2 hafta. Koskoca 2 hafta sonra anca kendisini toparlayabilmişti herkes. Bu süre boyunca her şey normal düzeydeydi. Herkes mutluydu, en azından mutlu gözüküyorlardı. Bu süre boyunca herkes birbirine daha çok bağlanmış daha çok alışmışlardı. Changbin ve Felix bulundukları evde kendilerini daha iyi ve rahat hissetmeye başlamışlardı.
Bambam ise yaklaşık olarak 1 hafta önce bir takım işlerini halledebilmek için Japonya'ya geri dönmüştü. Ama kötü tarafı şu ki; bu iş uzun sürebilirdi.
Bu süre boyunca bir şey üstünde de baya konuşma zamanı bulmuşlardı. Yoon meseledi. Evet Yoon, daha bitmedi bu konu. Zaten ne zaman bitmeye yakın olsa bir yerden tekrardan o çıkıyordu.
Bir planları vardı. Ve bu planı 2 gün içerisinde harekete geçireceklerdi. Çok yakındı, onu öldürmeye çok yakınlardı.
Yoon'un kaldığı yeri biliyorlardı. Ee sonuçta kendi adamlarından bir kaç tanesi vardı Yoon'un yanında. Bundan dolayı her hareketinden haberdarlardı. İlk önce oraya gidiceklerdi gizli bir şekilde. Daha sonra konuşmak için Yoon'un odasına çıkacaklardı. Bu kişiler Chan ve Minho olacaktı. Diğeri ise aşağıdakileri halledip işlerini bitireceklerdi. Sonrası ise nasıl devam ederse.
Şu an evde sadece Changbin ve Felix ikilisi vardı. Changbin'in yarası çoktan iyileşmişti ama Felix bir kaç gün sonraki planlarından dolayı onun yeterince dinlenmediğini biraz daha dinlenmesi gerektiğini söyleyip duruyordu. Bundan dolayı diğerleri atış antrenmanlarına gitmişlerdi. Ama onlar evdeydi. Jisung bu süre içinde kendini baya geliştirmişti. Zaten sokakta öğrendiği bir kaç dövüşme tekniği vardı. Bir de silah kullanmayı tam kavrayabilse işi bitmişti.
- Sevgilim
- Hmmm
Felix sevgilisine dönüp onun kucağına bırakmıştı kendini. Sakince nefes alıp vermeye devam ederken konuştu
- Ya işler tersine giderse? Başaramazsak... O zaman hepimiz mi öleceğiz
Changbin duyduğu şeylerle şoka uğramıştı. Felix'in daha önce bu kadar karamsar şeyler düşündüğünü hiç görmemişti.
- Neden bu kadar karamsarsın aşkım. Gidicez, işlerini bitireceğiz ve bitti. Sen ve Jeongin araba bekleyeceksiniz zaten. Kameraları kontrol edip bize talimat vereceksiniz.
Felix sevgilisinin bacağından kalkıp önüne doğru oturmuştu. Koltuk geniş olduğundan hiç zorlanmadan oturabiliyordu
- Ama ya biri yaralanırsa? O zaman ne yapacağız..? Ben korkuyorum Changbin
Changbin karşısında kendisine endişeyle bakan gözlere baktı. Daha sonra yüzünü avuçları içerisine aldı ve baş parmakları ile çok sevdiği çilleri okşamaya başladı
- İnan bana. Herkes sağ salim bir şekilde ordan çıkacak. Ve o Yoon denen pislikten tüm dostlarımızı kurtaracağız. Şimdi biraz daha sakin ol lütfen
Felix'i göğsüne yatırıp saçlarını okşamaya başladı bu sefer Changbin. Felix'i gerçekten çok seviyordu. Ona zarar gelmesini, üzülmesini istemiyordu. Onu ilk gördüğü zaman da böyle hissetmişti. 'Zarar vereni gebertirim. Kıyılamayacak bir güzellik var karşımda' Changbin kendi içinden söylediği bu sözleri hatırlayınca masum bir sırıtış sundu yüzünde. Şimdi ise bu hallerinden çok memnundu. Felix gibi güzel, anlayışlı birine sahip olduğu için. Felix'i koruyabildiği için çok mutluydu...
Dakikalar sonra Felix yattığı yerin rahatlığından dolayı mayışmıştı. Üstüne de romantik bir film izlemek tam olmuştu. Tam Felix için yaratılmış bir yer. Daha fazla dayanamayıp ağırlaşan gözlerini kapatmıştı. Artık hissettiği tek şey Changbin'in kokusu ve kalp atışlarıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Another Love || Minsung
RomanceLee Minho hiç beklemediği bir zamanda karşılaşmıştı Han Jisung ile. Her ne kadar ilk gördüğü an onu öldürmesi gerekse de öldürmemişti, öldürememişti... Daha sonrada fark etmişti bunun ne kadar doğru bir karar olduğunu... [010122] ~ [200322] #97 psik...