14.BÖLÜM
"Wooyoung'un etrafında olduğun sürece ona uğursuzluk getireceksin."
~~~~~~
Wooyoung babasının yaptığını duyduğunda kapıyı hızla açıp çıkmaya çalıştı fakat babası sıkıca kolundan kavradı.
"Birine dâhi bir şey diyemezsin!"
"Neden diyemezmişim?Baba,sen bir kız çocuğunun hayalleriyle oynadın.O kız mahvoldu!"
"Senin iyiliğin içindi dedim."
"Benim iyiliğim mi yoksa kendi iyiliğin için mi?Ben seni asla babam olarak görmedim.Arkadaşlarım babalarıyla beraber yaşadıkları güzel anıları anlatırken ben sadece dinledim!"
"Sana tüm imkanları verdim Wooyoung!Seni en güzel okullarda okuttum,istediğin her şeyi aldım,seni iyi bir aileye damat edicektim,iyi bir meslek sahibi olacaktın.Ne istiyorsun başka?"
"Mutlu olmak istiyorum baba ama kahretsin ki Tanrı mutluluğumdan yana değil.Her şey peşpeşe geliyor,gelen her şey daha da yara açıyor.İyi bir meslek sahibi mi?Benim için iyi mesleğin ne demek olduğunu sen de biliyorsun!"
"Evet,kendimi düşündüm! Duymak istediğin bu değil miydi?"
"Neden doğmama vesile oldun o zaman?"
"Kendimi düşündüğüm için!"
"Kendini düşündüğün için iki çocuğun ailesini rüşvetle karıştırtırdığından hapse girmeye ne dersin?"
"Bak oğlum,dediklerimi ciddiye almıyorsun umarım.Önceliğim hep sizdiniz."
"Önceliğin paraydı."
"Para sizin içindi."
"Para senin içindi.Sorumu tekrarlıyorum.Hapse girmek ister misin?"
"Dene istersen.Dene ve biricik San'ına neler olacağına gör.Choi San,çok sevimli,çok zengin,çok kibar,çok nazik ve zeki birisi değil mi?Ama bir gün o da puff...Toz gibi kaybolacak."
"San'ın adını ağzına dâhi alma!"
"San'ın adını yüzüne söyleyemeyeceksin zaten.Gidiyor.Bayan Jung onu yurtdışına yolluyor."
"Saçmalamayı bırak.Sana inanacağımı mı sanıyorsun?"
"Masadaki gazeteyi almaya ne dersin?"
Wooyoung babasının gözüyle işaret ettiği gazeteyi eline alarak okumaya başladı.
"Sesli oku biz de duyalım."
"Şarkıcı Jung,skandala karışan on beş yaşındaki oğlu için yaptığı açıklama sonrasında yurt dışına gideceğini söyledi.
'San o çocukla sadece arkadaş ve biraz fazla samimiler.Benim oğlumun ilişkilerini halk içinde yaşamayacağını siz de çok iyi bilirsiniz.Oğlumun çıkan skandallardan sonra girdiği depresyon nedeniyle onu Almanya'ya yollayacağım ve orda ona iyi bir psikolog bulacağım.Oğlum hakkında olan dedikodularınıza son verin lütfen.' "
"Ne yapacaksın şimdi?San yok."
Wooyoung sonunu zorla getirdiği gazeteyi hızla yere fırlatıp babasının kolundan kurtulup evden çıktı.
Wooyoung nefes nefese San'ın evine vardığında elinde valizlerle çıkan San'ı gördü.San onu görmezden gelip arabaya yaklaştı.
"San!Beni görmezden geliyorsun.Gidemezsin San!"
Wooyoung San'ın yanına yaklaşıp kolundan tuttu.
"Gidemezsin.Ben sensiz yaşayamam San!Ben seninle hayat buldum.Nasıl gidersin?"
"Benden önce nasıl yaşadıysan öyle yaşamaya devam et Wooyoung.Özür dilerim, gidiyorum."
San yere bakarak arabaya binmeye çalışırken Wooyoung tekrardan kolundan yakaladı.
"Senden önce yaşamıyordum ki ben San.Neden seni bu kadar geç tanıdım?Hiç bitmeyecek bir rüya gibiydin San.Bitiyor mu gerçekten?Söz vermiştik hani kalacağımıza?"
"Ben o sözü hatırlamıyorum.Özür dilerim,kolumu bırakırsan gideceğim."
"Neden gitmek zorundasın?"
"Kendi isteğimle gidiyorum.Beni nasıl hatırlarsan hatırla.Yeni başlangıçlar yap.Sil beni hayatından."
"Gitmene engel olmamam için beni kendinden soğutmaya çalışıyorsun değil mi?Ben bu numaraları kitaplarda çok okudum San.Beceremiyorsun yalan söylemeyi.Nasıl seni silmemi söylersin?"
"Wooyoung bırakır mısın artık? Uçağı kaçıracağım."
"Bu garip,acımasız dünyada sensiz ne yaparım ben San?Ben burda sensiz nefes dâhi alamam."
"Tanrı en çok da onsuz yapamam dediklerini ayırırmış insandan.Kaderimiz buymuş."
"Ben ayrılığa hazır değilim.Hem kader diye teselli edersem kendimi,kendimi asla affetmem."
"İkimiz için de en iyisi bu.Acılar sürekli olmaz."
"Ama aşk sürekli olabilir.Anılmaya değen tek insan sensin hayatımda.Nasıl bizi yalnız bırakırsın?"
"Hoşçakal Wooyoung.Lütfen daha fazla beni geciktirme."
"Ben sensiz hoşçakalamam."
San "Mebus tepesine çıktık biz Wooyoung.Kavuşmamamız mümkün mü sence?Koşarak geleceğim yanına."diyerek son sözlerini etti.
Wooyoung'un elini üzerinden çekerek arabaya bindi.Kapıyı ve ardından da camı kapattı.
Wooyoung giden arabanın arkasından tüm gözyaşlarını gözler önüne sererken San ise Wooyoung'un önünde daha fazla üzülmesin diye biriktirdiği yaşları tutamadı.Wooyoung giden arabanın arkasından nefessizce "Sonsuza dek de olsa bekleyeceğim." dedi...
Ön koltukta oturan Bayan Choi San'a acır gibi baksa dâhi oğlunu zorla yurtdışına yollama fikri onun için çok iyi bir fikirdi.
San ne yaparsa yapsın ailesine söz geçiremedi ve en sonunda pes etmek zorunda kaldı.Onun pes etmesini sağlayan cümle ise "Wooyoung'un etrafında olduğun sürece ona uğursuzluk getireceksin." Cümlesiydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Webs Of Fate/WooSan✓
FanfictionKiminle evleneceği, ilerdeki mesleği daha ilk doğduğu andan itibaren ailesi tarafından belirlenmiş Jung Wooyoung ilk kez 15 yaşında kalbinin kapılarını Choi San'a açmıştı. © Tüm hakları saklıdır. ‼️Bu kitap tamamen hayal ürünüdür ve eğlence amaçlı y...