6

4.1K 246 79
                                    


‘’ Aynı şehirde iki insan yaşıyordu. Birbirleri için yaratılmış iki insan. Ve mustariptiler, yalnızdılar ve bekliyorlardı. Romeo ile Juliet’i daha muhteşem, daha bütün, daha pırıl pırıl yaşayabilirlerdi. Aynı şehirde iki insan yaşıyordu. Yan yana idiler. Yan yana ve birbirlerinden habersiz.''

Okuduğu kitabı kapatıp derin iç çekti minik beden. Operaya gitmesi gerekiyordu ama yorgun da hissediyordu. kapı tıklama sesi gelmişti kulağına. Jimin'in misafiri olmazdı ki.

"Geldim"

Ayaklarını sürüyerek açtığı kapıya namjoon gelmişti.

"Bende kim olabilir diyordum"
"Neden geri döndün jimin?"
"Ne, canım sıkıldı"
"Bu senin görevindi jimin ve sen yerine getiremedin. Bana yardım edeceğini söyledin. Kız kardeşimin öcünü almam için yardım edeceğini söylemiştin"
"Benim görevim beygiri dize getirmekti. Ve bende onu yapıyorum. Ayrıca senin kız kardeşin benim hiçbir şeyim. Onun öcü beni alâkadar etmez"
"Pekâlâ,öyle olsun jimin. Yarın, önemli bir davet var. Neydi adı? Happy hallowen. Kendine birşeyler al"
"Tamamdır,git hadi. Sonra konuşuruz"

Namjoon geldiği kapıdan geri çıkarken,jimin bilgisayarın başına geçti. Jungkook'un ne yaptığını harfi harfine izlerken keyif alıyordu. Oturma odası,mutfak,yemek odası, jungkook'un yatak odası. Heryere çoktan kamera yerleştirmişti.

"Bakalım bakalım,bay jeon neler yapıyormuş"

Hafifçe sırıtarak jungkooku aramaya başladı ama karşılaştığı manzara çok müstehcendi. Banyodan çıkmış, saçlarını kuruluyan jeonun dövmeleri daha da havalı duruyordu.

"S!ktir,bu çok havalı"

Bilgisayari kapatıp derince soluklandı. Doğru,jimin paralı işler yapan, özel eğitimli ajan kılıklı bir şeydi işte. Neler olacağını kim bilebilirdi ki? Kim tahmin ederdi minik dediğimiz adamın kocaman işler yaptığını. Hayır birde hepimizi kandırdı...

---
Siyah saçlarıni son kez tarayarak aynadan kendine baktı. Harley Queen kılığındaydi. Seviyordu harley'i. Sahi bu gece jokerini bulabilecekmiydi?

Eline sopasını alarak,kaskını taktı. Motorla gitmek daha havali olacaktı şuan için. Parti alanını namjoon ona mesaj olarak atmıştı zaten. Jimin'in yapması gereken şey eğlenip, sarhoş olup, biriyle yiyismek daha sonrasında kavga çıkartıp aradan kaçmak..

Kask soğuğun yüzüne carpmasini engellerken ışıkta durmak zorunda kalmıştı. Kafasını önce sağa sonra sola çevirdi. Sağda herşey çok normaldi ama solda değildi. Siyah range Rover arabanın içinde, oldukça büyüleyici biri vardı. Yüzü karanlıktan dolayı tam belli olamıyordu. Umursamıyormus gibi yaparak yeşil ışıkta son gaz ilerledi.

Parti evi oldukça kalabalık bahçe bile tıklım tıklım doluydu.

"Woah,ne kadar büyük"

Etrafında dönüp dururken bir sesten adını duydu. Kafasını çevirdi,sesin nerden geldiğini bulmaya çalışıyordu.  Olduğu yerde dönüp duran jimin en son pes etmiş bara ilerlemişti.

Bir bardak şarap almış,duvara yaşlanmışti. Neden böyle olduğunu düşünüp duruyordu. Annesinin yaptıkların atlamamisti,bu doğruydu lakin başka bir şey vardı. Yoongiye aşık değildi. Aşık rolü yapmak zor değildi ama ya gerçekten aşık olursa? Ya gerçekten o sıcak öpücüğü tekrar isterse? Bunların olması jimine göre imkansızdı. Çünkü onun için aşk üç harften ibaretti...

