XII

312 40 8
                                    

Ay hasta olunca bölümü çok ara vererek yazdım. Sürekli ara verdiğimden mi ne olmadı sanki ve içime pek sinmedi bölüm. Neysem yine de keyifli okumalar :")

× × × × ×

| 16 Mayıs 2018 Çarşamba • 15.56

| Anıl

  Oyalana oyalana geldiğimiz realin önünde yürürken kendimi tutamayarak, "Bunun girişi neredeydi ya?" diye sordum. Bayağıdır evden çıkmayıp, buraya gelmediğim için girişin nerede olduğunu bir miktar unutmuş bulunuyordum.

  Alperen ona bunu sorduğum için sesli bir şekilde gülerek gözlerime baktı. "O değil de, daha önce birlikte reale gelmedik biz hiç. En son ne zaman gelmiştin buraya sen?"

  Sorusunu düşünmeye başladım. Sanırım iki buçuk ya da üç yıl oluyordu gelmeyeli. Bu yüzden bence giriş soruma gülmek yerine, buranın adının real olduğunu unutmadığım için dua etmeliydi Alperen.

  "Neredeyse üç yıl geçecek son gelişimin üzerinden."

  Kaşları hafif havalandı. Kendimi odama kapattığımı biliyordu ama yine de bu kadar fazla bir zaman söylememi beklememişti sanırım.

  "Bayağı da olmuş. Neyse, bundan sonra birlikte gelir dururuz."

  Başımı sallamakla yetindim. Alperen isteyince gelip dururduk. Yoksa dışarıya çıkmayı sevmediğim için kendi başıma çok da gerekli değildi bir yerlere gitmem.

  "Şu ikea tarafındakinden girelim." deyip bir yeri gösterdiğinde, gösterdiği yere baktım. Ben bakarken, "Oradan başlayıp diğer ucuna kadar turlar sonra da eve gideriz. Saat de geçti zaten." diye de ekledi. Yine başımı salladım.

  İlk kez yemek yemekle alâkalı bir şey demeyince, bir şey yiyip yemeyeceğimizi de sormak adına ona döndüğümde yüz ifadesi ve hafif dağınık kumral saçları o kadar hoşuma gitmişti ki, anında sorumu unuttum ve anlık yükselişimle sol kolumu omzuna atıp onu kendime çektim. O bunu yapmama şaşırırken, şaşkınlığından yararlanarak yüzünü de sağ elimle tutup, hafiften sıkıştırdım.

  Bu hâli gözüme komik geldiği için hafif güldüm. Keyfim onun yanındayken her zaman yerinde oluyordu.

  Yüzünü sıktığım için büzülen dudaklarının izin verdiği kadarıyla "Komik miyim?" diye sordu. Gözüme tatlı gözüktüğü için başımı sallayarak dediğini onayladım ve yüzünü biraz daha sıktım. İki eliyle de sağ elimin bileğinden tutup elimi yüzünden çekmeye çalıştı. Onun bu hâline gülerken Alperen de "Yaa acıyor." diye minik söylenmelerini ihmal etmedi.

  İçinde bulunduğumuz şu durumdan aşırı keyif alıyordum. Ancak dediği girişe geldiğimiz için çekmek istemesem de ellerimi ondan çektim. Bana hafif söylenerek yüzünü ovuşturmaya başladı. O bunu yaparken gözlerim de kızaran yüzündeydi. Severken fark etmeden fazla sıkmış olmalıydım. Cildi beyaz olunca en ufak şey bile hemen belli oluyordu.

  Dediği yerden içeri girip güvenlikten de geçtiğimizde Alperen az önceki olanı anında unutup, heyecanla karşımızdaki lc mağazasını gösterdi. "Gel yeni şeyler var mı bakalım. Yoksa da sezon sonu indirimi olduğu için beğendiğim bir şey olursa şimdiden kış için bir şeyler alabilirim."

  Başımı sallayarak dediğini onayladım. Lcye yürürken oldukça keyifli gibiydi. Enerjisi o kadar iyiydi ki, bu kadar hayat dolu olmasına hem şaşırıyor hem de onun için seviniyordum. Benim gibi hayattan bıkmış herkese bir Alperen lazımdı. Hayat enerjisiyle bana yaptığı gibi sizi de nefret ettiğiniz hayata tekrar bağlayıp, sevmenizi sağlardı.

Belirsiz • [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin