21- Tatsız Yemek

135 3 0
                                    

Bölüm şarkısı: Düşünürüm - Kalben🎵

Yemekten sonra Çağlar havuza girdi ben de şezlongta kitap okuyordum. Aniden aklıma bir soru geldi.

"Ben gerçekten çok mu kötü yemek yapıyorum?"

"Beni öldürmemeye söz verirsen doğruyu söylerim."

"O kadar mı kötü?"

"Açıkçası-"

"Çok çok çok mu kötü?"

"Çok çok çok kötü değil de, çok çok kötü diyelim."

"Ceren'inki nasıl?"

"O mu? Hmm... yani-"

"Beni üzmemek için söylemediğini biliyorum. Doğru söyle!"

"Yaani fena değil."

Tekrar iki saniye bekledim ve sordum.

"Seren'inkiler?"

Gözlerime baktı. Derin nefes aldı.

"Seninki ne kadar kötüyse Seren'inki onun on katı kötülüğünde." dedi.

"Benden kötü yapan birini buldum sonunda." diyip kitabımı okumaya devam ettim.

Yaklaşık beş dakika sonra çok gaza gelip kitabımı bırakıp ayağa kalktım.

"Ben istersem çok güzel yemek yaparım." dedim Çağlar'a bakarak.

"Evet ama yapma yine de."

"Yapacağım!" diyip şezlonga oturdum.

"Bak," dedi ve havuzdan çıkıp yanıma oturdu "en son yemek denemeni hatırla. Gerçi benim hatırladığım en son yapışın on ay öncesi ama görünüşe göre pek bir şey değişmemiş. Sen isteyerek yaptığın her şeyi mükemmel yaparsın ama yemek yapmayı buna dahil etme bence." dedi ve devam etti.

"Ama istersen birlikte yapabiliriz." dedi gülerek.

"Tamam. Gel yapalım o zaman." dedim ve ayağa kalktım. Çağlar sezlongun ucunda oturduğu için ben kalkınca düştü ve düşmemek için koluma tutunduğundan ben de üstüne düştüm.

Elime onun yemyeşil gözlerine bakmak için fırsat her geçtiğinde onu değerlendiriyordum. Tıpkı şimdi olduğu gibi.

Gözlerine büyülenmiş gibi bakmaya devam ederken yüzümü ellerinin arasına alıp, kendine çekip öptü. Ben de ona karşılık verdim. Ama maksimum iki saniye devam edebildim çünkü şınav pozisyonunda biraz zor oluyordu.

Kalkıp gülerek ona baktım. Birlikte gülerek mutfağa giderken telefonu çaldı. Açtı.

"Efendim İrfan?"

"Evet."

"Bugün mü?"

"Bugün biraz yorgunum. Yarın olsa."

"Ama-"

"İyi tamam. Görüşürüz." dedi ve kapattı.

"Nolmuş?" dedim.

"İstanbul'a geldiğimi öğrenmiş, çağırıyor."

"E ne güzel. Gitsene."

"Ama bugün seninle baş başa vakit geçirecektik."

"Çağlar saçmalama. Seninle her gün vakit geçiriyoruz ama İstanbul'a bir kere geliyorsun. Yani İrfanlara gitsen çok güzel olur. Hem ben de sana tek başıma yemek yaparım. O yüzden hadi git." dedim gülerek.

"Ama-"

"Çağlar!"

"İyi tamam." dedi ve uzun uğraşlar sonucu gitti.

Kahve Damlaları 2| Çağlar SöyüncüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin