5.7

2.5K 276 213
                                    

Baji

Uyanırken, daha fazla sokuldum Chifuyu'nun sıcacık bedenine ve yeniden uyumaya çalıştım. Bedenimdeki her bir zerre, acı içindeydi resmen. Duştaki düzüşmemiz usanmamı sağlayamamış biraz dinlendikten sonra iki tur da yatakta sevişmiştik.

Boğazımın kuruluğu, uyumamı engelleyince yatağın diğer ucuna kaymaya çalıştım ve çalışmakla kaldım. Sikeyim, kımıldayamıyordum. Belimden aşağısı, sakattı!

Uyumadan önce iyice temizlenip giyinmiştik neyse ki. Tüm bu ağrıların üstüne, yapış yapış uyansaydım kafayı sıyırırdım muhtemelen.

Chifuyu, arkadan sarılıp boynumu öptü. "Günaydın, Kei."

Utançtan moraran suratımı göremiyordu neyse ki. Tanrım, çiftleşme mevsimdeki vahşi hayvanlar gibi davranmıştım resmen. Yavaşlamasına ya da ağırdan almasına izin vermemiş, en iyi vuruşlarını yapması için yalvarmıştım.

Erkek gibi erkekler, uke olmayı da severmiş...

Doğrulmayı deneyince, milyonlarca bıçak aynı anda saplanmıştı sanki. Acıyla inlemiş, geri yatmıştım. "Günaydın."

Tişörtümü sıyırıp belimi dairesel hareketlerle okşamaya başladı ve boynuma bir öpücük daha kondurdu. "Bugün, kalkmak yasak sana. Dün çok zorladım seni." Alnımı öpüp yataktan çıktı. "Birazdan kahvaltıyı getiririm."

Minyon bedenini süzerken başımı yastığa bırakmıştım. Chifuyu, göründüğünden çok daha güçlü ve de vahşiydi. Üstüme atlayıp kontrolünü yitirmesine bayılıyordum.

Bedenimde gezdirdiği buzları anımsadıkça ürperiyor, kalçamın acısıyla da kendime geliyordum. Neyse ki okul yoktu bugün.

Tepsiyi yatağa yerleştirip yanağımı okşadı. Saçını minik bir at kuyruğu şeklinde toplamış, şirin şirin sırıtıyordu. Beni üç tur düzmemiş gibi, meleksi bir ışıltı vardı safir mavisi gözlerinde.

Doğrulmaya çalışınca belimi kavrayıp yatağa bastırdı hafifçe. "Kalkmak yasak, demiştim." Bir parça ekmek uzattı ve gülümsedi. "Sugar daddy'ni kızdırmak mı istiyorsun, Kei?"

Ona sugar daddy, demiştim dün. Siktir, sahiden de bu boku yemiştim!

Chifuyu'nun beni beslemesine izin verip güzel yüzünü izlemeye daldım. Hâlâ şiş ve kızarıktı minik dudakları. Yanaklarında da tatlı bir pembelik vardı. Okuduğu son mangayı anlatıyor, boştaki eliyle de saçımı okşuyordu.

Güzelliğine kapıldığım için, sözcüklerini seçemiyordum pek ama sorun değildi. Ona dalıp gitmenin sonu yoktu gerçekten de. Kalbinin güzelliği, yüzüne yansıyor ve beni sıklıkla büyülüyordu.

Yeterince yediğime karar verince iki tane ağrı kesici uzatmış, sonrasında da kendi karnını doyurmuştu. Tepsiyi kenara bırakıp yanıma uzandı. "Daha iyi misin?"

Yeniden kızarmış, suratımı yastığa gömmüştüm. "Eh işte. Ne kadar iyi olabilirsem yani."

Tişörtümü yeniden sıyırıp masajına devam etti. İnce parmakları, çok nazikti. Hele de düne göre. "Sert davranmamı isteyen sendin, sevgilim. Bir dahakine beni kışkırtma. Seni sakatlamaktan hoşlanmıyorum."

Uzanıp boynuna sokuldum. "Pişman değilim, inan ki. Düzülmek, düşünmek istemediğim konulardan uzaklaşmamı sağladı. Aşırı hafiflemiş hissediyorum şu anda."

Kendimi tamamen affetmem ya da yediğim bokları aşmam mümkün değildi ama Chifuyu sayesinde hayatta kalmayı başarıyordum. Meleğime tutunmak, günahlarımın ağırlığını unutmamı sağlıyordu.

Saçımın tepesini öptü. "Kei, yardım almayı düşündün mü hiç? Tanımadığın bir profesyonele içini dökmek, daha iyi hissetmeni sağlayabilir."

Psikoloğa gitmek falan istemiyordum kesinlikle. Babam öldükten sonra, çokça gitmiş ve zerre kadar bile faydasını görmemiştim. Kendimi açmak, zordu. Hele de bir yabancıya.

Yine de, "Düşünebilirim," dedim ve ince bedenine daha fazla sokuldum.

Günün büyük bir kısmını yatakta uzanarak geçirmiştik. Öylesine konuşmuş, nazikçe birbirimizi okşamıştık bolca. Tüm çılgınlıklardan sonra, çok iyi gelmişti tüm günü bomboş geçirmek.

Akşama doğru, markete gitmişti Chifuyu. Geçen gün, günlüğüne bi' şeyler karaladığını görsem de okumaya zaman bulmamıştım hiç. Uzun zamandır günlüğünü karıştırmıyordum zaten. Bir ağrı kesici daha yutup yataktan çıktım ve köşede duran günlüğü kaptım. Erken dönme ihtimaline karşın, tetikteydim.

hey, sikik şey ,d

uzun zamandır yazmıyordum sana, biliyorum. çok yoğundum. gerçi, sen kimsin ki sana açıklama yapıyorum? yıllar önce, sana yazdığım saçmalıklar yüzünden hayatımın sikildiğini unutmamak lazım.

neyse...

şu birkaç ay, çok yoğundu. tek tek yazmaya üşeniyorum. özetle, her şeyin değiştiğini söyleyebilirim. umut doluyum, belki de ömrümde ilk defa falan. eski düşmanıma aşığım ve onun için ortalığın amına koydum. çok epik yollardan geçtik. kudurma potansiyelin varsa kudur çünkü yazmaya cidden üşeniyorum.

ah, kazutora'yı yıllarca seven kafamı da ayrıca sikeyim.

Günlüğü yerine bırakıp kıkırdadım. Aylar öncesinde, okuduğumu anlayamadığı için gerçekten de çok şanslıydım. Yediğim boku bilseydi, bana asla inanmazdı. Onunla oynadığımı düşünüp benden tiksinirdi tamamen.

Evet, gerçekten de çok şanslıydım.

evet, final yaklaşıyor artık ufaktan ufaktan...











stepbrother complex || tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin