Medyadaki wallpaper'ı benim yapmış olmam..
- Minho Bey yetişin
- Ne oluyor, bu ses ne
- Seungmin.. Seungmin kavga başlattı. Hemen herkesi çıkarmalısınız polisler gelicek
- Ne Seungmin mi
Minho hemen benden özür dileyip aşağıya doğru inmişti. Ben de polislerin geliceğini duyduğum için çabuk davranıp Minho'yu takip etmeye başladım. Merdivenlerden inerken düşücek diye korkuyordum. Gerçekten çok hızlıydı.
Sonunda aşağıya vardığımızda herkes başka bir alemdeydi sanki. Bir kızın saçını yolan Seungmin mi, yoksa onları ayırmaya çalışırken Chan'a ne kadar sexy göründüğünü söyleyen kızlar mı her şey vardı. Ki kaldı ki Hyunjin ve Jeongin bir köşede hâla birbirlerini yiyorlardı.
- Jisung sen Hyunjin ve Jeongin'i al hemen en üst kata çıkart, az önceki yere. Dışarıya çıkartamayız çok şüpheli görünürüz
Kafamla onayladığımda hızla Hyunjin ve Jeongin'in yanına geldim. Birbirlerini vakumluyorlarmış gibi öpüyorlardı ki benden rahatsız oldular da ayrılmışlardı
- Ne işin var burda gidip Minho ile yiyişsenize siz de
- Polisler gelicek sizi terasa çıkartmam gerekli, çabuk olsanız iyi olur
- Ne polis mi
Jeongin'in ağzını silerkenki söylediği sözle hemen ayağa kalkmıştı ve Hyunjin de onunla beraber kalkmıştı. Hızla onları terasa açılan kapıya doğru yönlendirip içeriye ittim. Kapıyı arkamdan kapattığımda kavga sesleri pek buraya gelmiyordu, şaşırmıştım.
İte ite zar zor yukarı çıkartmıştım ikiliyi. Onları terasta bir köşeye yerleştirdikten sonra ne kadar soğuk olduğunu anlamış ve hem Minho'nun durumunu kontrol etmek için hem de Hyunjin ve Jeongin'in montlarını almak için geri aşağıya doğru yöneldim
Aşağıya iner inmez gördüğüm şey şok olmama neden olmuştu. Seungmin Chan hyung'un kucağındaydı. İnmek istemiyor hyung'un da oradan kalkmasını istemiyor gibiydi
- Minho bunlar hâla neden normale dönmediler. Jeongin polis kelimesini duymasıyla hemen fırladı
- Polislerin geliceğini söylemeye fırsat kalmadı ki, hemen Chan'ın kucağına atladı
- Tamam sen git de belki ise yarar bak çok zaman geçti
Kafasını Seungmin gilden kaldırıp bana doğru onaylar bir bakış attığında Hyunjin ve Jeongin ikilisinin montlarını almak için gittiğimde gördüğüm şey ikinci bir şok yaşamama sebep olmuştu. Kardeşim Jun.. Orda oturmuş sarhoş bir şekilde duruyordu. Daha doğrusu durmaya çalışıyordu. Polisler görürse onu tutuklayacaklardı. Bunu istemiyordum, nedeni ise onunla yüzleşmek istememdi. Onu hemen saklamam gerekliydi..
Yarı uyuyan kardeşimi omzundan tutarak kaldırdım ki hiç itiraz etmemişti. Onu terasa çıkarken kullandığımız merdivenlerin altına, yanii kavga sesinin bile gelmediği o kapının arkasına götürdüm. Güzelce bir köşeye yatırdıkten sonra üstüne çıkartmış olduğu montunu örtüm geri içeriye girmiştim ki Seungmin telaşla etrafta koşuşturuyordu ve ağzından dökülen tek kelime ise 'polis' di..
Jeongin'in ve Hyunjin'in montunu alabilmiştim sonunda ve bir kolumda montlarla diğer kolumda da sarhoş bir adet Seungmin ile yukarıya çıkıyordum. Minho ve Chan hyung da arkamızda geliyordu.
Terasa çıktığımızda bu soğukta bile yayılarak uyuyan ikiliye bakınca bugünki bilmem kaçıncı şokumu yaşamıştım. Ya da birbirlerinin ateşleriyle kavrulmuşlardı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Another Love || Minsung
RomanceLee Minho hiç beklemediği bir zamanda karşılaşmıştı Han Jisung ile. Her ne kadar ilk gördüğü an onu öldürmesi gerekse de öldürmemişti, öldürememişti... Daha sonrada fark etmişti bunun ne kadar doğru bir karar olduğunu... [010122] ~ [200322] #97 psik...