2.BÖLÜM(2D1K)

255 27 0
                                    

Multimedya cenk var.
Lütfen beğeni ve yorumlarnızı ihmal etmeyin.

CENK

"Anne hayır lütfen bırakma beni , lütfen yalvarırım uyan ölme" diye bağırarak uyandım. Yatakta doğrulduğumda merkezdeki odamda olduğumu farkettim. Yine herzaman ki gibi kâbus görüyordum. Ağır ilaçlar kullanmama rağmen, yine de rahat bir uyku uyuyamıyordum. Bedenim okadar alışmış ki uyuşmaya vücüdum artık tepki vermiyor. Odanın kapısı çalınca "gel " diye seslendim. Ya yinemi bu hemşire kaçkere dedim dayıma şu kızı yollama diye bunalttı beni. Yine umarsamaz görünüp yataktan doğruldum tam kalkacakken koluma uzandı
"Yine şu kâbuslarından gördün herhalde sesini dışardan duydum" dedi acıyarak. Kolumu sert biçimde çektim, yüzüne bakıp" işine bak " dedim. Ayağa kalkıp banyoma doğru ilerledim. Yaklaşık 6 aydır burdayım. Buraya kısa sürede alıştım, nerdeyse bütün personelle iyi anlaşırım. Burdaki hastaların çoğu benden çekinir, tabii merkezin dayıma ait olmasıda bana ayrıcalık sağlıyordu. Merkezin hastaları gençlerden oluştuğu için birsürü arkadaş edinmiştim. Yani bu kız bu hallerime alışkın, hemşirenin önünden geçip banyoya geçtim. Yüzümü yıkayıp tşörtümü çıkardım. Hemşire banyonun kapısına yaslanıp beni izlemeye başladı.

Başımı iki yana salladım ve elimi enseme götürüp ovaladım gerçekten sinirlenmeye başlıyordum. Bu kız bukadar sürtük olmak zorunda mı. Başımı kaldırıp "dışarda bekle" diye bağırdım. Korkarak başını sallayıp kapıyı kapattı. Kısa bir duş alıp, havluyu üzerime sarıp odaya geçtim. Hala gitmemişti dolabıma yaslanmış beni bekliyordu. Umursamadan dolaba yöneldim ve kapağını açtım. Beni izlediğini hissediyordum.
"Bugün biraz koruda dolaşalım mı? sabah yürüyüşü sana da iyi gelir" dedi. Yüzümü kendisine dönünce gülümsedi, gamzesi orataya çıkmıştı. Bir yandan da hayran hayran dövmelerimi ve kaslarımı inceleyordu hezaman ki gibi. Aslında hoş kızdı sarışın minyon tipliydi, küçük dudakları ve büyük mavi gözleri vardı, ama benim tipi değildi tersi olsaydı şuan bu duvarları inletirdim şansına küs kızım. Kendinisi incelemeye devam ederken kollarımı göğsümde birleştirdim, soğukça yüzüne bakıp konuştum: "Selin'di değilmi" dedim. Gözlerini şaşırarak vücudumdan çekip, afallamış bir şekilde suratıma baktı, ne dediğimi duymamış gibi bir hali vardı. Sıkılmış gibi nefesimi verip tekrar sordum "adın diyorum Selin'di değilmi"dedim tekrardan. Kekeleyerek "eevet" dedi. Onunla kolay kolay konuşmazdım sanırım bu yüzden bukadar heyecan yaptı.
"Şimdi dışarı çık, kapının önünde bekle geliyorum" dedim sert şekilde. Hala bana nasıl dayanabildiğini anlamıyorum. Ağır adımlarla kapıyı açıp dışarı çıktı. Tekrar dolabın önüne dönüp içinden beyaz tişört ve gri eşofman altı giydim, üzerimede kapişonlu siyah hırka giyip, saçlarımı da elimle karıştırıp odadan çıktım. Kapının önünde beni bekliyordu, zaten nereye gidecekki benden başka kimseyle ilgilenmesi yasakatı. Dayım özel olarak benle ilgilensin diye işe aldı, dayım gerçekten çok kafa adam. Koridorda beraber yürürken bir yandanda birşeyler anlatıyordu, ama ben dediği hiç bir şeyi dinlemiyordum. Duvarda ki tabloları incelemek daha az can sıkıcı. Gerçekten burası bir tedavi merkezinden çok heryere benziyordu. Dayım varını yoğunu buraya döküyordu. Zaten böyle bir yer olmasaydı bir gün bile katlanmazdım bu yeşiller arasındaki altın kafese.

Koridordaki arkadaşlara başımla selam verip geçiyordum yanlarından kızlar sanki ünlü biri geçiyormuş gibi ağızları açık bir şekilde bakıyorlardı.Burcu ile gözgöze gelince hemen kaşlarımı çattım. Bana deli gibi aşıktı durumlarımız birdi ikimizde bağımlılıktan kurtulmak için burdaydık. Bu yüzden ondan uzak duruyordum yoksa çok çekici bir kızdı. Uzun koridorda ilerlemeye devam ederken karşıdan gelenlere gözüm takıldı. Yaklaştıkça Neslihan hemşire olduğunu anladım burdaki herkesin ablası gibiydi. Yanındaki kıza baktım, bu kızı biryerlerden hatırlıyordum evet ama nerden. Karşı karşıya geldiğimizde Neslihan hemşire, Selin hemşireye birkaç dosya veriyordu, bu sırada bende bakışlarımı kıza çevirdim sıkılmış gibi bir havası vardı. Başını yere eğmişti bu yüzden yüzünü göremiyordum. Saçları uzun ve siyahtı, uzun boyluydu, güzel bir fiziği vardı. Neslihan hemşire bana dönüp konuşmaya başladı:
"Bak Cenk, bu Hazan merkeze dün geldi". Tabi ya dün bahçede içeriye girerlerken görmüştüm sanırım ailesiyle beraber gelmişti. Normalde kimseyi okadar incelemezdim ama bu kız dikkatimi çekmişti. Yüzünü dünde görememiştim, hâlâ başını kaldırmamıştı hadi ama bukadar utanacak ne vardı. Neslihan hemşire kıza bakıp tekrar konuşma gereği duydu.
"Bu yakışıklı arkadaşta Cenk, Hazancım yaklaşık altı aydır burada senin gibi oda ikinci kademeden"dedi. Yavaşça başını kaldırıp gözlerimin ta derinliklerine baktı. Ama bu nasıl olur nasıl bu kadar benzerler tanrım bu gözler ikinci bir eşi yok gibiydi. Gözleri yeşilin her tonunu barındırıyor gibiydi, hatta bal rengi bile vardı. Biçimli bir burnu güzel dudakları vardı teni esmerdi gerçekten huzur veren bir güzelliği vardı. Ateş parçası gibiydi, gözlerimi gözlerinden çekemiyordum. Kendimi toparlayıp ensemi kaşıdım bakışlarımı kaçırarak elimi uzattım, tokalaşmak için. Bakışları beni inceliyor gibiydi ama nefretle bakıyordu ne yaptım şimdi sadece elimi uzattım. Önce elime sonra yüzüme baktı, başını tekrardan eğip yanımdan geçerek yürümeye başladı,  saçlarının kokusunu hissettim. Beni sap gibi elim havada bırakmıştı. Neslihan hemşirede ne olduğunu anlamamış gibi bir hali vardı kızın peşinden gitmek için yanımızdan ayrıldı. Vücudum öfkeyle dolmuştu, elimi yumruk yapıp indirdim kimse beni elimi havada bırakamaz bu kıza bunu öğretecem. Burdaki tek kaba inasanın ben olduğumu düşünürdüm. Selin hemşire durumu kavramış gibi yumruk yaptığım elimi tuttu kaşlarımı çatıp elimi çektim. Arkama baktım Leyla Hanımın odasının önünde duruyorlardı.Selin hemşire rahatsız olmuş gibi konuşmaya başladı :
"Cenk hadi gidelim"dedi önüme dönüp başımı eğdim tamam anlamında sallayıp yürümeye başladım. Neydi bu kızın olayı, neden burdaydı. Hepsini yavaş yavaş öğreneceğim,  taktım bir kere. Cenk Çağlar kaybetmeyi çoktan öğrendi artık kaybetmeye tahamüllü yok..

İKİ DELİ BİR KALPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin