(12)

407 53 60
                                    

- Hoş geldin Felix'im seni çok özledim

- Merhaba ben de geldim Jisung

- Hoş geldin Changbin sana da

- Jisung çok fazla sarılmadın mı?

- nE

- nE

Minho bana aşıktı da bana mı demiyordu anlayamıyorum

- Biliyorsun ki uzun zamandır görmüyorum. Normalde her gün görüşürüz

- Tamam biraz dışarda sarılın uyuyucam ben. Sen de geç olmadan gel çünkü uyumak istiyorum

'Aşık bu bana'

- Bir hoş geldin demeden mi

- Changlix hoş geldiniz yılın çifti

- Bence yılın çifti siz-

Felix'in ağzını kapatmıştım ve böylelikle biraz daha geriye çekildiğinde artık odada değildik

- Hoşbulduk Minho. İyi geceler

Sözünü bitirerek kapıyı kapatmıştı Changbin. Felix ağzındaki elimi yalamaya başlamıştı. Ne bu çocuk pislik falan mı

- Pislik yapma Felix

- Eheheh

- Garip sesler de çıkarma Yongbok

- Her iki ismime de bir şey dediğine göre artık gruptan ayrılabilirim

Hüzünlü bir şekilde merdivenlerden aşağıya inerken koşup sırtına atlamıştım. Düşüceğimizi biliyordum ama alışkındı Felix. Yere ikimiz birden düşmüştük. Sonra birden gülmeye başladı ve ben de etraftakiler onun deli olduğunu öğrenmesinler diye gıdıklamaya başlamıştım.

- Gıdıklama

- HAN

Minho'nun kızgın sesini duymamla birden durup Felix'in üstünden, poposundan, kalkıp ayaklanmıştım. Minho'nun bana bakan kızgın gözlerine baktığımda korkmuştum. İlk defa onun yüzüne baktığımda bu kadar korkmuştum. Ama o neden kızgındı ki

- Misafirlerimiz yorgun olmalı. Onları rahat bırak istersen. Hem sen de yorgunsundur. Ne de olsa sarhoş Hyunjin ve Jeongin'i terasa kadar çıkardın

- Onlardan önce sen yordun beni zaten

Ne dediğimin farkına vardığımda çoktan elim ağzıma gitmişti ve yüzüm kıpkırmızı olmuştı

- Ben size odanızı göstereyim. Felix Changbin benimle gelin lütfen

- Seungmin size yardımcı olucak. Özür dilerim ben gidiyorum

Koşar adım yukarı çıktığımda hâla Minho merdivenlerin başında duruyordu. Kenara çekilmesi için el işaretleri yapmıştım ama çekilmemişti. Ben de onu hafif ittirerek geçebileceğime inanarak göğsünden ittirmiştim ama milim kıpırdamamıştı. Yüzüne baktığımda hâla alev alan gözleri gözlerime değdiğinde o an kalbimin alev alev yandığını fark ettim. Çırpınıyordu sanki beni bu alevden kurtar diye. Ama bu şey Minho olmadan gerçekleşmiyicekti

- Geçebilir miyim

- Geçebiliriz

Hâla gözlerimin içine bakıyordu. Ama dediğine anlam verememiştim. Geçebiliriz mi..? Bunu düşünürken Minho'nun gözlerinin dudaklarıma değdiğini fark etmemle fısıltılı bir şekilde;

- Minho lütfen burda olmaz

- Burda yapıcağımı söylemedim

- nE

Söylediği şeyle beni kucağına alışı bir olmuştu. Ve ağzımdan çıkan minik inilti şeklindeki soruyla aşağıdaki herkes bize bakmaya başlamıştı ki zaten çoktan gözden kaybolmuştuk, odamızdaydık

Pijamalarım üstümde olduğu için çok fazla uğraşmamıştı hemen yatağa gidip bırakmıştı beni. O hâla ayaktayken benim zorla giydirdiğim pijamasının üst kısmını çıkartmıştı. Hızla yere attıktan sonra yatağa gelip ellerini başımın iki yanına koyarak bana üstten bakıyordu. Gözlerimle dudaklarım arasında mekik dokuyordu gözleri. Dudaklarıyla değil bu sefer gözleriyle konuşuyordu. Ve anlatmak istediği şeyi anlamıştım. Peşine gözlerimi kapatmıştım ki bununla birlikte dudaklarımda hissettiğim ağırlık da bir olmuştu.

Bir insan aşık olur ve bu aşkın da karşılıklı olmasını ister ya ben o durumdayım. Her ne kadar Minho'nun bana beni seviyormuş gibi davransa da korkakça dokunuşları, istemiyormuş da sanki zorunluluktan yapıyormuş havası hiç gitmiyordu. Korkuyordum, kandırılıyo olmaktan korkuyordum. Beni bırakacak diye korkuyordum. Bana 'Jisung seni sevemiyorum' demesinden öyle korkuyorum ki, bu güzel zamanlarımız bitmesin, o bana doğruları söylemesin diye sormuyordum her şeyi akışına bırakıyordum. Ama emindim ki o gün gelicekti, her ne kadar bana bakışları alev alev olsa da beni sevmeye çalışıyordu, gerçekten sevmiyordu.. 'Korkuyorum Minho, kurtar beni bu korkunun içinden, beni yiyip bitirmesine izin verme'

*********************

Gözlerimi açtığımda ensemde hissettiğim düzenli nefes seslerini hissetmem bir olmuştu. Çıplak sırtımda Minho'nun çıplak göğsü.. Karnımın üstündeki elleri.. Şu an Dünya'daki en rahat yerdeydim. Bundan daha rahat bir yer bilmiyordum ben

Minho uyanır uyanmaz boynuma bir öpücük bırakmıştı. Dün akşamkilerden daha yumuşaktı bu

- Günaydın minik sincap

- Günaydın~~

Boynuma bir öpücük daha bıraktığında yavaşça benden ayrılıp tuvalete doğru gidiyordu ama dediğim şeyle birden arkasını dönüp kahkaha atmaya başlamıştı;

- Minho... Benim popom acıyo, kalkamıyorum

                                           

Merhabalar merhabalar bölümü nasıl buldunuz. Kısa dimi? Evet işte bunu açıklamaya geldim

Bölümün adı 12/1 çünkü 12. bölümü ikiye ayırdım. Sizi bölümsüz bırakmamak için atıyorum. Diğer yarısı da yarın gelicek. Erken saatlerde atmayı düşünüyorum.

Aslında hiç bölüm atmamak mı daha iyi yoksa birazını mı diye düşündüm ve birden bölümü yazarken buldum kendimi.

Herkes kendine iyi baksın, bakmayanı dövüyomuşum fln. Bölümü yazarken Adele-Rolling In The Deep dinledim. Medyaya da koymuşumdur zaten dinlemenizi tavsiye ediyorum ve kaçıyorum byee 😻

Güncelleme: Bölüm adı karmaşıklığa yol açıyor diye 12 diye düzeltiyorum

Another Love || MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin