- Minho karşına bakar mısın
Minho bir anda oraya döndüğünde gördüğü şey gözlerinin dolmasına hatta ağlamasına neden olmuştu. Jisung'u böyle görmeyi beklemiyordu. Ondan özür dilicekti...
- JİSUNG
Koşarak sevdiği adamın yanına gidip kendini onun yanına, yere atmıştı. Hızlıca açılmış olan düğmelerini kapatmaya çalışmıştı ama korktuğu ve elleri titrediği için bu pek mümkün olmamıştı. Bundan dolayı biraz daha sinirlenmişti. Hem Jisung'u yalnız bırakıp bu hâle getirdiği için hem de küçücük bir işi bile beceremediği için...
Daha fazla dayanamayıp kendi montunu çıkartıp Jisung'a giydirmiş ve fermuarı da boğazına kadar çekmişti. Jisung hâla baygın bir şekilde yatıyordu. Ve ağzı açıktı. Nefes almakta zorlanıyor gibi duruyordu. Minho bunu fark edince siniri kat be kat artmıştı ve artık Jisung'dan başka hiçbir şey düşünemiyordu. Hızla onu kucağına alıp eve doğru koşmaya başlamıştı ki arkadan kendi adını duymasıyla sulu gözleriyle çaresiz bir bakış atmıştı Bambam'e..
Hızla Minho'nun yanına gelip üstündeki uzun hırkayı çıkartmıştı. Minho ise ne yaptığına anlam veremeyen bakışlarını yolluyordu karşısındaki adama. Çıkarttığı hırkayı hızla Jisung'un bacaklarına doğru örtmüştü. Kenarlarından da iyice sıkıştırdıktan sonra devam etmesini söyler gibi elli ile evi göstermişti.
Minho hızla eve doğru ilerlerken Bambam ise arkada kalmış ve cebinden çıkarttığı telefonu ile Chan'i aramıştı;
- Chan biz Jisung'u bulduk. Daha fazla oyalanmadan eve gelin lütfen
- Tamamdır geliyoruz hemen
Chan arkadaşlarını gerçekten çok önemsiyordu. Bir kaç gün de olsa yıllar da geçse hepsine karşı sevgisi asla azalmıyordu. Her zaman artıyordu. Birinin başına bir sey gelse hepsine aynı endişeyi duyuyordu. Bambam bunları çok iyi biliyordu.. Ama Chan'in titreyen sesi bunu tekrardan hatırlamasına yol açmıştı. Chan mükemmel bir hyung...
Chan aldığı haberden sonra Seungmin'i aramış ve sıcak bir oda hazırlamasını ayrıca sıcak yiyecekler de yapmasını istemişti. Evdekiler de güzel haberi alınca içlerinden derin bir oh çekmişlerdi. Son zamanlarda yaşadıkları kendilerinin başına gelse dayanamazlardı diye düşünüyorlardı. Belki de bu gerçekten öyle.
Minho eve varır varmaz Seungmin'in hazırladığı odaya gitmişti. Jisung'u güzelce yatırmıştı. Bir çırpıda üstündekilerden kurtulup yatağın üstüne önceden bırakılmış pijamaları giydirdi ve üstünü de güzelce örtmüştü. Şimdi tek yapıcağı şey başında uyanmasını beklemekti.
O sıradan odaya gelmişti herkes tek tek. Jisung'u merak etmiş olmalılardı ama Minho bunu çatık kaşlı bir şekilde karşılamıştı. Herkes burdayken uyanması pek iyi olmazdı.
Hızla ayağa kalkıp herkesi geri dışarıya çıkartmıştı. Bir şey söyleyemiyorlardı sadece Jisung'u düşünüyorlardı
- Delirdiniz mi hepiniz birden geldiniz odaya
- Merak ettik hyung
Jeongin'in sesinden sonra bu sefer Chan konuşmaya başladı;
- En azından arada gelip sizi kontrol etmemize izin ver
Minho bunu daha çok beğenmişti. Onaylar bir şekilde başını sallayıp endişelenmemelerini de söyledikten sonra odaya geri dönmüştü. Her ne kadar onlara endişelenmemeleri gerektiğini söylese de kendisi çok korkuyordu. Elleri titremeye, nefes alış verişi hızlanmaya başlamıştı. Sonra gözünden düşen bir damla yaş..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Another Love || Minsung
RomanceLee Minho hiç beklemediği bir zamanda karşılaşmıştı Han Jisung ile. Her ne kadar ilk gördüğü an onu öldürmesi gerekse de öldürmemişti, öldürememişti... Daha sonrada fark etmişti bunun ne kadar doğru bir karar olduğunu... [010122] ~ [200322] #97 psik...