10

2.6K 201 37
                                    

Devamı>>

Kaskını takip motoruna biner binmez jungkook'un attığı konuma sürmeye başlamıştı. Jungkook'un planı dışında,olaydan tamamen bağımsız bir plan yapmıştı jimin. Biraz daha oyalabilirdi kyungsooyu.

Tarifte ki arabanin arkasından jimin,jimin'in arkasından jeon gelirken jimin kyungsoonun arabasının önüne kırmış ve düşmüştü. Bunu gören arabada hemen durmuş,kyungsoo aşağıya inmişti.

Tabi jungkook sadece izlemekle yetiniyordu.

"İyi mısın?"

"Bacağım, bacağım çok acıyor"

"Burası mi?"

"Ahh! Evet,evet orası tanrım. Evden kaçmamaliydim"

"Evden mi kaçtın? Bu saatte?"

Kyungsoo jimin'in kolundan tutup çimlerin üzerinde ki banka oturtmuştu. Yavaşça bacağındaki pantolonu katlarken oksandigini hissetmişti jimin.

"Babamla kavga ettik. Beni öldürmek ile tehdit ederken evde duramazdim. Kalacak yerimde yok. Tanrim ne yapacağım?"

"Senin için de sakıncası olmazsa benim evimde kalabilirsin. Zaten tek yaşıyorum"

"Gerçekten mi? Çok teşekkür ederim"

Jimin birden kyungsooya sarılmış, sarıldığı adam ise ne tepki vereceğini bilmiyordu. Arabada ki ise sadece direksiyon sıkıyordu.

"Ah, afedersiniz. Bir an mutlu olunca"

Jimin utanarak elini ensesine attı.

"Sorun yok, önemli değil. Adın ne?"

"Adım,je-hoon"

"Hoon desem sakıncası olur mu?"

"Hayır,sizin adınız nedir yakışıklı beyefendi?"

"Kyunsoo desen kâfi. Şimdi biraz işim var. Adamlarım seninle ilgilenecektir"

Adamın kalkıp yürümeye başlamasi ile jimin adamın kolunu tutmuştu.

"Size teşekkürumu göstermeme müsaade edin"

"Nasıl?"

Jimin yavaşça ayağa kalkarak ondan uzun olan adamın omuzlarına tutunup dudaklarına kapanmıştı. Öpmüyordu,sadece dudakları değiyordu. Ama uzaktan öyle görünmüyordu işte.

Arabanın içinde oturan jeonun bütün damarları çıkmış,onun olan küçüğün başkasını opmesini izliyordu.

"Bu s!ktigimin malları nerde kaldı"

"Aktarım yapiyoruz efendim. Sadece bir kaç dakika daha"

"Lanet!"

Jimin yavaşça geri çekilerek adama baktı.

"Ben üzgünüm.. Hayır aslında değilim. Ben bütün gece buna devam etmek istiyorum"

Adamın kasları bir anda kalkmış ve jimin'in oldukça masum yüzünü izlemişti.

"Bir dakika bekle,telefon görüşmesi yapacağım"

Yaklaşık 2 metre ilerleyen adam ile birlikte jimin kulaklığını dokunmuş,jungkook ile konuşmaya başlamıştı.

"Nasıl gidiyorum?"

"Jungkook. Ses versene"

"O adamı delik deşik edeceğim"

"Sen merak etme jeon. Sana bu ibenin yüreğini getireceğim. Ah evet, gercekten mi?"

Adamın geri gelmesi ile jimin kulaklığını kapatmaya zaman bulamamış, konuşmaya başlamıştı.

in pain | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin