10.Bölüm

435 43 11
                                    

‘’Gerçek olan dilek gerçekleşmez mi? Bu da ne demek?

Yattığım yerden kalkıp Kai’nin yanına oturdum.

‘’Ben de anlamadım. Yazan efsanelerin sonuna hep bunu yazmışlar.’’

Kai elindeki kitabı okumam için bana uzattı. 2-3 sayfaya göz gezdirdikten sonra gerçektende her efsane sonunda bunun yazdığını fark ettim.

‘’Acaba şey ima ediyor olabilir mi, dilek gerçekleştiği an kurbanlar kendini dolunayın karşısında buluyor ya, dileklerini yaşamıyorlar. Yani sen ban aşık olsan bile ben seninle aşk yaşamayacağım. Böyle bir şey olabilir mi?’’

Kafanı sallayıp dediklerimi düşündükten sonra kitabı elimden alıp tekrar okumaya başladı.

‘’Ama bir dakika her dilek senin dileğin gibi değil ki. Yani şöyle düşün senden bir önceki kurban sevgilisiyle evlenmeyi dilese evlenip ölecek. Gerçekleşmik olacak yani. Bir daha neden gerçekleşsin ki?’’

‘’Haklısın.’’

Yine son derece mantıklı bir şey söyleyip konunun dahada dağılmasına sebep olmuştu. Kai’nin çantasından aldığım kağıda alt alta ‘’Gerçek olan dilek bir daha gerçekleşmez’’ yazdım. Her zaman doğru çıkan hislerim bu seferde beni yanıltmıyorsa bu cümlenin altında önemli bir şey yatıyordu.

--

‘’Görkem. Uyudun mu?’’

‘’Hayır’’

‘’Biz..seninle daha önce karşılaştık mı?’’

Sorduğu soruya karşı onu uzaktan izlediğim günleri hatılayıp suratımdaki gülümsemeyi yineledim.

‘’Bir çok kez. Ama hiç bana bakmadın.’’

‘’Bir kez bile mi’’

‘’Evet bir kez bile’’

‘’Bu seni çok kırdı mı’’

‘’Hayır. Seni görme imkanı olmayan bir sürü insan var. Ben hep en azından seni görebildiğimi düşünüp mutlu oldum.’’

‘’Sanırım bende 5 kurbandan biri benimle olmayı dilediği için gurur duyacağım.’’

Uzun zamandır hissetmediğim bir his bedenimi kaplamıştı. Kai, kurduğu cümlenin ardından gülümsemişti. Kısılan gözleri, belirgenleşen elmacık kemiklerinin arasında kaybolmuştu.

‘’Senden bir şey isteyebilir miyim?’’

Biraz kayarak Kai’nin yanına yaklaştım.

‘’Bir kez burnuna dokunabilir miyim?’’

Yüzünde gizleyemediği bir şaşkınlık oldu.

‘’Hı? Burnuma mı? Tabi-tabiki dokunabilirsin.’’

Parmak uçlarımı hafifçe burnunun üstüne bıraktım. Ellerim ona değdiği an gözlerini kapadı, burnunun her milimini parmak uçlarıma kaydettikten sonra geri çekildim.

‘’İşte şimdi bir dileğim kabul oldu. Hem de hiç bir bedel ödemek zorunda değilim.’’

Sakin bir gülme sesi çıkardı.

‘’Peki ben senden bir şey isteyebilir miyim?’’

Kafamı ona çevirip konuştum.

‘’Tabikide’’

‘’Bu gece sana sarılıp uyumak istiyorum.’’

--

Full MoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin