Gözleri kahverengiydi
Ama gökyüzü gibi bakıyordu....
Değiştim mi?..şuanda kaç bıçak kesiği iyileşti, peki bana aynada bakan kim? nerdeyim, ne yapıyorum...çok karışığım, umutlanmalımıyım yada hiç olmamış gibi mi davranmalıyım. Ne yapacağımı bilemez haldeydim, şuan da konuşmaya o kadar ihtiyacım var ki...bana yol gösterecek birine bir kızkardeş yada yakın arkadaş gibi. Tek başıma karar veremeyecek kadar acizim, kalbim hala normal ritmine kavuşmuş değil, hızlı bir şekilde atmaya devam ediyordu.
Açık olan musluğa eğilip yüzümü tekrar yıkayıp ayndaki aksime bakmaya devam ettim, parmağımı dudağıma yavaşça dokundurdum, hissetmek...onu tekrar hissetmek, bu başka bir zamanda yolculuk yapmak kadar heyecan vericiydi. Ona kapılmamak imkansız gibi birşeydi, karşı koymak istemedim onun o çam kokusu uyuşturucu gibi ve beni eie geçirmişti. Kendimi toparlayıp, derin bir nefes aldım ve banyonun kapısını aralayıp başımı odaya doğru uzattım, üstü ile yatağıma uzanmıştı çok rahat gözüküyordu gözleri kapalıydı acaba uyumuşmuydu neyse bu iyi oldu yavaşça yanına yürüyüp yüzünü inceledim masum bir çocuk gibi uyuyordu, hafif sakalları çıkmıştı , saçları herzamanki gibi alnına dökülmüştü
"beni incelemeyi bırakta uyumaya gel" dedi, yakalanmışlığın verdiği korkuyla geriye doğru sıçradım,
"seni incelemiyordum uyuyormusun diye baktım" dedim, doğrulup oturur pozisyona geçip sırıttı, kollarımı göğsümde birleştirip ayaklarıma baktım ayağa kalkıp sarılı kollarımı açıp ellerimi tuttu, gergin olduğumu biliyordu
"pijamaların çok yakışmış, sanırım sende bunların serisi var tatilde Tavşanlı olanı tercih ediyorsun anlaşılan" dedi kıkırdayarak, biliyorum kafamı dağıtmaya çalışıyordu
"böyle giyinmeyi seviyorum"
"çok yakışmış hadi gel" deyip beni yatağa doğru çekti
"şey. . ben..yani uykum gelmedi istersen sen uyu" dedim,
"senin yerinde olmak isteyen binlerce kız var ve sen benimle uyuma teklifini red ediyorsun" dedi alaycı ses tonu ile bu kibirli hallerini sevmiyordum "yapma sen çok güçlüsün, ne yaşarsan yaşa bu durumun seni başka birine dönüştürmesine izin verme..hem istersen sana masal da anlatabilirim" dedi hafif bir tebessüm ile, ona güvenmek istiyordum, içimde ona karşı kimseye duymadığım bir güven açlığı hissediyordum.
"pekala" deyip elini bıraktım ve yatağa geçtim en kenara kayıp -neredeyse düşecektim- gözlerimi kapadım, sesli bir şekilde oflayıp yanıma uzandı kokusu ve varlığı içimi titretiyordu kollarını belime sarıp beni yatağın ortasına çekip göğsüne yasladı.
"kendini sıkma, rahatla" dedi kulağıma fısıldayarak, konuşunca tuttuğum nefesimi bıraktım, elini saçlarımdan geçirip ufak bir öpücük kondurdu. Yüzümü ona doğru döndüğümde şok dalgası ile geri kayıp oturur pozisyona geçtim, şaşkınlıkla yüzüme baktı
"birşey mi oldu?" dedi,elimle üzerini gösterdim
"bu şekilde uyumayı düşünmüyorsun değil mi?" diye sordum, yüzü rahatlamış gibi gevşedi ve gülümsedi
"ben bu şekilde uyuyorum, hem hayvanat bahçesinden oluşan pijamaların da bana olmaz" dedi, çaktırmadan gözlerimi devirdim
"gözlerini devirme küçük kız, pekala üzerimi giyinmemi istermisin?" başımı evet anlamında salladım
"tamam" deyip yataktan çıktı vücuduna bakmamaya gayret ediyordum, harika bir vücudu vardı kasları, dövmeleri hepsi bir ahenk içerisindeydi özenilerek yaratılmış gibiydi başımı eğip parmaklarımı incelemeye başladım "oldu mu" deyince başımı kaldırıp yüzüne baktım utanarak yatağın içine geri kaydım, yanıma uzanıp başımı boynunun girintisine sakladı, işte bu huzur..cennet kokusu bu parfüm değildi bu Cenk'in çocukluk kokusu. Çamlar ile kaplı orman kokusu, içimin en derinliklerine çektim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ DELİ BİR KALP
Randomiki yaralı kalbin hikayesi ,yaşadıkları olaylar onları bir akıl hastahanesine sürükler bakalım hasta olan ruhlarını kalpleriyle onarabileceklermi; yoksa kendi karanlıklarında boğulmayımı tercih edecekler. *Ümidi yitirmiş olanın başka kaybedecek bir...
