Another Love || Minsung

(2)

Kısa bir sessizlikten sonra ağır eter kokusuyla yavaş yavaş gözlerim kapanırken duyduğum sesten sonra tamamen kapanmıştı

- Şimdi tatlı çocuk

Gözlerimi açtığımda bir arabadaydım ve ön tarafta oturan adamlar derin bir sohbetin içine dalmışlardı. Çok rahat konuşuyorlardı, bunun sebebi bayılmış olmamdı belki ama onlar uyandığımı bilmiyordu. Sadece onları dinlemeye devam ettim

- Dediğim gibi Minho O'ndan sonra birisiyle olacak kadar aptal değil. O yüzden Han'ı görmemek için evine gönderiyor. O'na da ilk görüşte aşık olmuştu veya hoşlanmıştı her neyse. Ve sonu gerçekten dehşetti. Bir daha bu olay benzeri şeyler yaşamak istemiyor olabilir

Minho'nun eski sevgilisinden bahsettiklerine emindim. Ama bu kadar dehşet diye adlandırılabilecek ne olabilirdi ki?

- Şu da var ama

Arabayı süren adam araya girmişti

- O bir kadındı, Han ise bir erkek. Bildiğin gibi kadınlarla erkeklerin düşünceleri bir olmuyor. Bunu düşünerek Han'ı evine bırakmamızı istedi. Nasıl olsa şehrin öbür ucunda evi, farklı ülkede değil. İstediği zaman gelir ve görebilir onu.

- Ama bunu evine bırakmamızı istemesiyle hiç bir alakası yok.

- Evet yok. Çünkü onu evine bırakmamızı istemesinin sebebi onu çok sevmesi ve... Ve onu unutmak istemesi.

- Hadi ama dediklerin birbiriyle çelişki içerisinde.

- Anlamaya çalışır mısın az. O'nunla nasıl sevgili oldu düşün az. Az geriye git.

Bir anda etraf sessizleşti ve birbirlerine bakarak kafa sallamışlardı. Sürücü koltuğundaki adam anlamış gibi tuhaf sesler çıkartıyordu.

Evime varmıştık sonunda ve üstümden evin anahtarını bulup kapıyı açmışlardı. Arabayı süren adamın kucağındaydım ve odama çıktığımızda kucağında olduğum kişiden daha çok yorulmuştum. Yatağıma beni yatırır yatırmaz üstüme büyük bir rahatlama bulutu çökmüştü.

O sırada adamlardan birinin telefonu çaldı.

- Ohh evet Minho

İsmini duyar duymaz ne konuştuklarını duymaya çalışıyordum ama duyamıyorum bu imkansız gibi bir şeydi. Ne konuşuyorlardı da bu kadar uzun sürmüştü anlamıyorum.

- Tamadır o iş bende, ben hallederim

Beni öldürecek miydi yoksa? O kıyamadı da bunlar mı- Hayır hayır böyle bir şey mümkün değil.

O sırada odadan adım sesleri uzaklaşmaya başlamıştı. Aşağıya doğru iniyorlardı. Ve bir anda dış kapının sert bir şekilde kapandığını duydum. Zaman kaybetmeden aşağıya indim ve perdeyi hafif aralayıp dışarıdaki arabaya bakmaya başladım. Arabadaki adama gözlerimi dikmiş bakıyorken

- Yine iyi rol oynadın, devam etmese iyi olur. Daha sonra görüşürüz

***********

Olayların üstünden yaklaşık olarak bir hafta geçmişti. Ve her gün Minho'yu daha da özlüyormuşum gibi bir his oluşuyordu içimde. Ama bunun nedenini bir türlü anlayamıyorum ve bu beni deli ediyordu. Neden onu özleyim ki? Ama bugün bu düşünceden daha önemli işlerim vardı. Evet daha önemli (?)

Bir an önce hazırlanıp Felix ile buluşmam gerekiyordu. Eski arkadaşlarından biri ile tanıştırıcaktı beni. Aslında buna biraz geç kalmıştı sanki. Ne de olsa 5 senedir arkadaşız ve daha yeni tanıştırıyordu. nE!? Koskoca 5 sene...