Another Love || Minsung

(25)

Bol aksiyonlu bölüme hazır olun dostlar.
İlk defa bölüm başına not düşüyorum çünkü yorum yapmıyorsunuz.
Düşünceleriniz benim için çok önemli.
O yüzden sizlerden bolca yorum bekliyorum.
Sövün dövün hiç fark etmez yeter ki yorum olsun :)

Günler geçmiş sonunda baskın yapacakları gün gelmişti. Herkes bir tık telaşlıydı, tahmin edersiniz ki Jisung daha fazla... Minho onu sakinleştirmek için uğraşıyor, her şeyin yolunda gideceğine ikna ediyordu. Hyunjin ise Jeongin ile birlikte kulaklıkları hazırlıyordu. Ne de olsa Felix ve Jeongin arabada onları yöneteceklerdi. Changbin ise Felix'e silah tutmayı öğretiyordu. Daha doğrusu öğretmişti zaten ama biraz daha pekiştirmesi zorunluydu. Araba gizli bir yerde olacaktı ama ne olur ne olmaz.. Seungmin ve Chan de şu an yemek pişiriyorlardı. Ne de olsa enerjiye ihtiyaçları vardı.

- Hadi oyalanmadan herkes softaya. Bir an önce yiyip hazırlıkları tamamlamamız gerekiyor

Herkes başıyla onaylayıp oturduğu yerden yemek masasına ilerlerken Jisung biraz geride kalmıştı. Uzun bir süre sonra ilk defa birilerini öldürecekti. Aslında kulağa ne kadar hoş gelse de Jisung için, biraz zorlanacaktı.

Herkes masaya oturmuş yemeğe odaklanmışken Chan Jisung, Felix ve Changbin üçlüsüne odaklanmıştı. Bu onların ilk seferiydi ve düşüncelerini öğrenmek istiyordu. Bu yüzden üçlünün olduğu yere dönüp konuşmaya başladı;

- Siz... Jisung, Felix ve Changbin. Herkesin de bildiği gibi bu sizin ilk seferiniz. Felix, bilgisayar kullanmakta ve yönlendirmekte iyi olduğu için seni Jeo'nun yanına verdik. Changbin kuvvetli, Jisung da eskiden sokak serserisi olduğu için yanımıza aldık. Bir sorun olur mu bu sizin için? İsterseniz gelmeyebilirsiniz. Siz nasıl isterseniz

Üçü de aynı anda kafasını sağa-sola sallayarak bunu istemediklerini belli etmişlerdi. Ve yine aynı anda;

- Biz de geliyoruz
- Biz de geleceğiz
- Geliyoruz

Chan gülmüştü bu üç sevimli adama karşısında. Daha sonrasında tekrardan herkes yemeğine yönelmişti.

Yemekten sonra güzelce her şeyi tekrardan baştan gözden geçirip evden çıkmaya hazırlanıyorlardı. İlk önce Minho ve Chan. Ne de olsa Yoon ile konuşucak kişiler onlar.

- Hadi Minho gidiyoruz

Evden çıkalı yaklaşık olarak 30 dakika olmuştu ve daha yeni yeni o pisliğin çöplüğüne ulaşıyorlardı. Bahçeye zor da olsa girmişlerdi. Belki Yoon onlarla konuşmak istemiyordu. Ama hiçbir sorun olmadan girdiğine göre demek ki bir sorun yoktu.

Eve girmişlerdi. Şehirden uzak bir yerdi ve havası da bunu kanıtlar nitelikteydi.

- Kime bakmıştınız efendim

- Yoon'un evine sevgilime bakmaya geldim efendim

Chan hafif kıkırdayarak Minho'nun koluna vurmuştu. Evden sorumlu kadın ise anlamaz bakışlar atıyordu Minho ve Chan ikilisine

- Yoon'un odası nerde acaba

- Buyrun ben sizi götüreyim

Kadın nazik bir şekilde gülüp onları yukarı, Yoon'un ofisine götürüyordu. Kapının önüne geldiklerinde yavaşça kapıya vurup komut beklemişti içerden. Sonunda beklediği komut gelince ise içeriye girip ikiliyi geride bırakmıştı

- Efendim Chan ve Minho adında iki kişi sizi görmek istiyorlar

- Tamam içeriye girsinler

Kadın dışarıya çıktığında içeri girmeleri için işaret etmişti onlara.