Sen bana hayır dedin ve gittin... ama biliyor musun?.. ben seni hayatım boyunca bekledim. Çünkü sevdim...
Biz seninle birbirine uymayan iki yapbozun parçaları gibiydik. Birleşmesi imkansız...
Canın yandı, canım yandı; başın ağrıdı, başım ağrıdı; ka...
Kutuya baktım, gözlerim doldu. İçinde anılar vardı. Hem de bir sürü...
Mektuplar ve kolye...
Çağlar'ın bana yazdığı mektuplar ve doğum günümde aldığı bir kolye vardı kutunun içinde.
Ben ondan kalan mektupları hâlâ saklıyordum. O belki unuttu beni, belki umrunda bile değilim, belki ona yazdığım bütün mektupları yırtıp attı... bilmiyorum ama ben onları hâlâ saklıyorum. Ona kırgınım ama seviyorum. Ona kırgınım ama anıları saklıyorum. Ona kırgınım ama sürekli düşünüyorum... ben buyum vazgeçemiyorum...
Elimdeki mektuplardan birini açtım.
Eda, sevgilim... Sen benim başıma gelen en güzel şeysin. Beni karanlıktan kurtaran kalbimin neşe ile dolmasını sağlayan kadın... iyi ki varsın.
Bazen düşünüyorum, o kahveyi iyi ki üstüne dökmüşüm. Biraz garip olacak ama iyi ki yanmışsın. Ve iyi ki... iyi ki el ele tutuşmuşuz sevgilim. Biz bir aradayken üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir şey yok. Hayatımın anlamı... güzel kadın.
Senin gibi bir güzelliğe sahip olduğum için, beni ben olarak sevdiğini bildiğim için çok mutluyum... seni tanıdığım için, attığım tüm adımlar için, seni tereddütsüz hayatıma aldığım için çok mutluyum. Benim sevgilim olduğun için dünyanın en şanslı insanıyım.
Sensiz hiçbir yere ait değil, hiçbir sözle mutlu değilim.Her an seni görmek, her an senin yakınında olmak, mümkünse seninle aynı yastığa baş koymak ve ömrüm boyunca seni mutlu etmek istiyorum. Seninle birlikte yaşlanmak, saçlarıma düşen akları seninle birlikte saymak istiyorum. Sen benim dünyadaki en değerli varlığımsın. İyi ki benimlesin. İyi ki varsın, doğum günün kutlu olsun güzel kadın, hayatımın anlamı, aşkım, birtanem... sevgilim... doğum günün kutlu olsun...
24 Mart Çağlar
Gözümden yaşlar akarak mektubu yatağımın üstüne koydum. Elimi karnıma götürdüm. Benim içimde onun çocuğu vardı ama o çok uzaktaydı. Çok çok uzaktaydı...
Ayağa kalktım, odamın siyah perdelerini ve balkon kapısını açıp balkona çıktım. Dışarıda kar yağıyordu.
Hep böyle bir havada evlilik teklifi almayı hayal etmiştim... ama kumsalın ortasında aldım.
Hep nikah masasından (doğal olarak) evlenerek kalkmayı hayal etmiştim... ama terk edilerek kalktım...
Buydu işte... hayatım zıtlıklarla doluydu...
Soğuktan donmamak için odama girdim ve perdeyi çektim.
Kutunun içinde bir sürü zarf vardı. Hepsini tek tek okudum. Ve içlerinden özellikle biri dikkatimi çekti.
... birgün çocuğumuz olursa sevgilim, adını Güneş koyalım çünkü sen benim hayatıma 'Güneş' gibi doğdun...
Güneş...
Mektupları her detayına kadar okuduktan sonra kutunun en dibinde birkaç fotoğraf buldum. Elime aldım, tek tek baktım onlara. Hepsinin anısını hatırlıyordum...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.