Another Love || Minsung

(26)

Yazarın ağzından;
Jisung ve Hyunjin arka kapıya giderken;

- Şimdi ayrılma vakti gençler. Changbin benimle geliyor, Hyunjin sen de Jisung ile hareket ediyorsun. Evde neler yapacağımızı planlamıştık. Hadi bakalım

Seungmin'in konuşması ile Hyunjin ve Jisung arka kapıya doğru ilerlemişti.

- Hyunjin! Sağdaki adam bende

Hyunjin ona kafa sallayarak onay verdiğinde Jisung çoktan yola koyulmuştu.

Adamın yanına gelmesi ile konuşmaya başlaması bir olmuştu;

- Afedersiniz beyfendi ama Yoon adında bir şerefsizi arıyoruz evi burası değil mi

Adam ilk önce şaşkınlıkla Jisung ve Hyunjin'in yüzüne bakmıştı. Daha sonrasında ise sinirli bir şekilde konuşarak devam etti

- Han Jisung... Seni piç ku-

Sözünü bitiremeden Jisung'un silahın arka tarafını kafasına vurması ile bayılmıştı. Belki de ani kafa darbesinden ölmüştü kim bilir

Hyunjin de aynı şekilde diğer adamı bayılttıktan sonra içeriye rahatlıkla girebilmişlerdi. O sırada Seungmin'in sorusu ve Jeongin'in cevabını kulaklık yardımı ile duyduklarında hızla iç kısma, bahçeye girebilmişlerdi. Seungmin ve Changbin'i kısa bir anlığına görmüşlerdi ama onları pas geçip direkt eve girmişlerdi.

Evde çoğu kişiyi etkisiz hâle getirmişlerdi bile. Ama tek bir kişi eksikti.. Evden sorumlu kadın. Jisung bunu düşünmüştü. Ve hemen ardından bir silah sesi..

Hyunjin hızla Jisung'un yanına gidip başını bacakları üstüne alınca bağırmaya başladı

- Seungmin, Changbin çabuk yanımıza gelin ilk kat salondayız

Kısa bir süre sonra Seungmin ve Changbin gelmişti. "Seungmin koş çabuk Minho'ya haber ver. Çabuk!"

Bu sefer bağıran kişi Changbin'di. Kalp atışları ile doğru orantılı bir şekilde akıyordu göz yaşları. O sırada kaçmakta olan kadını görmüş ve onu yakalamak için peşinden koşmuştu. Başarılı olmaması imkansızdı.

- İkinci kat sol tarafta

Seungmin, Felix'in sesini duymasının ardından koşarak çıkmıştı yukarıya. Kapıyı büyük bir gürültü ile açmasının ardından karşında gördükleri ile şaşırmıştı. Yoon'un başına silah tutan Minho ve ayakta endişeli bir şekilde duran Chan...

- Chan

Chan nefes nefese kalan sevgilisinin yanına gidip az önce kalktığı sandalyeye oturtmaya çalışmıştı ama Seungmin eli ile onu engelleyip hızlıca konuşmaya başladı

- Minho, Jisung vurulm-

Minho, Jisung'un sesini duyar duymaz elindeki silah ile birlikte aşağıya koşarak inmeye başladı. O sırada bunu fırsat bilen Yoon ise yerinden kalkacaktı ki Chan'in bakışlarının ardından kalkamamıştı bile yerinden

Minho aşağıya inip Jisung'u görene kadar olabildiğince hızlı davranmıştı. Ama aşağıya inip Jisung'u kan gölünün içinde yatarken ve arkadaşlarını ağlarken görünce sanki Dünya durmuş gibi gözlerini Jisung'a odaklamıştı. Yavaş ve küçük adımlarla sevgilisinin yanına gitti. Diz çöktü ve elini avuçlarının arasına aldı. Peşinden gelen göz yaşları da artık iyice bitmiş, tükenmiş bir Minho'yu gösteriyordu bize. Nefes alış verişleri hızlanmış elleri titremeye başlamıştı

- Ambulansı arayın... AMBULANSI ARAYIN DEDİM

Minho'nun sesi birden yükselmişti. Sinirli ve bir o kadar da üzgündü.