Bölüm şarkısı: Anıları Sakla - Batuhan Kordel🎵
Ona bir adım uzaklıktayken derin bir nefes aldım.
"Eda." dememle bana baktı.
Gözlerimin içine baktı, hiçbir şey söylemedi.
"Eda. Ben gerçekten çok özür dilerim. Böyle olmamalıydı. O anlık aptallık ettim. Çok özür dilerim. Seni çok seviyorum, lütfen affet. Biz birbirimiz olmadan yapamayız Eda." dediğimde gözünden düşen yaşı sildi. Nefes aldı ve bana baktı.
"Çağlar. Ben seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?" demesiyle eğilip elini tuttum ve hızlıca cevap verdim.
"Biliyorum. Ben de seni çok seviyorum."
"O zaman niye böyle yapıyorsun Çağlar? Neden bir değil, iki değil, defalarca üzüyorsun ikimizi? Neden önümüze bu kadar engel koyuyorsun? Neden sorunsuz, dertsiz, kavgasız sadece bir hafta geçiremiyoruz biz Çağlar?"
"Bak sana söz veriyorum her şeyi düzelteceğim. Bundan sonra hiç ayrılmayacağız. Gerçekten."
"Olmuyor Çağlar... olmuyor. Bunu kaç kere denedik, kaç kere söz verdik birbirimize... yapamıyoruz. İkimiz de sırılsıklam aşığız ama... gerçekten çok zarar veriyoruz birbirimize. Özür dilerim ama bu olmuyor, yürümüyor... başaramıyoruz." dedi sesizce.
"Eda... deme öyle. Son bir kere daha deneyelim. Bu sefer her şey farklı olacak inan bana."
Tuttuğum elini bir anda çekti ve ayağa kalktı.
"Eda." dedim ben de ayağa kalkarak.
"Çağlar... şu an iyi değilim. İnan bana. Daha sonra konuşalım, lütfen." diyip bir iki adım attıktan sonra kolundan tuttum.
"Eda. Biliyorum, anlıyorum. Ama şu an konuşmamız lazım." dedim gözlerine bakarak. Gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. Onu bu hâle getirdiğim için kendimden nefret ediyordum.
Kolunu çekti, iki saniye bekledi ve içeri girdi.
Arkasından gittim. Gıcır gıcır sesler geliyordu. Sesleri umursamadan Eda'nın hemen yanına gittim.
"Çağlar... lütfen biraz yalnız kalabilir miyim? Biraz... sonra tekrar konuşuruz."
"Hayır çünkü gelirken Ceren'den yalnız kalınca yaptıklarını öğrendim. Seni asla yalnız bırakmam Eda. Benim sana gelen en ufak zararda bile içim acıyor." dedim ve yukarı baktım. Yukarıdaki lamba sallanıyordu, düşecekti. Ve lambanın tam hizasında Eda vardı.
"Eda!" diyip üstüne atladığım sırada lamba arkamızdan yere düştü.
Biz de yere düşmüştük. Gözleriyle gözlerim, dudaklarıyla dudaklarım arasında üç santim vardı. Gözlerine baktım. Yavaşça eğilip dudaklarını dudaklarımla kapattım. Hareketsiz durdu ve beni yavaşça itti.
"Çağlar... teşekkür ederim... yani lambadan dolayı." dedi ayağa kalktığında.
"Önemli değil. İyi misin sen?"
"İyiyim. Sana bir-" dedi ve durdu, elime baktı "Çağlar elin kanıyor, çok kötü kanıyor hem de. Bekle pansuman yapalım." dedi ve bir şey dememe fırsat vermeden içeri gitti. O gittiğinde Ceren kapının kenarından fısıldadı. Korkutucu bir sesi vardı.
"Çağlar!"
"Sen burada mıydın?"
"Aslında yanınıza gelecektim ama sonra sizi yalnız bırakmanın daha iyi olacağını fark edip mutfağa gittim ama mutfakta yiyecek namına hiçbir şey yok. Hep ot! Neyse onu boşver, siz Eda'yla konuşabil- bir dakika senin eline ne oldu?!" diyip telaşla yanıma geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kahve Damlaları 2| Çağlar Söyüncü
عاطفيةSen bana hayır dedin ve gittin... ama biliyor musun?.. ben seni hayatım boyunca bekledim. Çünkü sevdim... Biz seninle birbirine uymayan iki yapbozun parçaları gibiydik. Birleşmesi imkansız... Canın yandı, canım yandı; başın ağrıdı, başım ağrıdı; ka...