Tarçın ve sigara kokusu ilişti burnuna. Kafasını kaldırdı,sol tarafında bardağına Şarap dolduran adamı dikkatlice izledi. Ah,bu oydu. Joker'i...

"J-jungkook?"

Gözlerinin altında ki dövmeler, dudağın da ki rujları ile büyüleyici bakışlarını minik bedenin üzerine yerleştirmişti.  Kaşlarını kaldırmış jimini baştan aşağıya süzmüştü.

"Neden burdasın?"
"Ben, sadece davetliydim"
"Kim tarafından davet edildin?"
"Neden şuan sorguya çekiliyorum?"

Jungkook,jimin'in üzerine yürümüş iyice duvara yapıştırmışti. İri cüsseli gercekten jimine nazaran uzun boyluydu.

"Burda olmamaliydin küçük"
"Sebep?"
"Birde seni korumakla uğraşacağım"
"Beni korumayacaksin. Seni koruyacağım jeon"

Jimin jungkook'un kafasından tutup yere eğerken kendi kafasını da sol tarafa çevirmişti ama gelen bıçak jimin'in kulağını sıyırmış ve duvarda kalmıştı. Jungkook başını hafif hafif kaldırırken önce jimine sonra duvara daha sonra kırmızı olan kulağa baktı.

"Woah, bu çok kilpayiydi"

Jungkook iki gözünü hafif kisarak jimine baktı. Bu çok farklıydı. Bu çocukta bir şey var diye içinden geçirdi. Hala kendisine baktığını hisseden jimin ise hafifçe dudaklarını ısırdı.

"6.his... Her insanda olur. Sen önce kendini koru mr.joker"

Jimin ilerlemek için attığı adimdan geri dönmek zorunda kalmıştı. Bunlar jimin'in geçen seneden kanlı düşmanlarıydi. Büyük ihtimalle de onun için gelmişlerdi.

"Hay anasını-"

Şuan yanında teçhizati yoktu. Çatışmaya giremezdi. Bir kaç dakikaligina saklanmaliydi. Ama nasıl? Gittikçe yaklaştıklarını hissettiğinde arkasında duran iri bedenin önce gözlerine sonra dudaklarına baktı. Dudaklarını ısırarak,parmak uçlarına çıktı.

"Sadece bana ayak uydur"

Jimin kapanmıştı jungkook'un dudaklarına. Miniğin ne yaptığını anlamamıştı başta iri cüsseli olan. Daha sonra etrafta racon kesenleri görünce sakince karşıladı. Elini jimin'in beline doladı,kendine çekti. Hafifçe sıritti.

"Bunu kendi isteğinle yapacağın aklıma gelmezdi mrs.harley"
"Sussana"
"Bugün çok emir veriyorsun küçük. Yerini bil"
"Sadece bir kaç dakika. Bunu yapabilirsin değil mi?"

Jungkook jimini duvarla arasına almış,onu kapatacak şekilde tekrar dudaklarına kapanmıştı. Yaptığını normal değildi jungkook'un. O kimseye bağlanamazdi. Bunu yapamazdı.

Bir anlığına jimin nerde olduğunu unutmuştu. Ne için çalıştığını, şuan ne yapması gerektiğini. Kimden kaçtığını ya da kim olduğunu. Çok sürmedi, adamların gitmesi ile jungkook geri çekilerek jimine yol vermişti.

Geri giderken, arkasında ki iri bedene baktı. Kafası yere eğik dururken jungkook'un dedikleri aklında yankılandı.

"Beni arkanda bırakmadığı sürece.."

Şuan yapması gereken bu değildi ki. Yapması gereken kaçıp içeriyi ateşe vermekti. Neden beyni ona ayak uydurmuyordu? Büyük ellerin arasına küçük ellerini yerleştirdi. Jungkook jimin'in ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışırken ince naif ses böldü.

"Seni arkamda bırakıp,yakmayacagim jeon"

"Seni arkamda bırakıp,yakmayacagim jeon"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
in pain | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin