5.4

2.4K 288 403
                                    

tw : aşırı uzun bölüm

Chifuyu

Sakin, huzurlu günlerin ardından bile Sanzu'dan aldığım bıçağı yanımda taşımayı sürdürmüştüm. Omzum tamamen düzelmiş, Keisuke de iki bacağının üstünde sorunsuzca durabilmeye başlamıştı ama bıçak sayesinde daha güvende hissediyordum.

Piç kurusu babam, hâlâ rehabilite merkezindeydi. İkide bir olay çıkarıp orada geçireceği süreyi uzatmaya çalışıyordu. Parmaklıkların ardını boylayana dek de gevşeyemezdim.

Arka bahçede, sigara içiyorduk Takemichi ile. Keisuke, diğer köşede Senju ile takılıyordu. Kafa kafaya vermiş, Senju'nun telefonuna odaklanmışlardı. Tanrım, ikisi gerçekten de çok iyi anlaşıyordu.

"Bence porno izliyorlar," dedi Takemichi ve arsızca güldü. "Senju'nun telefonu, gay pornosu dolu."

Ona dirsek attım. "Kei, smutçu. Porno izlemeyi sevmiyor pek."

Okuduğumuz smutları denediğimizi hiç kimsenin bilmesine gerek yoktu. Hele de Keisuke'nin uçuk smutlarını! Masal niyetine sapık sapık fetişler okumadan uyuyamaz olmuştu...

Tanrım, azgın herifin tekine kaptırmıştım kendimi ama... benim de Rahibe Teresa olduğum söylenemezdi.

Omuz silkip sırtını duvara dayadı. "Enişteyle benzer zevklere sahibim demek, güzel."

Takemichi ve omegaverse aşkı, muhtemelen asla bitmeyecekti. Hamile erkek fetişi vardı resmen.

Yediği gereksiz dayaktan sonra, Mikey özür dileme zahmetine bile girmediği için yine ve yeniden sap kalmıştı Takemichi. Bardaki kavgadan sonra, piçle aynı ortamda bile bulunmamıştı zaten. Mikey manyağına kırgındı çokça ve onu kolayca affetmeye niyeti yoktu.

Son zamanlarda, Takuya denen çocukla yakınlaşmıştı zaten. Takuya'nın manyak Mikey'nin şirin sürümünü andırması dışında hiçbir sorun yoktu.

Takemichi, okuduğu yaoi mangaları anlatırken ensemi delen bakışları hissettim ve başımı çevirince da Kazutora ile göz göze geldim.

Hassiktir, bu piçin burada ne işi vardı ki?

Birkaç uzun adımda dibimde bitti ve hastalıklı bi' gülüşle büküldü dudakları. "Hâlâ burada takılıyorsun, ha?"

Takemichi, yumruklarını sıktı. "Seni hangi beyinsiz içeriye aldı lan?"

Kazutora, bana bakmayı sürdürdü. "Eski öğrenciyim." Koluma yapıştı. "Konuşabilir miyiz?"

Baji, elini onunkinin üstüne indirdi. "Hayır, konuşamazsınız."

Kazutora'nın gülüşü genişlemişti. "Mikey'nin dediklerine inanmıyorum. Karanlık dürtü saçmalığı yüzünden, kafası iyi bozulmuş."

Sertçe yutkundum. Kazutora, neyin kafasını yaşıyordu cidden?

Bizden ses çıkmayınca boştaki eliyle saçını karıştırdı. "Eski sevgilimin en yakın arkadaşımın koynuna girmesi imkânsız yani. Hele de, Baji'nin ona yıllarca zulmedip her türlü iğrenç etiketi yapıştırdığı düşünülürse."

Keisuke'nin pişmanlık ve acıyla dolan gözleri, bende ağlama isteği uyandırıyordu. Muhtemelen asla affetmeyecekti kendisini.

Derin bir nefes alıp Keisuke'nin dudağının kenarını öptüm ve Kazutora'ya buz gibi bir bakış attım. "Bizi rahat bırak."

Kavrayışı sertleşirken delice bi' ifade belirmişti gözlerinde. "Bunu beni kışkırtmak için yapıyorsun, Chifuyu. Sana orospu diyen birini öpecek kadar midesiz değilsin sonuçta."

Orospu...

Keisuke, ölmek ister gibi görünüyordu. Acı doluydu ifadesi.

Kolumu kurtardım ve Kazutora'nın dibinde bittim. "Keisuke, değişti. Artık birlikteyiz."

Senju ve Takemichi, olası bir kavgaya karşın iki yanımda belirmişti. Keisuke hâlâ kendini toparlayamamıştı muhtemelen.

Kazutora, kıkırdadı. "Fuyu, beni bu kadar çok mu seviyorsun?"

Siktir, Mikey'nin deliliği ona da bulaşmıştı sanırım.

Cebimdeki bıçağı kavradım. "Senden nefret ediyorum, Kazutora. Midemi bulandırıyorsun. Siktir git ve bir daha asla yaklaşma bize."

Keisuke'ye dikti gözlerini. "Bu oyuna bulaştığın için sana kızamam. Fuyu'yla uzun süre aynı ortamda kalıp da ondan etkilenmemek mümkün değil."

Keisuke, kendine gelmişti en nihayetinde. Bizi geçip Kazutora'nın dibine bitti ve onu sertçe ittirdi. "Kyoto'ya geri dön, puşt."

Yeniden bana çevrildi altın rengi gözler. "Daha sonra yine görüşürüz, Chifuyu. İyice düşün ve bu oyunu bitir. Yalandan bile olsa Baji'yi öpmek, sende kusma isteği yaratıyordur."

Keisuke, ona vuracaktı ki bileğini yakaladım ve Kazutora gidene dek de onun öfkeyle yanan gözlerine baktım. "Okul dışında sikelim belasını. Boş yere ceza yemeni istemiyorum."

Dişlerini sıktı ve kolumdan çektiği gibi tuvalete dek sürükledi beni. Bizi görenler kaçıçsa da kabinlerden birine girene dek sessizliğini korumuştu.

"Boktan herifin tekiyim," dedi fısıldarcasına. "Kazutora piçi haklı. Sana yapmadığım kötülük kalmadı resmen."

Ah, yine ve yeniden başlıyorduk...

Ona sarılıp boynunu öptüm. "Sevgilim, ikide bi' aynı noktaya dönmemeliyiz. Geçmişin hiçbir anlamı yok."

Nazikçe sarıldı. Çok kötü titriyordu hâlâ. "Günün birinde, seni kendimden soğutmaktan çok korkuyorum. Seni onarılamaz bi' şekilde incitirsem ne olacak?"

İçimi çektim. "Bu riski alarak sana şans vermiştim, Kei. Beni öldürsen bile senden vazgeçmem."

Nehir kenarına ilk defa gittiğimiz gün, her ne olursa olsun onu bırakmama kararı almıştım. Mahvolma pahasına, onu kollarımın arasında tutmaya kararlıydım hâlâ. O gün, intihara meyilli hislerle bu yolu seçsem de amacımı çok daha farklı sebeplerle sürdürüyordum artık.

Keisuke, uğruna ölünecek biriydi.

Ilık gözyaşları, boynuma damladı. "B-beni bu kadar çok sevmemelisin. Hak etmiyorum."

Tokadan taşan siyah tutamları şefkatle okşadım. "Buna sen karar veremezsin, sevgilim." Sırtını okşadım. "Birkaç hafta sonra, yaz tatili başlayacak. Tokyo'dan uzaklaşıp baş başa takılmak ister misin?"

Keisuke'yle haftalarca aynı odada yaşamanın etkisiyle, ev arkadaşlığını gayet iyi kıvırıyorduk. Temizlik gibi işler için, ev çok batınca, görevli çağırıyordum ve pratik yemekler haricinde de sürekli dışarıdan yiyorduk. Geri kalan ev işlerini de sırayla hallediyorduk zaten.

Param, gereksiz kavgalara girmemizi engelliyordu kesinlikle.

Biraz yatışmış, daha sıkı sarılmıştı. "Bebeğim, sürekli senden geçinmek hoşuma gitmiyor pek. İş bulmak istiyorum."

Boynunu öptüm. "Kocamı çalıştırmam ben." Kızaran yanaklarını görmek için biraz geriledim ve memnuniyetle gülümsedim. "Evinin erkeği olacaksın."

Kızarmayı geçmiş, morarmıştı resmen. Öksürük krizine girip yüzünü eliyle yelpazelemeye çalışırken de kollarımın arasına devrilip bayılmıştı.

Tanrım, sahiden bayılmıştı!

kazu
sal bebeklerimi
tsch

bu hafta vt'yi bitirmeye odaklanacağım için bölümler seyrekleşecek bu haftalık, haberiniz olsun ^^























stepbrother complex || tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin