Yorumlarınız benim için çok önemli. Hepsini teker teker okuyup değerlendiriyorum. Yardımcı olursanız çok sevinirim:))
~
Sakinlik önemliydi değil mi? Kafasında silah olan çocuğun aksine iri oğlan onun yerine kendini feda edecekti.
"Jungkook sakın buraya gelme"
Jimin gözleri heryeri taramış,jungkook bir adım atarsa delik deşik olacaktı. Jimin'in bir şey bulması lazımdı. Bir şifre...
"Seninle böyle olmakta varmış jimin"
"Sanırım sona yakınım"
"O ne demek?"
"Bu hikayeyi en başa sarsak sonumuz değişir mi?"
"Açık mı konuşsan jimin?"
"O geceyi hatırlıyor musun jungkook. Saatin 3-7-12 ve 5 olduğu vakitleri. Ah tabi, sabah soğunu tek başına yemek kurşun yemek gibi bir şeydi. Senin evinde tek başıma 1 ay geçirmek işkenceydi bana. Aşağı indiğimde sağıma,hep o mutfak köşesinde bekledim. Solumda ise kapidan gelirsin diye. Bazı şeyleri anlamam gerekirdi. Sen varken boğulduğumu sen yokken kaybolduğumu. Sorun ne biliyor musun jeon? Ben sana aşığım"
Jin hafifçe sırıtarak,kafasını jungkooka kaldırdı.
"Woah, ölümün eşiğinde olan birinin son sözleri sevdiği adama itirafı. Ne kadar acıklı.."
Jungkook jiminin demek istediği şeyi çoktan anlamıştı. Küçüğü gözleri ile gösterirken anlamaması imkansızdı. Bu yüzden ona hayrandı ya. Gözleri jimin'in dediği yerleri taramış kulağında ki kulaklıktan sessizce herkese emir vermişti.
"Yukarı katta 3-7-12 ve 5 kordinatli nişancılar için 4 kişi gitsin. Aşağıda ki ikisi için 2 kişi halledin. Jimine zarar gelmesin ve kendinizi koruyun çocuklar. Yaralı istemiyorum"
"Emredersiniz patron."
"Ben o gece tanrıya seni benden almaması için dua ediyordum. Lakin tanrı yine bana kulak asmadi. Şimdi seni kurtarmak için canımi ortaya koyacağım"
Jungkook eğilmiş silahını jimin'in önüne götürmüştü. Yerde dizleri üstünde duran jimin şaşkınca baksa da anlamış ama bozuntuya vermemişti.
"Jungkook hayır. Sakın, ben kimseyim. Ama sen değerlisin jungkook. Yalvarırım benim için gelme!"
"Yeter! Daha fazla kaldıramam bunu. Namjoon-ah. Benim işim bitti,halledersin"
"Peki patron"
"Bana sevgilim de~"
Jimin alt tarafta böğsume hareketi yaparken jungkook gülmemek için dudakların isirmisti.
"Ha bu arada Jin."
Jiminin kısık sesi, yankı yaparak çıkmıştı.
"Namjoon ukesini aşırı sever"
Jin kafasını yana yatırıp anlamaya çalıştığı sırada içeride silah sesi yankilanmisti. Jin yere yığılmış,namjoonda onun üzerine düşmüştü. İkisi de göğsünden vurularak ne yazık ki hayat gözlerini yummuslardi. O tarafın adamı olan herkes teker teker ölürken,polis sirenleri duyulmuştu.
Jungkook koşarak jimini alıp çıkmıştı. Herkes 2 dakika içerisinde depodan uzaklaşmış,yola çıkmışlardı. Namjoon ve Jin ise polislerin eşliğinde hastaneye kaldırılmış lakin çoktan ölmüşlerdi işte.
Yani yazarda böyle olmasını istemezdi ama namjoonda şimdi ibnelik yaptı. Namjoonu seviyorum ama kötü karakter olması kendi seçimi değilmiydi? Değildi. Yazar öyle yaptı ama olsun. Sonuçta bu tehditte ortadan kalktı...
![](https://img.wattpad.com/cover/285783106-288-k824425.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
in pain | jikook
Fanfiction"Seni benim yapana kadar takip edeceğim" -silah kaçakçılığı yapan jungkook'un katıldığı partide jimin garson olarak çalışıyordu. Jungkook'un hoşuna giden jimin'in dans etmek gibi bir hobisi vardı ki jungkook'un saklanmak için girdiği opera sah...