özel bölüm - 2 (m)

2.6K 273 335
                                    

beş sene sonra

tw : seme fuyu'lu smut ,d

tw2 : aşırı ötesi uzun bölüm

Chifuyu

Tezgaha dirseklerini dayamış, yavşak müşterilerin sorularını büyük bir ciddiyetle yanıtlayan kocamı çaktırmadan süzüyordum. Parmağındaki yüzüğe ve ilgisiz tavırlarına rağmen onu ayartmaya çalışan beyinsizleri tekmelememek, çok zordu.

Kocamı salın, ahlak yoksunu amcıklar!

Dekoltesini sunmaya doyamayan kız haricindeki herkes parasını ödeyip siktirip gidince, dişlerimi sıkma ihtiyacımı bastırıp sahte bir şirinlikle gülümsedim. "Kei, bebeğim?"

Kedisinin fotoğraflarını gösteren yelloz, bana soğuk bir bakış attı. "Mesai saatleri içerisinde böyle davranmanız hiç profesyonelce değil."

Hele hele.

Sandalyeden kalkıp Keisuke gibi dirseklerimi tezgâha dayadım ve kaşlarımı alayla kaldırdım. "Ha?"

Yaka kartımı okuyunca mosmor kesildi ve birkaç defa öksürdü. "M-mamaların parasını ödeyeyim artık. Kedimi uzun süre yalnız bırakmamalıyım."

İşte, böyle sikerler ulan.

Dükkanda yalnız kalınca gür bir kahkaha attı Keisuke ve boynuma sarıldı. "Ben de, ne zaman müdahale edeceğini sorguluyordum."

Dağınık topuzundan taşan kadifemsi tutamları okşayıp homurdandım. "Yavşak amcıklar giremez, tarzında bi' tabela asmalıyız."

Çenemi öpüp geriledi ve, aradan yıllar geçmesine rağmen, nabzımı hızlandıran eşsiz gülüşlerinden birini sundu. "Fazla şirinsin, sevgilim."

Yanağını kemirip sandalyeye yeniden oturdum ve mangamı okumaya devam ettim. Evet, romantik serilere zaafım vardı hâlâ.

Üniversiteyi bitirdikten sonra, bir süreliğine avukatlık yapmıştım. Keisuke de, bir veteriner kliniğinde çalışmıştı. Geçen sene, ani bir kararla işlerimizi bırakıp Pet Shop açmış ve böylece de, tüm vaktimizi birlikte geçirmeye başlamıştık. Eh, bu duruma ikimiz de bayılıyorduk çokça.

"Ne yemek istersin bugün?" diye sordu kapanış saati yaklaşırken. "Markete uğrayabilirim."

Dağılan rafları düzeltmeye girişirken omuz silktim. "Pek acıkmadım aslında." Gömleğin açıkta bıraktığı esmer tenine kaydırdım bakışlarımı. "Doğrudan, tatlı yiyebilirim."

Alt dudağını yalayıp göz kırptı. "İşini bitirene kadar tıkınayım öyleyse." Kasayı kilitleyip yanağımı öptü. "Fazla bekletme beni."

Dar pantolonun sarmaladığı şekilli kalçalarını savurarak yürümesini izlerken sertçe yutkunmuş, kuruyan boğazım yüzünden de su içmek zorunda kalmıştım. Yıllar geçtikçe, Keisuke daha da seksileşiyordu sanki. Neyse ki, sadece ve sadece bana aitti.

Tüm rafları düzeltip ortalığı da paspasladıktan sonra, hayvanlara mama ve sularını verip halime güldüm. Günün birinde, evli ve mutlu bir adama dönüşeceğimi asla kestiremezdim. Hele de, üvey kardeşi olabileceğim eski düşmanımın hayatımdaki en değerli insana dönüşeceğini...

Dükkânı içeriden kilitleyip merdivenleri çıktım ve evimize girer girmez kocama sırnaştım. "Hey."

Ağzındakini yutup bira içti ve başımın tepesini öptü. "Acelecisin."

Boynuna minik bir öpücük kondurup gözlerimi kıstım. "Yavaşsın." Ağrıyan belimi ovalayıp koltuktan kalktım. "Duş almalıyım."

Ağzıma pizza tıkıştırdı. "Fikrini değiştirirsen sana da ısıtabilirim."

stepbrother complex || tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin