(27)

295 33 70
                                    

Jisung'un ağzından;

Yaklaşık olarak 1 ay geçmişti. Havalar ısınmaya başlamış, ağaçlar yavaş yavaş çiçek açıyordu. Her şeyin, herkesin üzerinden. Omuzum yavaş yavaş iyileşmeye başlıyordu. Ama neden bu kadar uzun sürmüştü bilmiyorum. Filmlerde, dizilerde 2 haftaya iyileşiyordu. Her neyse ben dizide değilim. Ama galiba beni yöneten biri var gibi. Benim yaralanmamın suçlusu da oymuş gibi. Ama olsun. Onu çok seviyorum. Ve onu sevenleri.

Yoon Bey'e gelicek olursak da ölmedi. Evet evet ölmedi. Çünkü Minho öldürmek istemedi. Onu her ne kadar sevmese de onun bir suçunun olmadığını söyleyip durdu hep. Ve onu polise teslim ettik. Kaçırdığı vergilerin, örgütlediği insanların her şeyin kanıtını polise verdik. Ve şimdi de cezaevinde. Müebbet hapis cezası verdiler. Arada bir görmeye gidiyordu. Dayanamıyor işte canım benim ya. Yerim onun kalbini.

Minho omzumdan dolayı benimle çok fazla ilgilenmeye başladı. Bıraksam tuvalete bile beraber girice- Eh tamam geçelim burayı. Bazen geliyo olabilir...

Hyunjin ve Jeongin. Ah canım yavrularım. Jeongin Hyunjin'e posta koydu. Konuşmama kararı aldı. Nedeni ise benim ve kendimi çok kötü hissettiriyo bu. O gün Yoon'un evinde beni koruyamadığı için yapıyormuş. Ben iyileşene kadar da konuşmayacakmış. İnatçı işte. Belki de bu yüzden istiyorum hemen iyileşmeyi...

Felix ve Changbin ikilisi. Canlarım ya. Benim için çok ağlamış Felix. Tabii ben baygın olduğum için bilmiyordum. Ne var ne yok Changbin sayesinde iyi olmuş.

Seungmin de çok uğraşmış benim için. Ona gerçekten minnettarım. Ve Chan hyung... Minik bir grup gibi olmuştuk. Her şeye beraber koşuyorduk. Tabii Yoon meselesi bittikten sonra pek bir koşuşturma olmadı ama. Bu saatten sonra da olmadın istiyorum da. Chan hyung bizi ayakta tutan kişi. Gerçekten o olmazsa biz ne yaparız bilmiyorum. Ama daha doğru bir tabir ile hayatta kalmamızı sağlayan kişi.

- Ya Jisung-ah. Yine ne dalıp gittin öyle

- Niye bağırıyorsun Hyunjin

- Hyunjin! Bağırma

Her zamanki Hyunjin ve her zamank- pardon. Son 1 ayda değişen Minho.

- Hayır ben öldü mü diye kontrol ediyorum aa

- Hyunjin, Hyunjin.. Keşke bu kadar mal olduğunu bize belli etmeseydin

Herkes gülmüştü dediğim şeye. Tek bir kişi hariç Jeongin...

- Niye bu kadar üstüne gidiyorsunuz her seferinde? Gayet de iyi niyetle yaklaşmış bir kere

- Konuştu. Konuştu, benimle konuştu

Ne diyo bu geri- aaa tamam, Jeongin onunla konuştu

- Konuşmamam için bir engel yoktu. Sonuçta hyung'da iyileştiğine göre

Ne?! Bir saniye bir saniye. Şu an Hyunjin Jeongin'i yiyo mu bana mı öyle geliyor? Tamam kalkma vaktimiz gelmiş beyler

Salondan, hatta evden de çıkıp arka bahçeye gidiyordum. Tabii yanımda her zamanki gibi Minho da vardı. Ah onu çok seviyorum.

Bahçemiz çok güzeldi. Kendimiz tasarlamıştık, herkesle beraber. Büyük bir masa ve koltuk. Gün batımını gören bir manzara vardı tam da oraya bakıyordu. Her yerde çiçekler vardı. Kısacası cennet gibi bir yerdi burası. Ne zaman kendimi daralmış hissetsem buraya geliyordum. Evet, yine son 1 ayda. Buna sürekli son 1 ay diyip duruyorum. Çünkü hiçbir şey yapamamıştım. Yapamıyordum daha doğrusu. Ama bu bahçeye çıkıp müzik dinlemek, şarkı söylemek... Cidden ruhumu dinlendiriyordu

- Aşkım otursana ayakta kaldın

Farkında değildim doğrusu. Hemen harekete geçip koltuğun tam ortasına oturmuştum. Minho da yanıma gelip elini kafamın arkasından omzuma koymuştu. Yaralı olan. Ve okşuyordu. Bu çok hoşuma gidiyordu. Sanki tüm acılarım gidiyordu, bitiyordu

Another Love || MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin