''Ne? S-sen neden bahsediyorsun?''
James'in sesiyle irkildim.
''Süren doldu. Çabuk buraya gel''
Kafamı kaldırıp çalılıkların arasında arkası dönük olan James'e cevap verdim.
''Geliyorum''
Tekrar Angelina'ya döndüm.
''Bu ne demek''
''Kai'nin dileği sendin''
''Hayır.. Mümkün değil.. Mümkün değil anlıyor musun!''
''Kai'nin dileği sonsuza kadar seninle olmaktı''
Geri geri adımlar atmaya başladım. Kafamı sallayıp hayır demekten başka hiçbir şey yapmıyordum. Attığım her geri adımda üzerime geliyordu.
''Kai benim dilediğim dileği diledi. Haberiniz olmasada birbirinize zaten aşıktınız''
''Kes şunu! Seni duymak istemiyorum''
''Sen de benim gibi dileğinin içine sıkışıcaksın. Kitapta okuduğunuz cümleyi hatırla.''
Ellerimi kafama götürüp ıslak saçlarımı dağıtmaya başladım. Haklıydı ve haklı olmasını beni deli ediyordu. Söylediklerinin olmasına imkan yokken gerçektende kitapta okuduğumuz o cümlede ''gerçek olan dilek bir daha gerçekleşemez'' yazıyordu.
''Sizi kurtaracağım. Bunu yaşamanıza izin vermeyeceğim. Sadece dediğimi yap.''
Bir anda kayboldu. Suyun içine onu aramaya başladım. Suya yumruklar atmaya başladığımda ağlıyordum. Yorgun, halsiz ve bitkin hissediyordum. Bedenim tekrar kaldıramayacağım kadar ağırlaştığında, gördüğüm son insan James oldu.
--
''15 dakika bir bayılmak hobin mi?''
Güneşin doğduğu saate denk geldiği için bayılmıştım.
''Ve sen deli misin? Suda birine bağırıyordun?''
Bunu hatırladıktan sonra kalkıp Angelina'nın bana verdiği şişeleri aradım.
''Şişelerim.. şişelerim nerede?''
''Bunlar mı''
Çekmecesine koyduğu şişeleri çıkarıp bana uzattı.
''Evet''
Çekingen bir şekilde şişeleri aldıktan sonra saate baktım.
''Gitmem gerek''
''Şimdi nereye gidiyorsun? Nehrin içinde bayılan birini eve taşıyıp kurumasını beklemek ne kadar zordu biliyor musun?''
Kıyafetlerima baktıktan sonra kafamı kaldırdım.
''Her şey için sağol''
--
Ona her şeyi anlatmak için koşarak tamamladığım yolu nefes nefese bitirmiştim. Parmaklıklardan içeri girdiğimde Kai beni beklediğim gibi karşılamadı.
''Ben... özür dilerim geç kaldım...''
Ellerimi dizlerimin üzerine koyarak hızlı hızlı nefes almaya devam ettim.
''Neden bu kadar acele ettin, biraz daha kalabilirdin''
Suratıma bakmadan önümden yürüyüp geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Full Moon
Fantasy''Dolunay gecesi tuttuğum o dileğin hayatımı baştan sona değiştiriceğini bilemezdim..’’ ‘’5 kişiden biri olduğumu öğrendiğimde hiçbir şey yapamadım..’’ ‘’Her şey için özür dilerim. Seni buraya sürüklediğim için özür dilerim Kim Jongin..’’ ‘’Senden t...