stepbrother complex || tokyo revengers

3.7

*önceki bölümü atlamayın*

tw : cinsel gerilim, cinsel düşünceler, yükseğimsi cinsel içerik

tw2 : destansı uzunluk

Baji

Chifuyu'ya rahatça dikizleyebileceğim bir köşede durmuş, beleş kokteylimi yudumluyordum. Hajime Kokonoi, liseden arkadaşımdı ve mekana girmekte hiçbir sorun yaşamamıştım. Çocuk, daha lisedeyken bile para babasıydı veüniversiteye başladıktan sonra işlerini iyice büyütmüştü.

İki katlıydı mekan ve geniş bir dans pisti vardı. Chifuyu ve arkadaşları, dans pistini çevreleyen geniş masalardan birindeydi. Birkaç beyinsiz, Chifuyu'ya sırnaşmaya çalışsa da hiçbirine yüz vermiyordu Chifuyu.

İçimi daraltan, kalbimi korkuya boğan bir kıskançlıkla izliyordum gidişatı. Birinin aklını çelmesi, onu benden koparması ihtimali bile öldürücüydü. Aramızdakiler, özeldi ve her ne kadar isim koyamasak da giderek büyüyordu.

Onu bir başkasının kollarında görmeyi kaldıramazdım. Sadece ve sadece kendime istiyordum onu.

Omzuma konan elle irkildim. "Aramalarımı yok saymak falan da neyin nesi, Kei?"

Siktir, Kazutora.

Elini itip ters bir bakış attım ona. "Hiçbir sebep sunmadan şehri terk etmek falan neyin nesi asıl?"

Omuz silkip benim gibi duvara yasladı. "Kendimce sebeplerim vardı."

Suratını dağıtmamak için derin nefesler aldım. "Peki, burada ne işin var şimdi?"

Chifuyu'yu işaret etti. "Onunla konuşmaya geldim. O kızdan ayrıldım ve sanırım onunla tekrar deneyebilirim."

Sikerler ama.

Dik dik baktım. "Chifuyu'ya yaptıklarından sonra mı?"

Kaşlarını çattı. "Ona ne zamandan beri ilk adıyla sesleniyorsun sen?"

Chifuyu ile tasarladığım yalana sığınıp onu yumruklama isteğimi bastırmaya çalıştım. "Farkındaysan aynı evde yaşıyoruz ve şu ödev falan derken iyi anlaşmaya başladık. Şu aptal iftiralara çok gülüyoruz cidden."

Aynı odada kaldığımızı bilmiyordu neyse ki.

Yüzü gevşemiş, kolu omzuma sarılmıştı. "Birbirinizi gerçekten tanıyınca arkadaş olacağınızı biliyordum."

Aynen, öylesine iyi arkadaşlardık ki geçen gece onun altında inlemiştim!

Chifuyu'ya kaydı bakışları yeniden. "Benimle ilgili konuşuyor musunuz hiç? Hâlâ takık mı bana?"

Dişlerimi sıktım. "Takık derken?"

Kıkırdayıp birasını dikledi. "Bir gün kafası güzelken ağzından kaçırmıştı. On iki yaşından beri takık bana. Ben de ona acıyıp bir şans verdim ama yürümedi. Chifuyu, fazla ilgi meraklısı."

Bir daha asla onu en yakın arkadaşım olarak göremeyeceğimden emindim artık. Kazutora, Chifuyu'yu resmen kullanmıştı. Duygularını ciddiye almamış, çocuğa boş yere umut vermişti.

Tanrım, belki de sadece onu yatağa atmak içindi hepsi. Kazutora'nın ona dokunması, sinirlerimi geriyordu. Chifuyu'nun güzel tenine layık değildi o.

Kolunu itip karşısına geçtim. "Chifuyu, senden daha iyisini hak ediyor."

Gür bir kahkaha attı. "Chifuyu, cidden sıkıntılı biri dostum. Tamam, iyi çocuk falan ama cidden sorunlu. Daha güçlü yumruklar atabilmek için ellerini siken biri sonuçta."