elli beş

11.7K 919 196
                                    

adamlar • şakacı birisin sen

°

apo
burak

orta sehpaya konulmuş dört telefon ve sehpanın etrafına dizilmiş dört kişi. beril, kötü geçen sınavından sonra tek bir kelime etmeden öylece oturmuş bacaklarını kendine çekmişti. Gözü masanın mermer desenindeyken onun dışında sınavı iyi geçen üç kişinin arasında kendini çok belli etmemeye çalışıyordu. emre, kafası beril'in omuzunda çözdüğü soruların cevabını düşünmekteydi ama bir gözü de sehpanın üzerindeki telefondaydı. apo, keyifle sigarasını içerken burak bacağına kafasını yaslamış ayaklarını tekli koltuğa dikmişti. sessizlerdi ama bu sessizliğin fırtına öncesi olduğu çok belliydi.

apo, bacaklarına kafasını yaslamış sevgilisinin dağılmış sarı saçlarıyla oynarken beril dikkatini çekti. geldiğinden beri ağzını açmamış kız sessizdi. kötü geçtiğini apo anlamış olsa da nasıl soracağını bilmiyordu.

bunu tek fark eden o da değildi tabii. en çok emre sıkılıyordu bu duruma. oysa netleri de iyiydi, içeride ne yaşadığını bilmese de bir şeyler olduğu çok belliydi.

şimdi beril o haldeyken hiçbiri iyi geçen sınavlarına sevinemiyor öylece kıza bakıyorlardı.

"biraz daha bana bakarsanız çığlık atacağım." dedi beril acı bir gülümsemeyle. çenesini dizlerine yaslayarak masaya düşürdü bakışlarını. emre daha fazla dayanamadı, uzanıp öptü yanağından.

"yapamadım, öyle işte." tek bir kelimeyle doldu gözleri genç kızın. emre ne diyeceğini bilemeyerek beril'e bakmaya devam etti.

"ee, sizin nasıl geçti."

"beril.." dedi emre yapma dercesine. apo ve burak kendilerini fazlalık hissetse de kalkıp gitmenin çok garip olacağını bildiklerinden sessizce onları izliyorlardı.

"gel."

emre'nin açtığı kolları arasına giren genç kız derin bir nefes alarak yüzünü saklamıştı. "daha yarın var, çok daha güzel geçecek."

güven vermek istercesine sıkıca sardığı sevgilisiyle arkadaşlarına döndü emre. onun üzülmesine asla dayanamayan genç çocuk sanki sıkıntısını böyle alabilirmiş gibi sıkıca sarılmaktan öte gidemiyordu. aynı geçen sene kötü geçen sınavında beril'in ona sarıldığı gibi sarılmış sakinleşmesini bekliyordu.

yavaşça ayrıldıklarına gülerek gözlerinin altını temizledi kız. derin bir nefes aldığında apo ve burak samimi bir gülümsemeyle ona bakıyorlardı. yapabilecek bir şeyleri olsa bir saniye bile düşünmezlerdi.

"tamam, iyiyiz." dedi toparlamış bir sesle. kendini emre'ye yaslarlen öncekinden daha iyiydi. daha yarın vardı, böyle yaparak sadece kendini düşürüyordu.

"hiçbir şey bitmiş değil, yarın daha önemli biliyorsun değil mi?" destek olurcasına araya girdi apo. canını sıkma geçti gitti tarzında bok gibi cümleler kurup da destek olabilirdi ama bir işe yaramayacağını biliyordu. öğrenci psikolojisi berbattı, sınav öğrencisi psikolojisi daha berbattı, sınavdan sonra başka bir hayatı yokmuş kadar kafayı sıyırmış öğrenci psikolojisi ise diğer ikisinden daha berbattı.

"hadi kendine gel biraz, daha mat 2'de sevgilini tokatlayacaksın."

emre'nin ona bulaşmasıyla güldü beril, dışarıdan deli gibi gözüktüğüne emin olsa da yapacak bir şeyi yoktu. kendini çok şanslı hissediyordu, bu kadar güzel bir sevgilisi ve arkadaşları olduğu için. muhtemelen şu an evde olsa salya sümük ağlardı.

öyle normal ⚣ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin