2. BÖLÜM

223 130 180
                                    

" Yağmurlar ancak ruhumuzda ki acıları temizler, izleri değil."

Elif Sergio

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elif Sergio...

Lalin öldürülmeden önce...

"Ben çıkıyorum, akşam eve geç dönerim."

Annemin cevap vermesine fırsat vermeden kapıyı hızla çekerek ayakkabılarımı giyinmeye başladım. Arkamdan duyduğum annemin bağırış seslerini umursamadan asansöre bindim ve ineceğim katın düşmesine bastım. Asansör aynasından kendime baktım ve saçlarımı düzeltmeye başladım. En ufak sarsılmada bozulan saçlarım vardı ve yumuşak saçlara sahip olmanın dezavantajlarından birisi de kesinlikle buydu.

Asansörün kapıları iki yana açılınca koca binanın giriş katında devasa büyüklükte olan avizeye baktım. Bir gün kafama düşecek korkusuyla adımlarımı hızlandırarak avizenin altından kurtulmaya çalıştım. O gösterişli taşlar o kadar fazlaydı ki, ağırlığı çok fazla olmalıydı. Dış kapıyı açarak dışarı çıktım ve araba anahtarıyla arabamın kapılarını açtım. O sırada cep telefonumu çıkartıp Yasemin'i aradım. Telefon çalar çalmaz Yasemin hemen telefonu açmıştı.

"Elif, bende tam seni arayacaktım."

"Ne güzel tesadüf." dedim soğuk bir sesle.

"Neredesin? Nereden alayım seni?"

"Sen gelene kadar hazır olurum ben, evimin önünden alabilirsin."

"Tamamdır yarım saate oradayım"

Yasemin'in cevap vermesine fırsat vermeden telefonu yüzüne kapattım. Huyum kurusun ki konuşma bittiği an telefonu saniyesinde kapatma gibi bir huyum vardı ve bende dahil çoğu kişi bundan şikayetçiydi.

Arabamın kapısını açarak sürücü koltuğuna oturup kemerimi bağladım. Ardından çoğunluk olarak ağaçlardan ve sarmaşıklardan yapılmış bahçeden çıkıp ana yola saptım. İstanbul'un trafiği meşhur olduğu için beş dakikalık yolu bile yirmi dakika da gitme gibi bir lüksümüz vardı. Trafiklerden nefret ediyordum ve elimde olmadan o an olan sinirimle küfürler ediyordum. Daha trafiğe karışmadan sinirlendim ve bunu unutmak için müzik açtım. İlk çıkan şarkı, Lalin'in en sevdiği şarkıydı. Suzan Hacigarip; Kırdığın Kadar.

Şarkıya eşlik ederek yola devam ederken Lalin'in sınavı kazanmasının mutluluğu sarmıştı tüm vücudumu. Çok hırslı bir kızdı, çalışkan ve zeki yapısı onu güçlü gösteriyordu. Bazen de çok kırılgan ve hemen her şeye ağlayan yapısı vardı. Bu değişken yapısına gülerken şarkıya eşlik etmeye devam ettim. Yarım saatin sonunda Yasemin'in evine varmış ve onu almıştım. Yol boyunca magazin konularından bahseden Yasemin, onu dinlemediğimi anlayınca isyan ederek bana baktı.

MÜHÜRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin