14.Bölüm

363 38 7
                                    

''Kai!''

Uyandığımda baştan aşağı terlemiştim. Boğazım kurumuştu ve sersemlemiş hissediyorum.

''İyi misin? Ne oldu? Yine mi bayılacaks-''

''Hayır. Hayır. Ben çok ilginç bir rüya gördüm.''

''Rüya mı?''

''Evet.. bir kadın bana onu kurtarmam için yalvarıyordu, sürekli sıkıştığını söyleyip duruyordu.''

''Kadın mı?''

Kai içmem için getirdiği suyu elime tutuşturduktan sonra düşünmeye başladı.

''Acaba işaret olabilir mi?''

''Bilmiyorum. Çok gerçekçiydi. Onu kurtarmam gerektiğini söyleyip duruyordu.''

''Nasıl bir kadındı?''

''Şey. Beyaz bir teni ve sarı saçları vardı. Orta yaşlıydı. 35-40 yaşları civarında. Üzerinde ise.... üzerindekini hatılamıyorum. Sadece yüzünü hatılıyorum. Kollarımdan çekiştirip onu kurtarmamı söylüyordu. Çok gerçekçiydi.''

Kai bitirdiğim suyu elinden alıp masanın üzerine geri koymak için ayağa kalktı. Yürüdüğü sırada ise heyecanla bana döndü.

''Michael.. Michael'a senden bahsettiğimde bayılıp bayılmadığını ve rüya görüp görmediğini sormuştu. Hatırlıyor musun?''

''Evet. Evet hatırlıyorum.''

Bardağı masanın üzerine savurduktan sonra yanıma oturdu.

''Hatırlamaya çalış. Her hangi bir ayrıntı yok muydu? Neredeydiniz? Napıyordunuz?''

Gözlerimi kapıtıp gördüğüm rüyayı daha net hatırlamak için zihnimi zorladım. Başım yine çatlayacakmış gibi ağrıyordu. Sanki her milimine ayrı ayrı bıçak saplıyorlardı.

''Hatırlayamıyorum. Tek hatılardığım.. onu kurtmamı istemesi. Sadece yalvardı''

''Belkide.. Michael'a anlatmalıyız''

''Hayır! Hayır olmaz. Ne olduğunu çözmem lazım. Bir şeyler oluyor ve bunu çözmem lazım''

''Tekrar uyumaya çalışsan''

Kai'nin bu önerisi üzerine yatıp uyumaya çalıştım. Ona söylemesemde ağrıyan başım yüzünden gözlerimi kapatmakta bile zorluk çektim.

''Saçlarımı okşar mısın?''

Zihnimin tüm bulanıklığıyla kıvırılıp kaldığım duvar köşesinden sessizce Kai'ye seslendim.

Ağzını bile açmadan yanıma gelip yan duran bedenime sokuldu. Enseme dökülmüş saç tellerimi parmak uçlarıyla okşarken yanında küçücük kalan bedenime sarıldı.

''Kollarımın arasında kaybolacak kadar minik olduğunu bilmiyordum.''

Kapıdığım gözlerim dudak kenarlarımdan elmacık kemiklerime yayılan huzurla bütünleşmişti.

''Ben de bir dokunuşla sarhoşa döneceğimi bilmiyordum.''

--

''Görkem uyan! Uyan!''

İrkelerek gördüğüm rüyadan uyandım.

''Terliyorsun, saçların sırılsıklam oldu.''

Bileğimden tokamı çıkarıp saçlarımı topladı.

''İyi misin? Neden boş boş bakıyorsun? Bir şey mi görüyorsun?''

Full MoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin