu. Aklında her zamanki gibi Avjin vardı. Şu an konakta değildi. Son gün olduğundan annesinin yanına gitmişti. Onu görmediği her an gözü onu arıyordu. Kendisinden köşe bucak kaçıyordu. Utandığının farkındaydı ama öylesine hoşuna gitmişti ki ona dokunmak. Gözlerinin önünde yine o an belirmişti.

Sabah gözlerini açmadan önce kollarının arasında sıcaklık, elinin altında ise yumuşak bir dolgunluk vardı. Burnunda Avjin'in kokusu. Rüyada mıydı? Bu elinin altındaki dolgunluk onun göğsü müydü? Rüya olduğunu sanarak eliyle sıktı dolgunluğu. Çok güzel bir dolgunluktu. Kendine hakim olamayarak bir daha sıktı. Parmaklarına da hakim olamıyordu, baş parmağıyla işaret parmağının arasındaki göğüs ucunu hafifçe sıktı.

"Miran..." duyduğu kısık ama etkileyici sesle birden gözlerini açtı Miran. Gözlerinin önündeki simdiyah saç ve bembeyaz ten ile bunun rüya olmadığını anladı. Gerçekten de Avjin kollarının arasında ve bir göğsü hâlâ elinin altındaydı. Aldığı zevk öylesine yoğundu ki bir an için kendini kaybedeceğini sandı. Kendisini kaybedip bu bembeyaz tene gömüleceğini sandı.

"Miran..." Avjin'in sesini tekrar duymasıyla kendine geldi. Elini istemeyerek göğsünden çekti. Elini çekerken göğüs ucunun eline sürtünmesi ile daha da zorlandı. Tamamen Avjin ile bağını kestikten sonra Avjin kalktığı gibi banyoya kaçmıştı.

Düşündükçe o his tekrar doğuyordu içine. Bazen keşke dokunmasaydım ona diyordu. Çünkü Avjin kaçıyordu ve Miran onunla sohbet etmeyi, gözlerinin içine bakmayı özlüyordu.